"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki muvazaa nedeniyle icra takibindeki satışın iptali davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın reddine ilişkin verilen hüküm, davalı ... vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı asıl, davalılardan ...'a ait taşınmazı 98.500 Euro bedelle 5 yıllığına kiraladığını, süre sonunda ödediği bedelin kendisine iade edilmesi ve taşınmazın da davalı ...'e teslimi konusunda anlaştıklarını, bu davalının süreden önce tahliye işlemlerine başlaması üzerine mahkeme kararıyla 2009 yılında kira sözleşmesini tapuya şerh ettirdiğini, kira süresi sonunda 98.500 Euronun iadesi için yaptığı takibe davalının itiraz ettiğini, taşınmaz devrinin önlenmesi için ... 6. SHM'nin 2012/175 sayılı dosyası ile taşınmaz üzerine tedbir konulduğunu, davalı ...'...
-TL olarak belirtildiğini, tüm iradeler satışa ilişkin olup gerçek değer üzerinden teminatın alınmasının yasal zorunluluk olduğunu, muvazaa işleminin yasal unsurları oluşmadığı deliller ile de sabit olduğu halde bu tedbir ile birlikte müvekkillerinin telafisi imkansız zararlarına neden olacağını, bu sebeple Tedbir kararına itirazımızın kabulü ile tedbirin kaldırılmasına, bu talebin reddi halinde tam bedel üzerinden teminat alınmasına karar verilmesini; Yapılacak yargılama sonucunda da davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, haksız ihtiyati tedbir nedeniyle açılmış tazminat davası olup, Talep ise, tazminat davasında ihtiyati tedbir talebinin kabülü kararına itirazın reddine yönelik istinaf talebidir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; İlk derece Mahkemesi muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescil istemine ilişkin talebi dosyadan TEFRİK ederek eldeki dosyayı oluşturmuştur. Davacı vekili 22/02/2022 tarihli dilekçesi ile; "Isparta ili, Merkez ilçesinin, Çünür Mah. Aşağıharmanyeri mevkiinde, 8402 ada ve 2 parsel numaralı bağımsız bölüme ait tapu kaydına tapu iptal ve tescil davası açıldığı yönünden şerh verilmesi"ni talep etmiş, İlk derece mahkemesi 21/02/2022 tarihli ara kararı ile "1- Davalıdır şerhi talebinin yasal dayanağının olmadığını, talebin ihtiyati tedbir talebi olarak değerlendirilmesi halinde ise HMK 390/3 maddesi uyarınca davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat edemediği anlaşıldığından davacının "davalıdır" şerhi konulması TALEBİN REDDİNE," karar verilmiştir....
Bu ara karara karşı, ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Mahkeme mevcut delillere göre tedbir isteyenin hakkını muhtemel görmeli ve tedbir verilmesini icap ettiren sebeplerinde varit görülmesi gerekir.HMK'nun 390/3. maddesinde ihtiyati tedbir isteğinin haklılığı konusunda tam kanaat değil kuvvetle muhtemel yaklaşık bir kanaatin yeterli olacağı öngörülmüş olup, iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğu kabul edilmekle birlikte zayıf bir ihtimalde olsa aksinin mümkün olduğu ihtimali gözardı edilmemelidir, bu sebepledir ki davacının haksız olma ihtimali dikkate alınarak HMK'nun 392. maddesi uyarınca teminat alınması gerekir.Somut talep nedeniyle ihtiyati tedbir isteğinin haklılığı konusunda yaklaşık ölçüde kanaat verici delil bulunmadığı dikkate alındığında davalı kooperatifin 26/06/2019 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların dava sonuna kadar durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir taleplerinin dosya kapsamına göre bu aşamada reddine..." dair karar verilmiştir.İşbu ara kararı davacılar vekili süresinde istinaf etmiştir....
oluşturmasının mümkün olmadığını, davacı, rehin sözleşmesi imzaladığını belirttiği ... şirketinden her zaman tazmin yolu ile varsa bir zararını isteyebileceğini, davacı banka açısından telafisi güç bir durumun ortaya çıkması ihtimalinin de söz konusu olmadığını, davacı bankanın yapması gereken MKK bildirimi, ihtarname ile bildirim başta olmak üzere, zararını engelleyebilmek için onca yol varken, ihmal ettiği/kaçındığı işlemler dolayısı ile zarara uğrama ihtimalini ileri sürerek tedbir talep etmesinin mümkün olmadığını, hisseler üzerinde tedbir uygulanması müvekkili açısından telafisi mümkün olmayan maddi zararlara ve hatta ticari itibar kaybına yol açacağını, davacının istinaf başvurusu yerine tekrar tedbir talep etmesi açısından usulen ve ihtiyati tedbir şartları da oluşmadığından esasen ihtiyati tedbir kararının kaldırılması gerektiğini, bu nedenlerle ihtiyati tedbir kararının öncelikle teminatsız olarak, aksi halde Mahkemece uygun görülecek teminat karşılığında, ihtiyati tedbir kararının...
İcra Dairesinin 2008 / 3153 sayılı dosyasında kendisiyle birlikte borçlu durumunda bulunan diğer dosya borçlusu Salih Bayar’a ödetilmesi konusunda muvazaa anlaşması yapıldığı, davacının bu muvazaa anlaşmasına göre Mehmet Çormancık’ın eşi T3’ın Salihli 1. İcra Dairesinin 2008 / 3153 sayılı dosyasında alacaklı Kadir Çelik’den alacağı devraldığı anlaşıldığından 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu m. 2’ye göre dürüst davranma ilkesine aykırılık nedeniyle davacının davasının reddine yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. Salihli 1. İcra Dairesinin 2008 / 3153 sayılı dosyasına konu borç 03.05.2008 tarihli 320.000,00 TL bedelli senettir. Bu senet davacı T1 tarafından ciro edilmiş olması nedeniyle davacı borçlu gözükmektedir. Bu senede konu borcun tamamının ödendiğine ilişkin bir belgede dosya içinde bulunmamaktadır. Dosya borcu dava tarihi itibariyle 1.292.617,07 TL’dir. Davacı T1 bu senetten ötürü diğer senet borçlusu Salih Bayar’la birlikte borçlu konumundadır....
Hukuk Dairesinin gönderme kararında da açıkça belirtildiği üzere, ihtiyati tedbir kararı bakımından istinaf incelemesine konu asıl dava, denkleştirmeden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Davacılar vekili, dava dilekçesi ile ihtiyati tedbir istemiş, mahkeme 23/09/2022 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermiştir. Davacılar vekilince 23/09/2022 tarihli ara karara karşı istinaf yoluna başvurulmuştur. Kayseri BAM 3. Hukuk Dairesi; "Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1....
HMK'nun 389. maddesinde, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği düzenlenmiştir. Bu yasal düzenlemeye ve yukarıdaki açıklamalara göre ihtiyati tedbir kararının uyuşmazlık konusu hakkında verilmesi mümkün olup, davanın konusunu oluşturmayan hususların anılan madde kapsamında ihtiyati tedbir kararına konu olması mümkün değildir. İhtiyati haciz ise İİK'nun 281/2 maddesinde ayrıca ve açıkça düzenlenmiştir. Somut olayda, üzerine ihtiyati tedbir konulması istenilen aracın mülkiyeti husunda ihtilaf bulunmayıp, alacak para alacağına ilişkindir....