Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kat 3 nolu bağımsız bölüm arsa niteliğindeki taşınmazın üçüncü kişilere devrinin engellenmesi amacıyla ihtiyati tedbir kararının verilmesini talep etmiştir. Mahkemenin 28/04/2023 tarihli ara kararı ile; iptali istenen tasarrufun uyuşmazlık konusu olmadığından ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği belirtilerek, davacı tarafın ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir....

İhtiyati tedbire veya ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verirken hakim dava hakkındaki kanaatini yalnız ihtiyati tedbir talebi ile sınırlı olarak (kanunen gerektiği için) açıklamak durumundadır. Öte yandan ihtiyati tedbir kararı geçici nitelikte olup, durum ve şartların değişmesi ile her zaman değiştirilebilir. Somut olayda; davacı vekili tarafından ehliyetsizlik ve muvazaa hukuksal nedenlerine dayalı olarak tapu iptali ve tescil talebinde bulunulduğu, mahkemece davalılara ait bağımsız bölümlere tedbir konulmasına yönelik 21/08/2020 tarihli ara kararın verildiği, bu karara davalı Pınar vekili tarafından itiraz edilmesi sonucunda mahkemece 16/09/2020 tarihli ara kararı ile tedbirin kaldırılarak davacılar tarafından yatırılan teminatın da davacılara iadesine yönelik kararın verildiği, bu kararla ilgili olarak davalı vekilinin istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmaktadır....

Buna göre, mevcut durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Bu hüküm uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için, tedbir konulması talep edilen mal ya da hakkın uyuşmazlık konusu olması gerekir. Yine, HMK 390/3. maddesine göre, tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Tokat 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'(Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)nin 2022/207 Esas sayılı derdest olan dava dosyasında verilen tapu iptali ve tescil (muvazaa nedeniyle) talepli davada verilen ihtiyati tedbir konulması talebinin kısmen reddine ilişkin ara kararın kaldırılması için davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, yapılan inceleme sonucunda; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; tapu iptali ve tescil (muvazaa nedeniyle) ilişkindir. Davalı vekili tarafından süresi içinde yapılan istinaf başvuru incelemesine konu istem ise; Tokat 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'(Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)nin 2022/207 Esas sayılı derdest dosyasındaki 30/06/2022 tarihli ara kararın kaldırılarak, taleplerinin kabulüne, ihtiyati tedbir konulması karar verilmesine ilişkindir....

Davalılar sundukları ihtiyati tedbir kararına itiraz dilekçesinde özetle; mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, tapunun iptalini gerektirecek herhangi bir kötü niyet durumunun söz konusu olmadığını, davanın açılmasında davacının para alacağını tahsil etme amacı güdüldüğünü, para alacağı için ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğini beyan ederek ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

Talep; BK 19 vd maddelerine dayalı alacağın tahsiline yönelik muvazaa davası olup verilen ihtiyati haciz kararına karşı yapılan itirazın kabulü nedeniyle ihtiyati haczin kaldırılmasından dolayı davacı tarafından yapılan istinaf incelenmesi istemine ilişkindir. BK 19 vd maddelerine dayalı alacağın tahsiline yönelik muvazaa davasında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "muvazaa" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu tür davalarda verilmesi gereken hukuki koruma ihtiyati tedbir kararı olmayıp şartların varlığı halinde kıyasen uygulanması gereken İİK'nun 281/2 madde gereğince ihtiyati hacizdir. Somut olayda davacının eldeki davadaki amacı, alacağını tahsil etmeye yönelik olup şahsi hakka dayalıdır....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Talep; BK 19 vd maddelerine dayalı alacağın tahsiline yönelik muvazaa davası olup verilen ihtiyati talebin kabulü kararına karşı yapılan itirazın reddi nedeniyle davalı T4 vekili tarafından yapılan istinaf incelenmesi istemine ilişkindir. BK 19 vd maddelerine dayalı alacağın tahsiline yönelik muvazaa davasında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "muvazaa" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu tür davalarda verilmesi gereken hukuki koruma ihtiyati tedbir kararı olmayıp şartların varlığı halinde kıyasen uygulanması gereken İİK'nun 281/2 madde gereğince ihtiyati hacizdir. Somut olayda davacının eldeki davadaki amacı, alacağını tahsil etmeye yönelik olup şahsi hakka dayalıdır....

    Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; satış bedeli olarak 50.000 TL gibi düşük bir rakam gösterilmesi muvazaanın delili olduğunu, davalıların kardeş olup iyiniyetten faydalanamayacağını, TBK m. 19'a göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek olmadığı gibi bu davalarda hak düşürücü sürenin uygulanmadığını, ihtiyati tedbir talebinin kabulü gerekirken reddinin hatalı olduğunu belirterek red kararının kaldırılarak taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir. Gerek TBK.m.19'da düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayanılarak açılan iptal davaları gerekse İİK.m.277 ve devamı madde hükümleri uyarınca açılmış tasarrufun iptali davaları, tasarrufa konu malların aynı ile ilgili olmayıp, alacaklıya alacağını temin imkanı sağlayan nispi nitelikteki dava türleridir....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi tarafından 34 XX 563 plaka sayılı araç yönünden ihtiyati tedbir taleplerinin reddine ilişkin verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, her ne kadar araç yönünden 01/04/1974 tarih 1/2 sayılı içtihadı birleştirme kararının uygulama olanağı yok ise de Borçlar Kanunu genel hükümler çerçevesinde muvazaa iddialarının eldeki davada dinlenmesinin mümkün olduğunu belirterek araç yönünden ilk derece mahkemesi tarafından verilen ihtiyati tedbir ret kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ GEREKÇE : Açılan dava; muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, araç kaydının iptali ve tescili alacak ve kademeli olarak tenkis talebine ilişkindir....

      aleyhine 09/03/2009 gününde verilen dilekçe ile muvazaa nedeniyle satışın iptali davasında tensiben verilen ihtiyati tedbir kararının iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; itirazın reddine dair verilen 26/06/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı ... vekili Avukat ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 13/02/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        UYAP Entegrasyonu