Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/207 DERDEST DOSYA DAVA KONUSU : Tapu İptali ve Tescil (Muvazaa Nedeniyle) KARAR : Tokat 2.Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi)'nin 2022/207 esas sayılı derdest olan dava dosyasında verilen tapu iptali ve tescil (muvazaa nedeniyle) talepli davada verilen ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine ilişkin ara kararın kaldırılması için davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, yapılan inceleme sonucunda; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA:Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; ihbar olunan ihbar olunan şirketin paylarının ana sözleşmeye göre nama yazılı olup son bilinen genel kurula göre T2 10 payı, Melih SEZGİN'in 30 payı, Efe SEZGİN'in 20 payı, Esma (SEZGİN) KONYA'nın 200 payı, Tolga SEZGİN'in 20 payı, İsmet SEZGİN'in 10 payı İsmet SEZGİN'in 10 payı, T3 10 payı, T4 MELETLİOĞLU'nun 200 payının bulunduğunu, şirketin pay defterine vakıf olunmadığından müvekkilleri dışında...

Bu davalarda amaç; borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı bazı tasarrufların geçersiz yada iyiniyet kurallarına aykırılık nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalması ve dolayısıyla o mal üzerinde cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Ayni nitelikte değil şahsi nitelikte dava olduğu gibi bu tür davalar sonuçları itibarıyla daha çok lehine tasarrufta bulunulan 3.kişilerin hukukunu ilgilendirmekte, her somut olay özelliğine göre temelinde muvazaa veya haksız fiil gibi kabul edilebilecek tasarruflar nedeniyle alacaklı zarara uğramaktadır. Bu niteliği itibarıyla ticaret mahkemesinin görevi içinde sayılan ticari davalardan olmadığı, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununda bu konuda yeni bir düzenleme de bulunmamaktadır. Açıklanan bu maddi ve hukuksal gerekçelerle eldeki davada Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olması nedeniyle davanın esasına girilerek incelenmesi ve toplanacak delillere göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle hüküm tesisi isabetli görülmemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : İHTİYATİ TEDBİR KARARINA İTİRAZ -KARAR- Davacı ...Müh.Ltd.Şti.,vekili maliki oldukları 2 adet taşınmazı davalılardan...'e 620.000-TL. bedelle 8.11.2010 tarihinde satıldığını, tapuda bedelin 60.000-TL. gösterilmekle birlikte gerçekte satış bedelinin 140.000-TL.sının nakit, 480.000-TL.sinin ise sıralı çekler karşılığı ödenmesinin kararlaştırıldığını, Ahmet'in 11.11.2010 tarihinde taşınmazı tapuda 70.000-TL.bedelle diğer davalı ...'e sattığını, Erol'un da bu taşınmazlar üzerine bir üçüncü kişi lehine 6.12.2010 tarihinde ipotek tesis ettirdiğini; taşınmazların halen davacının zilyetliğinde olduğundan davalı ...'un buraları görmeden satın alıp üzerine de ipotek tesis ettirmesi nedeniyle yapılan işlemlerin muvazaalı olduğunu, dolandırıldıklarını , davalı ...'in de kararlaştırılan peşinatı ödemediğini ileri sürerek açıklanan şekilde genel muvazaa iddiasına ve BK.'...

