Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tapu kayıtlarının nüfus kayıtları ile uyumlu hale getirilmesi için kişinin nüfusa kayıtlı olması gerekir. Eğer muris nüfusta kayıtlı bir kişi değilse, tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin de düzeltilmesi mümkün değildir. Bu durumda “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince taşınmaz maliki ile nüfusta kayıtlı olmayan davacılar murisinin aynı kişiler olduğunun tespitine hükmedilmelidir. Talebin niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekâlet ücreti maktu olarak belirlenmelidir. Tapu müdürlüğü ilgili sıfatıyla yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden (ve yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinden) sorumlu tutulmamalıdır....

Hasımsız açılan mirasçılık belgesi verilmesi davalarında mirasçılığın her türlü delille kanıtlanabileceği, mahkemece mirasçılık belgesi istenen kişinin namı müstear veya hiç yaşamadığı belirlenmedikçe davanın reddine karar verilemeyeceği kuşkusuzdur. O halde son mirasçı sıfatıyla Hazine tarafından dava açıldığı gözönüne alınarak tapu kayıtları, kadastro tutanakları getirtilerek mahallinde keşif yapılmalı, yapılacak keşifte mahalli bilirkişi ve yaşıyorlarsa tespit bilirkişileri ve tanıklar dinlenmeli ve elde edilen beyanlarla nüfusta mirasçıları halen yaşıyor olan 1886-1916 yıllarında yaşamış olan ... ve ... oğlu ...ya da 1890 doğumlu ... ve ...oğlu ...olup olmadığı üzerinde durulmalı, nüfusta kayıtlı olan bu kişilere ilişkin bilgiler tanık ve mahalli bilirkişilere sorularak tüm aramalara rağmen mirasçısı bulunamaz ise TMK'nın 501. maddesi gereğince son mirasçının Hazine olduğu düşünülmelidir....

    Öncelikle bu çelişkinin giderilerek TC nolu Veysel'in davacı muris olması halinde buna uygun veraset ilamının alınması için davacı tarafa süre verilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği, Kabule göre de Kimlik bilgileri ancak nüfus kaydına göre düzeltilebileceğinden o kişinin öncelikle soyadı almış olması gerekir. Nüfusa kaydedilmeden ölmüş veya herhangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de bu gibi durumlarda tapu malikinin davacıların murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğincebu yönde bir tespit hükmü kurulması gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesince deliller toplanmadan ve eksik inceleme ile karar verilmiş olması nedeniyle, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK.'...

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/39 KARAR NO : 2022/214 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/10/2021 NUMARASI : 2021/32 ESAS - 2021/402 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Yaş Düzeltilmesi İstemli) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı dava dilekçesinde özetle, nüfus kütüğüne her nasıl olmuşsa 01.01.1968 doğumlu olarak yazıldığını, halbuki gerçek doğum tarihin 01.01.1956 olduğunu, nüfusta doğum tarihinin yanlış olarak yazılmasının kendisinin mağduriyetine sebebiyet verdiğini beyan ederek davanın kabulü ile nüfusta 01.01.1968 olan doğum tarihinin 01.01.1956 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/39 KARAR NO : 2022/214 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/10/2021 NUMARASI : 2021/32 ESAS - 2021/402 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Yaş Düzeltilmesi İstemli) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı dava dilekçesinde özetle, nüfus kütüğüne her nasıl olmuşsa 01.01.1968 doğumlu olarak yazıldığını, halbuki gerçek doğum tarihin 01.01.1956 olduğunu, nüfusta doğum tarihinin yanlış olarak yazılmasının kendisinin mağduriyetine sebebiyet verdiğini beyan ederek davanın kabulü ile nüfusta 01.01.1968 olan doğum tarihinin 01.01.1956 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    nin ölümünü nüfusa bildirmeyerek kardeşi Sabri'nin nüfusta kayıtlı olmayan kızı ...'yi yanına alıp ... gibi yaşamlarına devam ettiğini, ...'nin (gerçekte ...) ... Ası ile evlenerek Ası soyadını aldığını bildirerek, nüfus kayıtlarının düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, ret gerekçesi olarak “...'ye ait mezar yerinin gösterilememesi nedeniyle genetik inceleme yaptırılması olanağının olmadığı, diğer delillerin de sicilde düzeltme yapılmasına yeterli bulunmadığı" gösterilmiştir. Kararı davacılar vekili temyiz etmiştir. Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile yakından ilgilidir. Nüfus kayıtlarındaki istemlerle ilgili davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır. Bu bakımdan hakim re'sen araştırma ilkesinin sonucu olarak kendiliğinden delil toplama yetkisine sahiptir. Dava, ... kızı ... Ceylan'ın ölümünün tespiti ile ölüm kaydı düşülmeyerek ...'...

      Davacının 05/06/1980 tarihinde doğduğu, gerçek anne olduğu iddia edilen T5 01/02/1963 tarihinde Dağıstan Duygulu ile evlendiği, yani, davacının doğum tarihinde gerçek anne olduğu iddia edilen kişinin gerçek baba olduğu iddia edilen kişiden başkası ile evli olduğu, çocukla anne arasında soybağının doğumla, baba arasındaki soybağının ise ana ile evlilik, tanıma veya hakim hükmü kurulacağı, buna göre genetik anne olduğu iddia edilen T5 ile davacının doğum tarihinde evli olmayan davalı T8 arasında soybağı kurulacağından, baba yönünden davanın soybağı davası olduğu, nüfus kayıtlarının düzeltilmesi ve soybağı davalarının birlikte açılması halinde görevli mahkemenin aile mahkemesi olduğu gözetilmeden görevsizlik kararı verilmesi hatalı olup, davacının istinaf talebinin kabulü ile HMK'nın 353/1- a-3 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren Aksaray 1....

      Bu saptama yapılırkende aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir. 3-Cumhuriyet Savcılığı aracılığıyla, taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır. Açıklanan bu hususlar çerçevesinde inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir....

        Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir. 3-Cumhuriyet Savcılığı aracılığıyla, taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır. Açıklanan bu hususlar çerçevesinde inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir....

          Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir. 3-Cumhuriyet Savcılığı aracılığıyla, taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır. Açıklanan bu hususlar çerçevesinde inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir....

            UYAP Entegrasyonu