Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesinin 15/01/2019 tarih 2016/452 Esas 2019/14 Karar sayılı kararıyla, Davacıların davasının kabulü ile , Muş ili, Malazgirt ilçesi, Karakaya 41 cilt, 30 hane, 213 aile sıra, TC kimlik no, Sait ve Hadice kızı, 01/01/1981 Manisa doğumlu, T8(Akburak) ile Kayseri ili, Develi ilçesi, Bahçelievler 71 cilt, 6 hane, 18 aile sıra no, TC kimlik no, Sait ve Hadice kızı 01/01/1981 Manisa doğumlu , T7(Akburak)'ın gerçek annesinin Ağrı ili Tutak ilçesi, Oğlaksuyu 66 cilt, 41 hane,7 aile sıra no, TC kimlik nolu, 01/01/1960 Tutak doğumlu T9 olduğunun tespiti ile,T8 ve T7'un nüfusta "HADİCE" olan anne adının "RUKSET" olarak tesciline, anne nüfus kaydı ile davalılar T8 ve T7'un nüfus kayıtları arasında irtibat sağlanmasının, karar verilmiştir....

Ancak, karar başlığında ismi..... olarak gösterilmiş olan davalının adının aslında ... olduğu ve bu kişinin de yargılama sırasında öldüğü belirtilmiş olduğuna göre, mirasçılarının davaya dahil edilmesi hususu, resen nazara alınması gerekli dava şartlarından olduğundan; taraf koşulu sağlanmaksızın davanın esası yönünden karar verilmiş olması isabetsiz olduğu gibi dava, ticaret sicilinden kaydı terkin edilen kooperatifin ihyası istemine ilişkin olup, mahkemenin verdiği ilk karar Yargıtay 11....

    Evvel 325 sıra numaralı tapu kaydı, 4) 223 ada 7 parsel sayılı 4480.63 m2 yüzölçümündeki taşınmaz tarla niteliğinde Eylül 1972 tarih, 15 sıra numaralı tapu kaydı, 5) 224 ada 1 parsel sayılı 1736.22 m2 yüzölçümündeki taşınmaz tarla niteliğinde Eylül 1972 tarih, 15 sıra numaralı tapu kaydı, 6) 238 ada 1 parsel sayılı 1042.19 m2 yüzölçümündeki taşınmaz fındık bahçesi niteliğinde Aralık 1962 tarih, 47 sıra numaralı tapu kaydı, 7) 239 ada 1 parsel sayılı 3514.43 m2 yüzölçümündeki taşınmaz tarla niteliğinde Ekim 2003 tarih, 6 sıra numaralı tapu kaydı, 8) 240 ada 1 parsel sayılı 2674.70 m2 yüzölçümündeki taşınmaz fındık bahçesi niteliğinde 12 K. Evvel 304 sıra numaralı tapu kaydı uygulanmak suretiyle malik haneleri boş bırakılmak suretiyle tespit tutanağı düzenlenmiş, tutanakların edinme sebebi sütununda adı geçen kişiler davaya dahil edilmiştir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında 139 ve 148 parsel sayılı 220500 ve 20000 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan 139 parsel 4753 sayılı Yasa ile oluşan tapu kaydı nedeniyle Hazine adına, 148 parsel ise vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... ve ... adına tespit edilmiştir. İtiraz üzerine kadastro komisyonunca 148 parselin tespit gibi tesciline, 139 parsel ise uyduğu kabul edilen vergi kaydı miktarı 70000 metrekarelik kısmın ifrazı ile ayrı parsel altında Kerem evlatları ... ve ... adına, 102.000 metrekare olarak krokide gösterilen kısmın Hazine adına, kalan 48500 metrekarelik kısmın ... adına tesciline karar verilmiştir....

        Bunlardan bir tanesi, çocuğun kayden anne olan kadından değil, başka bir anneden doğduğu; ikincisi ise, kayden baba olarak gözüken kişinin genetik baba olmadığı iddiasıdır. Bu davada, kayden anne gözüken kişinin çocuğu doğurmadığı, genetik annenin başka bir kadın olduğunun tespit edilmesi halinde, TMK 285. Maddesinde düzenlendiği üzere, evlilik birliği içinde doğan çocuğun babası kocadır şeklindeki babalık karinesi aksi yönde işleyecek ve “genetik annenin kocası olmayan” kayden babanın babalık sıfatı, aksine bir iddia bulunmadığı takdirde, ortadan kalkacaktır. Mahkemece belirlenen genetik annenin, çocuğun doğduğu tarihte evli bulunduğunun anlaşılması halinde, TMK'nın 285. maddesinde yazılı babalık karinesi nedeniyle genetik annenin kocası olan erkek, baba sıfatını kazanacaktır....

        ./.bırakanlarının taşınmazların bulunduğu köyde nüfusta kayıtlı bulunan isimleri ile değil halk arasında kullanılan ancak resmi olmayan isimlerle bilindiğini açıklamıştır. Bir kısım davacıların veya onların miras bırakanlarının nüfusta yazılı isimlerinden başka isimlerle bilinmeleri ancak nüfusta kayıtlı isimlerine uygun düzenlenen vekaletnamelerle dava açmaları nedeniyle davacıların dava açmakta aktif dava ehliyetinin bulunacağı kuşkusuzdur....

          Davacının nüfus kaydı incelendiğinde; davacı T1 doğum tarihinin 02/03/1971 olarak gözüktüğü, kardeşi olan Arzu Bayrak'ın doğum tarihinin ise 01/01/1973 olarak gözüktüğü, her iki kardeşin tescil tarihinin nüfusta aynı olup 07/02/1977 olduğu anlaşılmaktadır. Davacının nüfusa tescilinin babası olan Eşref Bayrak'ın beyanına göre yapıldığı, davacının evde doğduğu, hastane doğum kaydının olmadığı anlaşılmaktadır. Sakarya Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Sağlık Kurulu raporuna göre; davacının kemik yaşı itibari ile 45- 50 yaş aralığında olduğu yönünde rapor sunulduğu görülmektedir. Açılan davada davacı netice olarak nüfusta görünen yaşından daha küçük olduğunu iddia ederek eldeki davayı açmıştır....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı, dava dilekçesinde nüfusta ... ve ... oğlu olarak yazılı olan ölü, "..." adlı kişinin kendisi olduğunu bildirerek, ... "..." olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Nüfus Hizmetleri Kanununun 36.maddesi hükmüne göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda Cumhuriyet Savcısı ile Nüfus Müdürü veya Memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Mahkemenin oluşumuna ilişkin bu yasa hükmü dikkate alınmadan Cumhuriyet Savcısı ile Nüfus İdaresi Temsilcisinin yokluğunda tensiple birlikte hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

            Nüfusta soyadı yazılmayan bir kişinin tapu kaydına soy isminin yazılması mümkün olmadığından davanın dinlenme olanağı yoktur. mahkemece dava reddolunmak üzere hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 31.1.2006 gününde oybirliği ile karar verildi....

              Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde, nüfusta... olarak görünen annesi... İbrahim kız...olarak nüfus kaydının düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava, anne yönünden nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, davacının annesi....k 1917 doğumlu olup 1924 yılında nüfusa tescil edilmiştir. Bu ...'nın annesi olduğu iddia edilen ... ise 1915 yılında ölmüş görünmektedir. 1915 yılında ölen kişinin 1917 yılında doğum yapması mümkün değildir. Bu husus dikkate alınmadan hüküm tesisi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 25.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu