Dava, velayetin değiştirilmesi, velayet değişikliği istenen çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasına karar verilmesi talebine ilişkindir. Tefhim edilen kısa kararda "Davacının İŞTİRAK NAFAKASININ KALDIRILMASI DAVASININ KABULÜ ile; müşterek çocuk Cuma yararına ödenen iştirak nafakasının 10/07/2019 tarihi itibariyle KALDIRILMASINA, " karar verildiği halde gerekçeli kararda "Davacının İŞTİRAK NAFAKASININ KALDIRILMASI DAVASININ KABULÜ ile; müşterek çocuk Cuma yararına ödenen iştirak nafakasının dava tarihi itibariyle KALDIRILMASINA," karar verilmek sureti ile kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/3. maddesi uyarınca, hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. (6100 s....
Velayetin değiştirilmesi sonucu çocuğun kişiliğinin ve mallarının korunması, yine çocuğun temsili konusunda Kanunun ana ve babaya yüklediği görevler ve haklar kendisine velayet verilen ana ya da babaya geçmektedir. Bu bağlamda TMK'nın 182/2. maddesinde yer alan ”Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlâk bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır.” hükmü gereğince velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkânları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan iştirak nafakası talep edebilmek için velayet hakkına sahip olmak gerekmektedir. Mahkemece verilen velayetin değiştirilmesi kararı da ancak kararın kesinleşmesiyle geçerlilik kazanacağından, iştirak nafakasının başlangıç tarihinin de velayetin değiştirilmesi kararının kesinleşme tarihi olması gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İştirak Nafakası-Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı baba tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar 08.09.2015 tarihinde kesinleşen karar ile boşanmışlar ve küçüğün velayeti davacı-davalı babaya verilmiştir. Davacı-davalı baba tarafından 27.11.2015 tarihinde velayeti altında bulunan çocuk yararına iştirak nafakası davası açılması üzerine davalı-davacı anne tarafından 30.12.2015 tarihinde birleşen velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası talepli dava açılmıştır....
VELAYET HAKKININ KAPSAMIVELAYETİN KALDIRILMASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 337 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 340 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 342 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 346 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda, mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere, özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacının temyiz itirazları yersizdir. 2- Davalının temyizine gelince; Velayet, çocukların bakım, eğitim, öğretim ve korunması ile temsil görevlerini kapsar (TMK m. 337-340-342-346). Velayetin kaldırılması ve değiştirilmesi şartları gerçekleşmedikçe, ana ve babanın velayet görevlerine müdahale olunamaz. Mahkemece, velayetin babadan kaldırılması isteğine ilişkin dava reddedilmiş, velayet babada bırakılmıştır....
Öyle ise kanun hükmünün uygulanmasında hata yapılması bozmayı gerektirir. 2- Davacı kadının dava dilekçesi ile velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası talebinde bulunduğu, bu nafakanın velayetin eki niteliğinde olduğu anlaşılmakla mahkemece kabul edilen velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası yönünden iki ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki yukarıda gösterilen yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmez. O halde kararı düzeltilerek onanması Hukuk Muhakemeleri Kanununun 438/7. maddesine uygun düşer....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-İştirak Nafakası Taraflar arasındaki "velayetin değiştirilmesi" ve "iştirak nafakası" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Velayetin kaldırılması, eşlerden birinden alınarak diğerine verilmesi, kamu düzeniyle ilgili olup. hakimin re'sen harekete geçtiği ve re'sen araştırma ilkesinin geçerli olduğu işlerdendir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: YOKSULLUK NAFAKASININ KALDIRILMASI Taraflar arasında görülen iştirak nafakasının kaldırılması-iştirak nafakasının artırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 03.12.2012 günü oybirliğiyle karar verildi....
KARŞI OY Dava, velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasına ilişkindir. Yerel mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, Özel Dairece “Velayet düzenlemesi yapıldığında çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlüdür (TMK.md.182). Velayet davasının tabii sonucu bu hususu hakim görevi gereği kendiliğinden dikkate alması gerekir. Velayeti değiştirilen çocuk için hükmedilen nafakalar ayrı bir dava olmadığına göre, bu nafakalar nedeniyle davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle bozulmuş, Yerel Mahkemece, özetle; iştirak nafakasının velayetin eki niteliğinde olmadığı, ayrı bir davanın konusunu oluşturduğu gerekçesiyle önceki karada ısrar edilmiştir. HGK önüne gelen uyuşmazlık, boşanmadan sonra açılan velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası davasında iştirak nafakası açısından vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilip edilmeyeceği hususudur....
Velayetin değiştirilmesi davası, velayet hakkının anne veya babaya verilmesinden sonra velayet kendisine verilen tarafın durumunun değişmesi ve sonradan ortaya çıkan çeşitli nedenlerden ötürü velayeti alan anne ya da babanın velayet hakkını gereği gibi kullanamaması ile çocuğun menfaatinin gerektirdiği durumlarda açılan bir davadır. Velayetin değiştirilmesi için bir olayın olması ve bu durumun velayet görevini aksatmış olması gerekir. Bu durum velayetin değiştirilmesini velayetin kaldırılmasından ayırır. Çünkü velayetin kaldırılmasında velayet görevinin ağır bir şekilde kötüye kullanılması veya aşırı bir şekilde ihmal edilmiş olması aranır. Velayetin değiştirilmesine ilişkin şartlar TMK’da açıkça düzenlenmiştir. TMK’nın “Durumun Değişmesi” başlıklı 183....
Velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması davasında; Dosya içinde alınan sosyal inceleme raporları, annenin velayet görevinin gereklerini ihmal ve istismar ettiğinin, kişisel ilişkiye engel olduğunun ispatlanamaması, çocuğun anne ile kalmak istemesi, davacı babanın velayet görevini üstlenmesi halinde müşterek çocuğu yaşadığı Belçika ülkesine götürmeyeceğine dair beyanı nazara alınarak velayetin değiştirilmesi ve buna bağlı iştirak nafakasının kaldırılması davasının reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı anlaşılmış olup, davacının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....