Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gazetelerinin incelendiğini, 28/01/2015 tarihinde yapılan toplantıda alınan kararlar yerine gerçeğe aykırı olarak düzenlenen toplantı tutanaklarının tescil ve ilan edildiğinin görüldüğünü, gerçek genel kurul tutanağında mevcut müdürün müdürlük görevinin iptal edildiğine ve yeni müdür seçildiğine dair alınmış bir karar bulunmadığını, toplantı anında ikinci bir tutanak da düzenlenmediğini, buna rağmen ... siciline sahte tutanak sunulup müvekkilleri tutanakları imzalamadı gösterilerek mevcut müdürün müdürlük görevi iptal edilip yerine şirket şoförünün müdür olarak seçildiğini, bu durumun ... sicilinde tescil ve ilan edildiğini belirterek davalı şirketin 28/01/2015 tarihinde alınan 2015/2, 3 ve 4 nolu kararlarının batıl olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Şahıslara karşı temsil ve ilzamda geçerlilik addedecek şekilde bu durumun ticaret sicilinde ilan edilmesine, davalı şirket müdürünün bu aşamada şirketin tek mal varlığı olan ve yazılımcı bilgisayar mühendisi olan tüm hissedarlar tarafından birlikte geliştirilen şirkete ait aplication, program ve yazılımları satma, kod değiştirme, zarar verme ihtimallerine binaen bu yazılım ve programlara ilişkin tüm kaynak kodları ve ticari sır teşkil eden bütün belgelerin devri, satışı veya değiştirilmesine engel nitelikte tedbir kararı verilmesine, bu hususta ivedilikle yazılım mühendisi bir bilirkişi atanarak şirkete ait tüm sanal mal varlığının tespitine, mümkün ise tüm bu açık kaynak kodlarının mahkeme kasasında saklanarak şirket kasasına ve ticari defterlerine tedbiren el konulmasına yahut uygulanacak tedbirin mahkemece belirlenmesi akabinde müdür sıfatını haiz davalının yönetim hakkının ve temsil yetkisinin kaldırılarak müdürlük görevinden azline, şirketi temsil, ilzam ve idare yetkisinin kaldırılmasına...

      Şahıslara karşı temsil ve ilzamda geçerlilik addedecek şekilde bu durumun ticaret sicilinde ilan edilmesine, davalı şirket müdürünün bu aşamada şirketin tek mal varlığı olan ve yazılımcı bilgisayar mühendisi olan tüm hissedarlar tarafından birlikte geliştirilen şirkete ait aplication, program ve yazılımları satma, kod değiştirme, zarar verme ihtimallerine binaen bu yazılım ve programlara ilişkin tüm kaynak kodları ve ticari sır teşkil eden bütün belgelerin devri, satışı veya değiştirilmesine engel nitelikte tedbir kararı verilmesine, bu hususta ivedilikle yazılım mühendisi bir bilirkişi atanarak şirkete ait tüm sanal mal varlığının tespitine, mümkün ise tüm bu açık kaynak kodlarının mahkeme kasasında saklanarak şirket kasasına ve ticari defterlerine tedbiren el konulmasına yahut uygulanacak tedbirin mahkemece belirlenmesi akabinde müdür sıfatını haiz davalının yönetim hakkının ve temsil yetkisinin kaldırılarak müdürlük görevinden azline, şirketi temsil, ilzam ve idare yetkisinin kaldırılmasına...

      Hukuk Dairesi'nce verilen 18/05/2018 tarih ve 2017/1464 E- 2018/640 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi Davalı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Asıl ve birleşen davalarda davacılar vekili, müvekkillerinin davalı şirketin ortağı olduğunu, davalı şahsında da müdür ve ortak sıfatının bulunduğunu, davalı müdürün sahte imzalarla alınan kararlarla hem yönetimi hem de şirketin %75 hissesini ele geçirdiğini, anasözleşmenin 10. ve 15. maddelerine aykırı davrandığını, bu kapsamda 02.05.2007 tarihli kararla müdür atandığını, anılan kararda ortaklar ..., ..., ...'...

        Davacı tarafça sunulan ve davalı şirket adına kaşe ve imza da içeren 30/12/2018 tarihli belgede, genel müdürlükten istifa söz konusu olup, mevcut davada istem şirketin ... şube müdürlüğünden istifaya ilişkin karşı yana ihtarla yapılan tebligat sonrasında şube müdürlüğünden istifanın davalı şirket tarafından ticaret sicil müdürlüğüne bildirilmemesi nedeniyle Mahkememizce şube müdürlüğünün istifa nedeniyle son bulduğunun tespiti ve ... nezdinde tescili istemine ilişkindir. Davacının şube müdürlük görevinden ayrılması nedeniyle tescil görevi davalı şirket yönetimine ait olup, davacının tek taraflı irade beyanı ile müdürlük görevinden ayrıldığı, yani istifanın sonuç doğurması bu iradenin davalı şirkete tebliği, bildirilmesi ile mümkündür. Oysa ki yukarıda açıklandığı üzere şube müdürlüğünden istifaya ilişkin bildirim davalı şirkete usulünce tebliğ edilmeden mevcut dava açılmış olmakla, bu gerekçe ile davanın reddi cihetine gidilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          Davalı vekili cevap dilekçesinde; Müvekkili T3 01.04.2016 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısında % 73,60 paya sahip Hazine temsilcisi tarafından verilen önerge ile Yönetim Kurulu Başkanı ve altı Yönetim Kurulu Üyesi Hazine ve diğer tüm paydaşların oybirliği ile seçildiğini, akabinde ilk Yönetim Kurulu Toplantısında, yönetim kurulu üyelire arasından yeni genel müdür belirlendiğini, Hazine Müsteşarlığı ve diğer paydaşlar tarafından seçilen yeni T3 yönetiminin, Borsanın kuruluş kanunu olan 6362 Sayılı SPK ve ilgili mevzuat uyarnıca çıkarılan düzenlemeler ve alınan kararlar çerçevesinde sermaye piyasası araçlarının, kıymetli madenler ve kıymetli taşların güvenilir, şeffaf, etkin, istikrarlı, adil ve rekabetçi bir ortamda işlem görmesini sağlamak üzere Borsacılık faaliyetlerinin sürdürülmesinin yanı sıra, Borsayı daha ileriye götürecek yeni projeler üzerinde çalışmaya, dolayısıyla güncellenen hedefler ve iş stratejileri çerçevesinde hizmetine ihtiyaç duyulmayan personel ile iş ilişkilerinin...

