Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/12/2021 NUMARASI : 2021/259 ESAS, 2021/822 KARAR DAVA KONUSU : TEDBİR NAFAKASININ ARTTIRILMASI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 31 yıldır evli olduklarını, davalının davacıya bakmadığını, davalının ağır kusurlu olduğunu, davacı asil tarafından açılan önlem nafakasının 1.800 TL ye artırılarak davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

Bu doğrultuda yerleşen Yargıtay uygulamalarına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası en azından TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Hakim, yoksulluk nafakasının takdirinde, nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile, nafaka yükümlüsü kocanın gelir durumu arasında bir oranlama yaparak, taraflar arasında sağlanan dengeyi koruyarak bir karar vermelidir. Bu verilecek karar da TMK'nın 4.maddesi kapsamında hakkaniyete uygun olmalıdır....

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 19.07.2022 NUMARASI : 2021/1394 ESAS, 2022/1068 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKASININ KALDIRILMASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile 6. Aile Mahkemesinin 2010/561 Esas, 2012/119 Karar sayılı kararı ile boşandıklarını, karar neticesinde davalıya yoksulluk nafakası ödenmesine hükmedildiğini, gerek kendi gerekse karşı tarafın maddi durumunda değişiklikler olduğunu belirterek yoksulluk nafakasının davalının Huawei şirketinde işe girdiği tarihten itibaren kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

Çocuğun velayeti halihazırda annede olup, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren nafaka artırımı yapılmamıştır. Müşterek çocuğun yaşı, okul durumu, ihtiyaçları, yıllık ÜFE artışları, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik sosyal durumları dikkate alındığında ilk derece mahkemesince nafakanın artırılması ve artırım miktarı usul yasa ve dosya kapsamına uygun olmakla davalının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

şeklindeki gerekçesi ile; "Davanın KABULÜ ile tarafların TMK 166/1. maddesi uyarınca BOŞANMALARINA, Tarafların reşit olmayan müşterek çocukları 30.10.2013 doğumlu ENSAR ŞAHİN, 12.01.2016 doğumlu EREN ŞAHİN ve 14.05.2018 doğumlu ELİF DUYGU ŞAHİN'in velayet hakkının davacı anneye verilmesine, Tarafların müşterek çocukları 30.10.2013 doğumlu Ensar Şahin ve 12.01.2016 doğumlu Eren Şahin ile davalı baba T3 arasında şahsi münasebet temin ve tesisine, Tarafların müşterek çocuğu 14.05.2018 doğumlu Elif Duygu Şahin ile davalı baba T3 arasında şahsi münasebet temin ve tesisine, Müşterek çocuklar Ensar Şahin, Eren Şahin ve Elif Duygu Şahin için ayrı ayrı 150'şer TL TEDBİR NAFAKASININ karar tarihi itibariyle davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, kararın kesinleşmesi ile İŞTİRAK NAFAKASI olarak devamına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, Davacı için 350,00 TL TEDBİR NAFAKASININ karar tarihi itibariyle davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, kararın kesinleşmesi ile YOKSULLUK NAFAKASI olarak...

-TL İŞTİRAK NAFAKASININ her ay davalı - karşı davacıdan alınarak velayeten davacı - karşı davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Davacı-karşı davalının Yoksulluk Nafakası talebinin KISMEN KABULÜNE; 19/01/2021 tarihli celse 2 nolu ara kararı ile davacı-karşı davalı lehine hükmedilen 400,00.-TL tedbir nafakasının 150,00.-TL artırılarak kararın kesinleşmesine müteakip yoksulluk nafakası olarak devamına, 550,00....

İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Kadın tarafından, kocanın davası ile yararına hükmedilen nafaka ve tazminatların miktarı yönünden istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından istinaf isteminin esastan reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 06/10/2020 NUMARASI : 2019/34 ESAS, 2020/396 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKANIN ARTIRIMI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Gebze 2....

Yargıtay‘ın yerleşik içtihatlarına göre, nafaka borcunun ödendiğine ilişkin iddianın ispatı yönünde sunulan ödeme belgelerinin geçerli olabilmesi için, açıkça nafaka borcuna atfen yapıldığının belgede yazılı olması gerektiğine ilişkin koşul, yeni uygulamalarla yumuşatılmış olup; nafaka borçları yönünden yapılan ödemelerin, aylık nafaka miktarına ve bu miktarın katlarına denk gelecek şekilde düzenli olarak yapılması durumunda, ödeme belgelerinde nafaka borcuna ilişkin olduğuna dair atıf olmasa dahi, bu ödemelerin, nafaka borcundan mahsubunun hakkaniyet kurallarına uygun düşeceği kabul edilmektedir. Zira, işleyen nafaka borcu bulunan bir borçlunun, yaptığı ödemelerin bu borç dışında ahlaki bir ödeme olduğunu kabul etmek hak kaybına neden olacaktır. Bunun dışında, ödemenin konut kredisi vs. gibi açıklamalar ile yapılması halinde ise, ödeme, nafakaya mahsup edilemez....

Bu itibarla; davacı tarafa kaldırılmasını talep ettiği nafaka talebi yönünden hesaplanacak nisbi harç alınmadan bu hususta karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla; davacının istinaf kanun yolu başvurusunun kamu düzeni ile ilgili belirtilen nedenlerle 6100 sayılı HMK'nın 353/1- a.4 ve 114/2. maddesi gereğince kabulü ile şu aşamada diğer istinaf sebepleri hakkında inceleme yapmaksızın ilk derece mahkeme kararının kaldırılarak dosyanın mahkemesine gönderilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine ulaşılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

UYAP Entegrasyonu