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Dahili davalı T8 vekili ihtiyati tedbir kararına ilişkin olarak süresinde verdiği istinaf dilekçesi ile; müvekkiline yönelik birebir iddiada bulunulmadığını, müvekkilinin dosya taraflarından hiçbirini tanımadığını, 11.10.2022 tarihli ara kararın usul ve esas açısından hatalı ve hukuka aykırı olduğunu, muvazaa iddiasına ilişkin hiçbir delil, belge ve kanıt bulunmadığını, müvekkilinin mülkiyet hakkının ihlal edildiğini, ihtiyati tedbir şartlarının oluşmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbire ilişkin kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı T3 Vekili istinaf dilekçesi ile; 01.02.2023 tarihli ara karar ile taraflarının yokluğunda hiç bir belgeye dayanmadan ihtiyati tedbir kararı verildiğini, ilgili taşınmaz fiili taksime müsait bir vaziyette olduğu için ilgili payın müvekkile satışı ile paydaşların arasında süren ahengin bozulduğu anlamına gelmeyeceğini, gerekli incelemeler yapılmadan salt olarak davacıların görünürde ön alım hakkının olduğuna dayanılarak müvekkili aleyhine açılan işbu davada daha ilgili taşınmazın fiili durumu belirlenmeden ihtiyat-i tedbir kararı verilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, davacının İstanbul İli Büyükçekmece İlçesi Tepecik Mahallesi Yılanlı Ayazma Mevkii 1103 parsele kayıtlı taşınmazın kendi hissesine düşen payı yatırım amacıyla aldığını, müvekkilin ilgili taşınmaz hissesini yakın vadede satma amacında olmayıp itiraza konu ihtiyat-i tedbirin uygulamasına da yer olmadığını, ilgili tapu devri işleminde bedel yönünden muvazaa olmadığını, davacıların muvazaa...

      Davacılar vekilinin manevi tazminat taleplerinin koşullarının gerçekleştiğine ilişkin yapmış olduğu istinaf başvurusunun incelenmesinde; HMK'nun 399. maddesinde ; "Lehine ihtiyati tedbir kararı verilen taraf, ihtiyati tedbir talebinde bulunduğu anda haksız olduğu anlaşılır yahut tedbir kararı kendiliğinden kalkar ya da itiraz üzerine kaldırılır ise haksız ihtiyati tedbir nedeniyle uğranılan zararı tazminle yükümlüdür. (2) Haksız ihtiyati tedbirden kaynaklanan tazminat davası, esas hakkındaki davanın karara bağlandığı mahkemede açılır. (3) Tazminat davası açma hakkı, hükmün kesinleşmesinden veya ihtiyati tedbir kararının kalkmasından itibaren, bir yıl geçmesiyle zamanaşımına uğrar" hükmü belirlenmiştir. Haksız ihtiyati tedbir nedeniyle manevi tazminat istenebilmesi için 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesindeki şartların gerçekleşmesi gerekir. Bu bakımdan hem ihtiyati tedbirin objektif haksızlığının hem de tedbir koyduran tarafın kusurunun ispat edilmesi gerekir....

      CEVAP Bir kısım davalılar, temliklerde muvazaa bulunmadığını belirtip davanın reddini savunmuşlardır. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin 27/02/2020 tarihli ve 2014/745 Esas - 2020/177 Karar sayılı kararında; muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF 1. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmuştur. 2. İstinaf Nedenleri Davacı taraf, davada dayandığı iddialarını tekrarlayarak İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı taraf, yargılama masrafı ve ihtiyati tedbir yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 3. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin 08.10.2020 tarihli ve 2020/471-474 Esas ve Karar sayılı kararında; muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ 1....

        CEVAP Bir kısım davalılar, temliklerde muvazaa bulunmadığını belirtip davanın reddini savunmuşlardır. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin 27/02/2020 tarihli ve 2014/745 Esas - 2020/177 Karar sayılı kararında; muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF 1. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmuştur. 2. İstinaf Nedenleri Davacı taraf, davada dayandığı iddialarını tekrarlayarak İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı taraf, yargılama masrafı ve ihtiyati tedbir yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 3. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin 08.10.2020 tarihli ve 2020/471-474 Esas ve Karar sayılı kararında; muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ 1....

          üzerine teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          GEREKÇE : Dava, TBK 19 maddesi gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 389 ve devamı maddeleri gereğince mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusunda ihtiyati tedbir kararı verilebileceği düzenlenmiştir. 392. Madde ve devamı maddelerinde, İhtiyati tedbir talep eden, haksız çıktığı takdirde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık teminat göstermek zorundadır. Talep, resmî belgeye, başkaca kesin bir delile dayanıyor yahut durum ve koşullar gerektiriyorsa, mahkeme gerekçesini açıkça belirtmek şartıyla teminat alınmamasına da karar verebilir....

          UYAP Entegrasyonu