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 02/12/2020 NUMARASI: 2019/222 Esas - 2020/722 Karar DAVA: Ticari Şirket İSTİNAF KARAR TARİHİ: 19/10/2023 Davanın reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü; DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin %20 oranında hissedarı ve ... ile birlikte şirket müdürü iken 22.01.2019 tarihli geçersiz genel kurul kararı ile müdürlük görevinden azledildiğini ve huzur hakkının elinden alındığını, şirketin ortaklarından ...’nın davalı şirketin diğer ortağı olan ve İtalya’da bulunan ... Şirketi’nin de ortağı olduğunu, davalı şirketin kuruluşundan bu yana bir defa kâr dağıtımı yaptığını, diğer ortakların oy ve hisse çoğunluğunu kötüye kullanarak müvekkilinin kâr dağıtım teklifini engellediklerini, İstanbul 19....

            Limited şirketin icra işlerini yapmak ve ortaklığı temsil etmek üzere ortaklığa müdür veya müdürler atanabilir. Müdür veya müdürler İimited ortaklığın ortaklarından seçilebileceği gibi, ortak olmayan kişilerden de seçilebilir (TTK m. 540, 541). Limited ortaklık sözleşmesinde ortaklığın idare ve temsili ayrıntılı biçimde gösterilebilir. Sözleşmede aksi kararlaştırılmış olmadıkça, ortaklar hep birlikte müdür sıfatıyla ortaklık işlerini idare ve temsile yetkilidir. Bu durumda İimited şirketin ortak müdürleri organ olmaları nedeniyle yönetim hakkı, emir ve talimat yetkisini kullanabilir. İşçiye özgü şahsi bağımlılık unsuru ortak müdürlerde görünmez, Şirketi doğrudan doğruya işveren olarak temsil ederler. Bu ne-denlerle ortak müdürlerin konumunu iş yasası kapsamında değerlendirme olanağı yoktur. Ortak olan ile olmayan müdür arasında yetki ve sorumluluk açısından hiçbir fark yoktur. Çünkü ortak olan müdür ile olmayan müdür-sıfatın geri alınması hali hariç aynı hükümlere tabi tutulmuştur....

              E) Gerekçe: Uyuşmazlık davalı işyerinde idari uzman olarak çalışan, ancak boş olan idari işler müdürlüğü pozisyonuna vekaleten atanan davacıya müdürlük kadrosu için öngörülen ücretin ödenip ödenmeyeceği noktasında toplanmaktadır. Mahkemece iç yönetmelik hükmüne dayanılarak davacının geçici görevlendirildiği ve aylıksız vekaletin asıl olduğu ve davacının vekaleten görevlendirildiği ve harcırah ödendiği kabul edilmiştir. Yaklaşık 7 yıl süren bir görevlendirmenin geçici görev olduğundan söz edilemez. Davacının İş Mevzuatına tabi olarak çalıştığı ve fiilen müdürlük görevini yürüttüğü anlaşıldığından, davalı işverenin davacının yaptığı görevin vekaleten olması ve salt eğitim durumunu dikkate alarak eşit işe eşit ücret ilkesine aykırı olarak davacının konumuna uygun ücreti ödemekten kaçınması doğru değildir....

                İl Sağlık Müdürlüğünce kendisine mesul müdürlük belgesi verildiğini, davalı işverenin bu belgeye istinaden eczane işyerini işlettiğini, davalı işverence görev yerinin değiştirilmesini kabul etmemesi üzerine iş sözleşmesinin feshedildiğini, geçersiz feshe karşı açmış olduğu işe iade davası sırasında kendisine ait mesul müdürlük belgesi ile eczanenin işletildiğini, bu dönem için kendisine mesul müdürlük ücreti ödenmediğini ileri sürdüğü, davalı işverenin ise hastane bünyesindeki eczanenin kapanmaması için davacının eczaneye mesul müdür olarak görevlendirildiğini ve davacının mesul müdür olarak çalışmasının kendisine ayrıca bir ücret ödenmesini gerektirecek nitelikte olmadığını savunduğu, mahkemece alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davacının mesul müdürlük ücreti talebinin kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu