Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

MADDESİ UYARINCA MUVAZAA HUKUKSAL NEDENİNE DAYALI İPTAL İSTEMİ KARAR : Torbalı 2....

Esas no.lu 12.05.2022 tarihli ihtiyat-i tedbir talebinin kaldırılmasına yönelik talebin reddine dair ara kararın yasa usul ve dosya kapsamına aykırı olması nedeniyle kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    MADDESİ UYARINCA MUVAZAA HUKUKSAL NEDENİNE DAYALI İPTAL İSTEMİ KARAR : Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 28/02/2022 tarih 2022/130 Esas sayılı ara kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup dosya heyetçe incelendi; A)DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, taraflar arasında yapılan muvazaalı satışlar nedeniyle davalılar arasında yapılan temliki tasarrufun iptali ile davacı alacağıyla sınırlı olmak kaydıyla taşınmaz üzerinde cebri icra yetkisi verilmesi ve taşınmazın üçüncü kişilere devir ve temlikini önlenmesi için ihtiyati tedbire karar verilmesini talep etmiştir. B)İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 28/02/2022 tarih 2022/130 Esas sayılı ara kararı ile davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir....

    Davacı bedelde muvazaa iddiasına dayanmış, mahkemece bedelde muvazaa iddiası ispatlanamadığından ve davacının resmi satış bedelini depo etmediğinden bahisle davanın reddine karar verildiği görülmüştür. Kural olarak davacının, satış sözleşmesinin tarafı bulunmadığından bedelde muvazaa iddiasını tanık dahil her türlü delil ile kanıtlaması mümkündür. Keşif ile belirlenen bedel tek başına bedelde muvazaa iddiasını kanıtlamaya yeterli olmayıp davacının diğer kanıtlarını doğrulamak bakımından önem taşımaktadır. Bu sebeple davacının bedelde muvazaa iddiasını ispatlayabilmesi için yapılacak keşif dışında delil sunması zaruridir. Ancak davacının ibraz edeceği deliller ve dinleteceği tanık beyanları ile davacının bedelde muvazaa iddiası değerlendirilebilir ve neticesine göre bir hüküm kurulabilir. Oysa ki davacının tanık deliline dayanmadığı ve başkaca delil ibraz etmediği anlaşıldığından, bedelde muvazaa iddiasını ispatladığından bahsedilemez....

    İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir talep eden/davacı vekili; ihtiyati tedbir kararı verirken, asıl uyuşmazlığı çözecek mahiyette bir karar vermesinin beklenmediğini, bu hükmün ihtiyati tedbir türleri için de eda veya düzenleme amaçlı tedbire karar verilmesine engel olmadığını, asıl dava sonucundan beklenen faydanın sağlanması ve müvekkili açısından hak kaybının önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesinin büyük önem arz ettiğini, ihtiyati tedbir taleplerinin reddine ilişkin ara kararının kaldırılarak talebin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE:Talep, davalı kısıtlının tarafı bulunduğu protokolün ehliyetsizlik nedeniyle iptali ve kısıtlı adına kayıtlı bulunan banka hesaplarına ,araç kaydına ve kısıtlının ortağı bulunduğu şirket adına kayıtlı bulunan taşınmazın kira gelirlerinin mahkemece açılacak hesaba yatırılması konusunda ihtiyati tedbir istemine ilişkindir....

      Davacının bu davadaki amacı, boşanma ilamı lehine hükmedilen mali haklar ile katılma alacağı davasındaki alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olduğunu ileri sürdüğü işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Öte yandan medeni usul hukukunda hukuki yarar, mahkemeden hukuksal korunma istemi ile bir davanın açılabilmesi için davacının bu davayı açmakta bir çıkarının bulunmasıdır. Bu çıkarın da karar verilene kadar sürmesi gerekir. TBK’nun 19. maddesine göre dava açılabilmesi için davacının kesinleşmiş bir alacağının varlığı ön koşul değildir. Ancak davacının bu davayı açmakta hukuki yararı olması için davalıdan bir alacağının olması gereklidir. Davacının bu davadaki amacı, alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır....

