AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 20/10/2020 NUMARASI : 2019/641 ESAS, 2020/474 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKA ARTIRIMI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile Gebze Aile mahkemesinde 2010 yılında boşandıklarını, müşterek çocuğun kendisine verildiğini, çocuk için 200 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, davalının yaklaşık on ay öncesine kadar düzenli olmasa da ödediğini, ancak on aydır ödeme yapmadığını, bu nedenle Gebze 4....
Aile Mahkemesinin 2015/55 E.- 2015/95 K. sayılı ilamı ile müşterek çocuk için takdir edilen 500 TL iştirak nafakasının 450 TL arttırılarak 950 TL'ye çıkarılmasına, bu nafakanın her yıl TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranında arttırılmasına karar verilmesinde usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı gibi, hükmedilen nafaka artırım miktarının yerinde olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği kanaat ve düşüncesiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Sakarya 3....
Aile Mahkemesinin 2014/555 E.- 2015/482 K. sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek çocukların velayetinin tarafına verildiğini, kendisi için aylık 300 TL, Arslan için 200 TL ve Kaan için ise, 150 TL nafaka takdir edildiğini, günün ekonomik koşulları göz önüne alındığında takdir edilen nafakaların geçinmeye imkan vermediğini, bu nedenle takdir edilen nafakanın kendisi için 500 TL'ye, çocuklar takdir edilen iştirak nafakasının ise, 400'er TL'ye çıkartılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı vekili, nafaka miktarlarının az olması yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı istinafa cevap vermemiştir. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı yararına takdir edilen yoksulluk nafakası ve çocuklar yararına takdir edilen iştirak nafakası miktarlarının uygun olduğu kanaatine varıldığından, davacı tarafın istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 14/07/2021 NUMARASI : 2019/681 ESAS, 2021/461 KARAR DAVA KONUSU : YOKSULLUK-İŞTİRAK NAFAKASININ KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Bakırköy 3....
Bu itibarla; yukarıda ifade edilen yasa hükmü ve açıklamalar çerçevesinde dosya kapsamından; tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, günün ekonomik koşulları, nafakaların niteliği, müşterek çocuğun zorunlu ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsünün gelir durumu ve ilk nafaka takdiri üzerinden geçen süre ile hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında hüküm altına alınan nafaka arttırım miktarının az olduğu anlaşıldığından, davacının istinaf talebinin kabulü ile yeniden yargılamaya ihtiyaç duyulmadığından, ilk derece mahkemesi kararının HMK'nın 353/1- b.2 maddesi gereğince kaldırılmasına ve davanın kısmen kabulüne dair düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Mahkemece artırılmasına karar verilen iştirak nafakasının yıllık miktarı (250,00 TL X 12) 3.000,00 TL olup 8.000,00 TL'nin altındadır. Hüküm, davalı yönünden yıllık nafaka miktarı itibariyle kesin niteliktedir. (Yargıtay 3. HD. 26.03.2012 tarihli ve 2012/4119 Esas- 2012/7991 Karar sayılı kararı) Karar tarihi itibariyle, HMK.'...
Hükmü de dikkate alırak, gerek davacı-karşı davalı, gerekse davalı-karşı davacı taleplerinin mevcut nafaka miktarı ve düzelemesinde değişikliğe gidilmesini gerektirmediği gerekçesiyle asıl davada davacı kadının yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine karar verilmesinde usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanısına ulaşılmıştır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece belirlenen nafaka miktarının hakkaniyete aykırı olduğunu, müvekkili nezdinde bulunan çocuk için takdir edilen nafaka ile çocuğun ihtiyaçlarının karşılanmasının mümkün olmadığını, aradan uzun zaman geçtiği ve paranın alım gücünde önemli azalmalara meydana geldiğini, velayeti altında bulunan müşterek çocuğun ihtiyaçlarının her geçen gün arttığını, bu nedenlerden dolayı kararın kaldırılarak dosyanın yeniden karar verilmek üzere yerel mahkemeye gönderilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın konusu, iştirak nafakasının arttırılması talebine ilişkindir. Mahkemece, talebin kısmen kabulü ile, nafakanın 100 TL artırım ile aylık 450 TL'ye yükseltilmesine karar verildiği; hükme karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır....
Yerel mahkemece nafaka artırım talebi değerlendirilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, geliri, en son artırım kararından dava tarihine kadar geçen dönem için TÜİK tarafından açıklanan TÜFE-ÜFE oranları da gözetilerek değerlendirme yapılması gerekirken, bu konuda yeterli araştırma yapılmadan eksik inceleme ile karar verildiği anlaşılmıştır. Tüm bu nedenlerle davacının istinaf başvurusunun kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....