Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVALI/DAVACI KADIN VEKİLİNİN KÜÇÜK KÜBRA ADA ÇAL İÇİN AÇTIĞI İŞTİRAK NAFAKASININ ARTIRILMASI DAVASINA YÖNELİK İSTİNAFI AÇISINDAN : Dava iştirak nafakasının artırılmasına ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. TMK 331. madde uyarınca; durumun değişmesi halinde hâkim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır. TMK 182/2. madde uyarınca; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan nafaka belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte, velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Nafaka takdir edilirken enflasyon oranındaki artışın yanında çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları da gözönünde bulundurulmalıdır....

Yine davalı tarafın yoksulluk nafakasının arttırılmasına yönelik olarak karar verilmediğini gerekçe göstererek istinaf talebinde bulunmuş ise de; nafaka arttırımına ilişkin usulünce açılmış bir dava bulunmadığından davalı tarafın bu yöne ilişkin olarak yaptığı istinaf başvurusu incelemeye alınmamıştır....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacı Gülşen için daha önce hükmedilen nafakanın 2.000 TL'ye yükseltilmesine, müşterek çocuk Muhammet için daha önce hükmedilen nafakanın 1.833 TL'ye yükseltilmesine, Alican ve Alim'in reşit oldukları anlaşıldığından nafaka artırım talebinin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davacılar vekili ve davalı asil tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; karara Alican ve Alim yönünden itirazların olduğunu, Alim'in %50 engelli raporu olduğunu, Alican'ın ise hiç bir işte çalışamaz şeklinde raporlarının olduğunu, iş bulmalarının mümkün olmadığını belirterek kararın kaldırılarak Alican ve Alim yönünden taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

Hukuk Dairesinin "Nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir....

İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı-davalı vekili; kusur, lehine maddi-manevi tazminata hükmedilmemesi, ziynet alacağı davasının tefriki, kadın lehine hükmedilen maddi-manevi tazminat, nafaka yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı-davacı vekili; kusur, iştirak-yoksulluk nafakası, maddi-manevi tazminat yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: HMK'nın 355. maddesine göre, re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....

Her ne kadar boşanma hükümünde yer almasa da, davacının tarafların gerçek iradelerini yansıtan protokole göre talep edilen nafaka artış miktarını ödedikten sonra iadesini talep etmesi hukukun temel ilkelerinden olan iyiniyet kuralı ile bağdaşmamaktadır. Kaldı ki, bir an için davacının talebinin yerinde olduğu düşünülse bile mahkememizce davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine karar verildiğinden davacının davalıya irat biçiminde ödemesi gereken nafaka borcu devam etmektedir. Dolayısıyla davacının irat biçimindeki nafaka borcu devam ettiğinden fazladan ödediğini iddia ettiği 3.683,25.-TL'nin devam eden nafaka borcuna mahsubunu talep etmek yerine kendisine geri ödenmesini talep etmesi de hukuken mümkün değildir. Sonuç olarak davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi ile 3.683,25....

TMK nun 330. maddesi gereğince; nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur. Hâkim istem hâlinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir. TMK'nun 331.maddesi gereğince; durumun değişmesi hâlinde hâkim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır. Hakim iştirak nafakasını tayin ve takdir ederken çocuğun yaşını, cinsiyetini, öğrenim durumunu, bakım ve sağlık durumunun, kısaca çocuğun ihtiyaçlarını ve yine ana ve babanın sosyal ve ekonomik durumlarını, ödeme güçlerini ve tarafların bakmakla yükümlü oldukları kişi sayısını da gözönünde bulunduracaktır....

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 20/02/2020 NUMARASI : 2019/402 ESAS, 2020/144 KARAR DAVA KONUSU : OKSULLUK NAFAKASININ KALDIRILMASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Kartal 2.Aile Mahkemesinin 2009/433 Esas, 2009/813 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, boşanma ilamı ile davalı lehine aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, aradan on yılı aşkın sürenin geçtiğini, müvekkilinin sağlığının bozulduğunu, felç geçirmesi sebebiyle çalışma gücünü yitirdiğini, emekli maaşından başka gelirinin olmadığını, kendi ihtiyaçlarını karşılayamaz hale geldiğini, ablasının yanında ikamet ederek...

Nafaka davalarında istinaf sınırının belirlenmesinde bağlanan yıllık nafaka miktarı gözetilir. Somut olayda, iştirak nafakası yönünden indirilen yıllık nafaka miktarı 4.400,00 TL'yi aşmadığından HMK 341/2.maddesi gereğince istinaf sınırı altında kalan nafakaya ilişkin karar kesin olmakla iştirak nafakasının indirilmesine yönelik istinaf dilekçesinin reddine karar verilmiştir. TMK'nun 328/1. maddesi gereğince; ana ve babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. (TMK.182/2) TMK'nun 331. maddesi uyarınca; “durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.” Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemelere göre, iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu gerektirmesi gerekmektedir....

Türk Medeni Kanunun 176/3. maddesine göre; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddî tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü hâlinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi hâlinde mahkeme kararıyla kaldırılır. Somut olayda kadının yaşadığı apartmana ait kamera kayıtlarından kadının gece geç saatlerde eve erkek alması geç saatte eve birlikte girmeleri, birlikte apartmadan ayrılmaları, defaten bu durumun tekrar etmesi sabittir. Bu durumda kadının evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması sabit olup yoksulluk nafakasının kaldırılması koşulları oluşmuştur. Yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile istemin reddi hatalı bulunmuştur....

UYAP Entegrasyonu