Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kimlik bilgileri ancak nüfus kaydına göre düzeltilebileceğinden o kişinin öncelikle soyadı almış olması gerekir. Nüfusa kaydedilmeden ölmüş veya herhangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de bu gibi durumlarda tapu malikinin davacıların murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir “tespit kararı” verilmelidir....

Nüfusta kayıtlı anne ve baba adının gerçeği yansıtmadığı ve bu nedenle gerçek anne ve baba adının yazılması istemiyle açılacak ve nüfusa kayıtlı bulunan hanenin de değiştirilmesi sonucunu doğuracak davalarda, esasen iki iddia bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi, çocuğun kayden anne olan kadından değil, başka bir anneden doğduğu; ikincisi ise, kayden baba olarak gözüken kişinin genetik baba olmadığı ididasıdır. Bu davada, kayden anne gözüken kişinin çocuğu doğurmadığı, genetik annenin başka bir kadın olduğunun tespit edilmesi h...nde, yukarıda sözü edilen babalık karinesi aksi yönde işleyecek ve “genetik annenin kocası olmayan” kayden babanın babalık sıfatı, aksine bir iddia bulunmadığı takdirde, ortadan kalkacaktır. Mahkemece belirlenen genetik annenin, çocuğun doğduğu tarihte evli bulunduğunun anlaşılması h...nde, TMK'nın 285. maddesinde yazılı babalık karinesi nedeniyle genetik annenin kocası olan erkek, baba sıfatını kazanacaktır....

    Tapu Sicil Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir. 3-Taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır....

      Taraflar arasındaki şerhin silinmesi davasından dolayı Yerel Mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 05.03.2008 gün ve 2006/12879-2008/3472 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiş, süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü: K A R A R Davacı gerçek kişinin 4663 ada 17 sayılı parselinin tapu kaydı üzerindeki 2/B madde şerhinin silinmesi konusunda açtığı davanın mahkemece kabulüne karar verilmiş; davalı Hazinenin temyizi üzerine; Daire kararının gerekçe bölümünde "mahkeme kararının doğru olmadığı, davanın reddine karar verilmesi gerektiği" açıklandıktan sonra, kararın 10. bendine "davacı gerçek kişinin davasının reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kabul edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğundan Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına" denilmesi gerekirken, Hazinenin bir davası bulunmadığı ve davacı gerçek kişinin davası kabul...

        Mahallesi 11 ada 57 sayılı parselin ifrazıyla oluşan 4732 ada 9 ve 10 sayılı parsellerin tapu kaydı üzerindeki 2/B madde şerhinin silinmesi konusunda açtığı davanın mahkemece kabulüne karar verilmiş; davalı Hazinenin temyizi üzerine; Daire kararının gerekçe bölümünde "mahkeme kararının doğru olmadığı, davanın reddine karar verilmesi gerektiği" açıklandıktan sonra, kararın 10. bendine "davacı gerçek kişinin davasının reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kabul edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğundan Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına" denilmesi gerekirken, Hazinenin bir davası bulunmadığı ve davacı gerçek kişinin davası kabul edildiği halde, maddi hata sonucu davacının Hazine olduğu düşüncesiyle "bu nedenlerle Hazinenin davasının kabulü ile 2/B sahası olarak tesciline karar verilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına" dendiği görülmüştür....

          Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine ve çekişmeli 106 ada 47, 115 ada 5 numaralı parsellerin tespit gibi tesciline, 101 ada 56 sayılı parselin fen bilirkişisinin 19.12.2006 tarihli krokili raporunda “A” harfi ile gösterilen kırmızı boyalı 100 metrekarelik kısmın orman niteliği ile davacı Hazine adına tesciline, kalan “B” harfi ile gösterilen 10539 metrekarelik kısmın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 10.04.2008 gününde oybirliği ile karar verildi....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Asıl ve birleşen dava, nüfusta sağ görünen kişinin ölüm karinesine dayalı olarak ölümünün ve ölüm tarihinin tespiti ve nüfus kaydının buna göre düzeltilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece yazılı gerekçe dahilinde davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilince kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Somut olayda, asıl davada nüfusta kaydı düzeltilmek istenen T6 ve birleşen davada T5'ın nüfus kayıt sisteminde ölüm kaydının "bilinmeyen" olarak yer aldığı, adreslerinin bulunmadığı, nüfus kayıtlarının Ardahan /Merkez/Balıkçılar Köyüne bağlı olduğu, davacı BOTAŞ vekilince adı geçen her iki kişi yönünden ölü olduklarının tespitinin istendiği görülmektedir....

            Diğer taraftan, Tapu Sicil Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır.   Bu cümleden olarak, düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmeli; Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlarda istenmeli; taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulup bulunmadığı araştırılmalı; istem konusunda tanık dinlenmeli; tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır....

              Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde; murisi annesinin adının Emine iken, nüfusta yapılan tarama sırasında Hanım olarak değiştirildiğini, bu değişiklik nedeni ile mağdur olduğunu ileri sürerek nüfusta Hanım olan anne adının "Emine" olarak değiştirilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Yargıtay uygulamalarında ve bilimsel çevrelerde ad üzerindeki hakkın şahsa sıkı sıkıya bağlı bir temel kişilik hakkı olduğu kabul edilmektedir. Bu bağlamda bir kimsenin ölümünden sonra adının değiştirilmesine olanak yoktur. Dosyada mevcut nüfus kayıt örneğinde; davacının anne adı Hanım olarak geçmektedir....

                Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde; murisi babasının adının ... ... iken, nüfusta yapılan tarama sırasında ... ... olarak değiştirildiğini, bu değişiklik nedeni ile emeklilik işlemlerini gerçekleştiremediğini ve mağdur olduğunu ileri sürerek nüfusta ... ... olan baba adının "... ..." olarak değiştirilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Yargıtay uygulamalarında ve bilimsel çevrelerde ad üzerindeki hakkın şahsa sıkı sıkıya bağlı bir temel kişilik hakkı olduğu kabul edilmektedir. Bu bağlamda bir kimsenin ölümünden sonra adının değiştirilmesine olanak yoktur. Dosyada mevcut nüfus kayıt örneğinde; davacının baba adı ... ... olarak geçmektedir....

                  UYAP Entegrasyonu