Davalı cevap dilekçesinde özetle; iştirak nafakalarını davalı tarafından eksiksiz ve kesintisiz olarak hatta fazlası ile ödendiğini, hatta davacının iddialarının aksine müşterek çocukların nafaka haricinde yapılan ödemeler dışında eğitim, giyinme ve diğer birçok kişisel ihtiyaç ve giderleri de davalının karşıladığını, davalının yeniden evlendiğini, evlenmesinin davacının kanunen tanınan tüm imkanları kötü niyetli olarak kullanmaya başlamasına yol açtığını, davalının ödediği nafaka bedelleri için icra takibi ve davalar ile karşı karşıya kaldığını, davalının maaşından başka herhangi bir gelirinin bulunmadığını, hüküm altına alınan nafaka takdirinden sonra da davalının gelir durumunda esaslı bir artış ve değişiklik de olmadığını, iştirak nafakalarının miktar açısından halen tatmin edici ve güncel olduğunu, bütün bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkeme hükmüne karşı taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tüm dosya kapsamına göre,n 2010 yılında verilen iştirak nafakasına dair kararın aradan geçen süre zarfında, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları, göz önüne alındığında hükmedilen nafaka miktarının az olduğunu bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılarak davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı vekili; nafaka miktarının düşük takdir edildiğinden bahisle istinaf talebinde bulunmuştur. Davalı vekili istinafa cevap vermemiştir. TMK'nun 328/1. maddesi gereğince; ana ve babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. (TMK.182/2) TMK'nun 331. maddesi uyarınca; “durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.” Kural olarak; anne babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa ana ve baba, durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdür....
Aile Mahkemesinin 2008/73 Esas, 2008/68 Karar sayılı dosyası ile görülen dava sonucu boşandıklarını, boşanma davasında davalı kadın lehine aylık 800,00 TL yoksulluk nafakası ödenmesi ve her yıl enflasyon oranında artırılması konusunda anlaştıklarını, yıllık artışlar neticesinde dava tarihi itibariyle aylık 2.490,00 TL'ye ulaştığını, boşanmadan itibaren geçen süre davacının gelirinde artış olmayıp sürekli masraflarının artması, davalının ikinci evliliğini yapıp üç çocuğunun daha dünyaya gelmesi, davalı ile evliliğinden olan çocukları özel okulda öğrenim görmelerine rağmen hali hazırda olan evliliğinden olan çocukları mecburen devlet okuluna göndermek zorunda kaldığını, 12 yıldır nafaka ödemek zorunda kaldığını, nafakanın afaki artışı nedeniyle ödemelerde zorlandığını, 2020 yılı asgari ücretin üzerinde bir nafaka ödemek zorunda kaldığını belirterek yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılmasına, aksi halde 2.490,00 TL olan nafakanın hakkaniyet ve ekonomik şartlar da gözetilerek indirilmesine...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/899 KARAR NO : 2023/1029 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SAPANCA ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 13/01/2022 NUMARASI : 2021/317 ESAS, 2022/20 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKASININ KALDIRILMASI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı lehine 2021 yılında 425 TL yardım nafakasına hükmedildiğini, kendisinin tarım kredide temizlik görevlisi olarak çalıştığını, kızının okulunu bitirdiğini kızının annesine aylık 400 TL nafaka ödediğini, her ay 500 TL babasına kira ödediğini geçinmekte güçlük çektiğini davalının işe girdiği sebebiyle yardım...
TMK.nun 330.maddesindeki düzenleme, nafaka miktarının çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçlerine göre belirlenir, şeklindedir. TMK'nun 331.maddesi uyarınca da; durumun değişmesi halinde hakim nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırabilir. TMK.nun 328/1.maddesinde “Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder.” Nafaka artırma davasında nafakaya hükmedildiği tarihten, dava tarihine kadar geçen süre zarfında, çocukların büyümesi, ihtiyaçlarının artması ve ekonomik göstergelerdeki değişim ile nafaka yükümlüsünün gelir durumu nazara alınarak; iştirak nafakasının, TMK. 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bir miktarda artırılmasına karar verilmesi gerekir....
Somut olayda; lehlerine nafaka takdir edilen müşterek çocuklar arasında HMK'nın 59. maddesi gereğince ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan davalar birbirinden bağımsız olup, davalı taraf kabul edilen iştirak nafakası yönünden istinaf isteminde bulunduğundan, her bir çocuk için hükmedilen nafaka miktarı yıllık (750x12) 9.000,00.-TL'dir. İstinaf konusu edilen hükmedilen miktarlar yönünden hüküm, verildiği tarih itibarı ile öngörülen kesinlik sınırının altındadır. Bu durumda, hüküm tarihi itibarı ile kesin olduğu yasada açıkça belirtilen bu karara karşı davalı taraf istinaf kanun yolu başvurusunda bulunamaz....
-TL olarak belirlenmesine ve her yıl dair hükme karşı davalı tarafça belirlenen nafaka miktarının yüksek olduğundan, davacı tarafça ise düşük olduğundan istinaf talebinde bulunulmuştur. TMK’nın 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....
olduğunu, mahkemece nafaka takdir edilen yaşı küçük kızı Azra'nın 9 yaşında ve 3. sınıf öğrencisi olup 300.00....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafların boşanmalarından sonra davalı babanın nafaka ödemelerini her ay düzenli olarak yaptığını, nafaka ödemeleri dışında çocukların okul, servis, aidat gibi ödemelerini de davalı babanın yaptığını, istenen nafaka miktarının Yargıtay içtihatları gereği ÜFE ile karşılaştırıldığında fahiş olduğunu, zaten babanın 2017 yılı için her ay çocukların ikisi için yasal olarak belirlenen nafakanın üzerinde aylık 1.000,00 TL nafaka ödediğini belirterek haksız davanın reddine, nafakalar için bundan sonraki yıllarda otomatik olarak yıllık %10 artış belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir....