Bu doğrultuda nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların 29/01/2010 tarihinde kesinleşen karar ile boşandıkları, davacıya 250,00.-TL yoksulluk nafakası bağlandığı, boşanma kararı verildiği tarihte davalının emekli davalının ise ev hanımı olduğu, nafaka davası açıldığı tarih itibariyle de davalı erkeğin emekli ayılığ almaya devam ettiği, davacı kadının ise ölen babasından aylık 747,44....
Davalı (erkek) vekili cevap dilekçesinde özetle; nafaka artırım talebine dayanak olarak sunulan bütün iddiaların haksız ve yersiz olduğunu, boşanma ilamının 09/05/2016 tarihinde kesinleşmiş olduğunu bu ilamın kesinleşmesinden kısa bir zaman sonra bu davanın açıldığını, davalının boşanma davası sırasında olduğu gibi halen aynı fabrikada çalıştığını, kazancında kayda değer bir artış söz konusu olmadığını, Yargıtay içtihat ve uygulamasına göre nafaka alacaklısının ihtiyaçları ve nafaka yükümlüsünün gelir durumunda olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde yoksulluk nafakasının TÜİK tarafından yayınlanan ÜFE oranında artırılması ve taraflar arasında daha önce belirlenen nafaka takdirinde sağlanan dengenin korunması gerektiğini, çocuk yönünden ise davalının ekonomik imkanları ölçüsünde çocuğun yaşı ve ihtiyaçlarına uygun şekilde nafaka artışı yapılması gerektiğini, çocuğun doktor, muayene, tedavi, ilaç giderlerinin davalı babasının SGK lı olması nedeniyle kurumca karşılandığını, Sağlık...
O halde, mahkemece; yukarıda ifade edilen yasa hükümleri ve açıklamalar dikkate alınmak suretiyle, nafaka artırma davasında nafakaya hükmedildiği tarihten, dava tarihine kadar geçen süre zarfında, çocuğun yaşının büyümesi, ihtiyaçlarının artması ve ekonomik göstergelerdeki değişim ile nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) gelir durumu nazara alınarak; iştirak nafakasının, TMK. 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bir miktarda artırılmasına karar verilmesi gerekirken; iştirak nafakasının artırılması talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden, davacının istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davacının davasının kısmen kabul kısmen reddine, müşterek çocuk lehine Büyükçekmece 3....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/93 KARAR NO : 2022/98 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BORÇKA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/07/2021 NUMARASI : 2019/593 ESAS - 2021/188 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKA (NAFAKANIN ARTIRIMI) KARAR : Taraflar arasındaki davada verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulmakla, 6100 sayılı HMK'nın 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile 18 ay öncesinde boşandıklarını, dört çocuğunun velayetlerinin kendisine verilmiş olduğunu, mahkemece her çocuk için 250,00.-TL nafakaya hükmedildiğini, hayat şartlarının aşırı pahalı olması, 3 çocuğunun öğrenci olmaları nedenleriyle, her çocuk için aylık 500,00.-TL'den toplam 2.000,00.-TL, kendisi için de 1.000,00.-TL yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf dilekçesinde özetle; takdir edilen nafaka miktarlarının çok düşük olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın konusu iştirak nafakasının arttırılması davasıdır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davacı tarafından nafaka miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK'nun 355.maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
Lehine nafaka takdir edilen müşterek çocuk için kabul edilen nafaka artırım miktarı yıllık (300,00.-TL x 12) 3.600,00.-TL'dir. Somut olayda; davacı taraf reddedilen, davalı taraf ise kabul edilen nafaka miktarları yönünden istinaf isteminde bulunmuştur. Davacı için kabul edilen ve davalı tarafça istinaf konusu edilen nafaka miktarı (300,00.-TL x 12 = 3.600,00.-TL) hükmün verildiği tarih itibarı ile öngörülen kesinlik sınırının altındadır. Bu durumda, hüküm tarihi itibarı ile kesin olduğu yasada açıkça belirtilen kabul edilen nafaka yönünden davalı taraf istinaf kanun yolu başvurusunda bulunamaz....
Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....
Her ne kadar davalı vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı nafaka artırım kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, tanıkların dinlenmemesinin hatalı olduğu ve reddedilen kısım üzerinden müvekkili lehine ücreti vekalet verilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de; yerel mahkemece toplanan deliller neticesinde, Kdz. Ereğli 2....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 18/06/2020 NUMARASI : 2018/986 ESAS, 2020/245 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKANIN ARTIRIMI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Kocaeli 3.Aile Mahkemesinde boşandıklarını, davalının nafaka ödememek için işten ayrıldığını, nafaka bağlandıktan sonra da kendi mesleğine geri döndüğünü, gemi 2.mühendisi iken gemi baş mühendisliğine yükseldiğini ve maaşının 20.000- 32.000 TL arasında olduğunu, nafaka bağlanma tarihinden itibaren davalının maddi durumunda olağanüstü bir artış olduğunun apaçık ortada olduğunu, ancak kendisine ödenen nafakanın 350 TL olduğunu, bu güne kadar hiçbir artış...
Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....