      Davalı ... vekili, dava konusu taşınmazın müvekkilinin cezaevine girmesinden dolayı zorunlu harcamaları nedeniyle satıldığını, davacıların açtığı tazminat davası nedeniyle müvekkili adına kayıtlı iki taşınmaz ve iki araca tedbir konulduğunu, alacağın kesinleşmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ..., davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre dava konusu taşınmazın tapudaki satış bedeli ile bilirkişi tarafından belirlenen rayiç değeri arasında misli fark bulunduğu, satış işleminin ihtiyati tedbir verilmesi aşamasında yapıldığı, dava konusu taşınmazın satışına rağmen borçlunun ailesi tarafından kullanıldığı, davalılar arasındaki satış işleminin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalı ... adına tesciline karar verilmiş hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        İstinaf talebinde bulunan davacı tarafından, geçici hukuki koruma olan ihtiyati tedbir koşullarının yerine geldiğini, hakkın varlığı ve korunma ihtiyacının ortaya konduğunu, hisse devir işlemlerinin nispi muvazaya konu olduğunu, bu nedenle mahkemece verilen kararın hatalı olduğu, kararın kaldırılması talep edilmiş ise de; Mahkemece mevcut deliller kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda tedbir talebinin reddedilmiş olması karşısında, mahkemece verilen kararın dosyada mevcut deliller kapsamında usul ve yasaya uygun olması nedeniyle başvurunun esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1.Davacı vekilinin İstinaf Başvurusunun Esastan REDDİNE. 2.İstinaf karar harcı peşin alındığından, başkaca alınmasına yer olmadığına. 3.İş bu kararın, bilgi mahiyetinde İlk Derece Mahkemesi'nce taraflara tebliğine....

        İstinaf dilekçesinde özetle;dava konusu 5023842 tesisat numaralı aboneliğin ödenmeyen 16 adet fatura ve elektrik kullanım borcu olduğunu halen ödenmediğini,davacının abonelik talebinin elektrik borcunun ödenmemesi amacıyla girişilen muvazaa iradesinden ibaret olduğunu,kira sözleşmesinindahi dosyada olmadığını,önceki malik,kiracı ve davacı arasında işbirliği olup olmadığının araştırılması gerektiğini,yeni malik davacının satım bedelini ödendiğini ispatlanamadığını, davanın aktif husumet yokluğundan reddedilmesi gerektiğini,ihtiyati tedbir için yaklaşık ispatın gerçekleşmediğini,uyuşmazlığın esasını çözer mahiyette tedbir kararı verilemeyeceğini,teminatsız tedbir kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu bu nedenlerle ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. HMK'nın 353. Maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır....

          Tüm dosya kapsamına göre Davacının ihtiyati tedbir talebinin; tedbir istenen taşınmazın mülkiyetinin uyuşmazlık konusu olduğu, iyi niyetli üçüncü kişilere devri nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkânsız hâle geleceği kanaatiyle HMK 87 ve 394 maddeleri uyarınca taşınmazın keşif v.s yöntemlerle gerçek değeri belirlenene kadar dava konusu tedbir talep edilen taşınmazların sayısının birden fazla olduğu göz önüne alınarak 4.000,00 TL mahkememiz veznesine depo edilmesi halinde" gerekçeleri ile; 1- Davalılar vekilinin ihtiyati tedbir kararına itirazının kısmen kabulüne, dava konusu tedbir talep edilen taşınmazların sayısının birden fazla olduğu göz önüne alınarak Dava konusu Samsun İli, Çarşamba ilçesi, Demiraslan mah. 656 parsel, 139 ada 105 parsel, 116 ada 1 parsel ve 141 ada 67 parsel sayılı taşınmazlar üzerine takdiren 4.000,00 TL teminat yatırılması halinde İHTİYATİ TEDBİR KONULMASINA, teminat yatırıldığında anılan taşınmazın davalılar adına kayıtlı...

          UYAP Entegrasyonu