karar altına aldıklarından hisselerini geri alamadığını, olayda taraf muvazaası söz konusu olduğunu ileri sürerek, 30.11.2010 tarih ve 18807 yevmiye nolu limited şirket hisse devir sözleşmesinin geçersizliğine, iptaline, davalı ... adına kayıtlı %11,25 hisse kaydının iptali ile bu hisselerin davacı adına şirket ortaklar pay defterine işlenip tescil ve ilanına karar verilmesini istemiştir....
O halde yukarıdaki yasal düzenlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde, davacı tarafından açılan işbu davanın davalılar arasındaki şirket hisse devrinin muvazaa nedeniyle iptali ile ... adına tescili şartlarının oluşup oluşmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu sabit olup ayrıca davanın taraflarca serbestçe üzerinde tasarruf edebilecekleri işlerden kaynaklandığından davacı tarafından dava açılmadan önce dava şartı olan arabulucuya başvuru zorunludur. Dolayısıyla dava dilekçesi ve tüm dosya kapsamında arabulucuya başvurulmadığı sabit olduğundan davanın arabulucuya başvuru dava şartı noksanlığı sebebiyle HMK' nın 115/2. Maddesi gereğince usulden reddine karar vermek gerekmiştir....
Mahkemece, hisse devrinin rayiç bedelin altında olmasının muvazaayı tek başına ispatlamaya yetmeyeceği, tanık beyanları ile bu hususun ispatının da mümkün olmadığı, kaldı ki tanık beyanlarından dahi murisin devir işlemini yaparken akli melekelerinin yerinde olduğu ve işlemin mahiyetini bilerek devir işlemini gerçekleştirdiğinin anlaşıldığı, davacın'ın hisse devrinin hile nedenine dayalı olarak iptalinin talep edildiği ancak tüm dosya kapsamı ve sunulan delillerle davacının bu yöndeki iddiasının da ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Somut olayda, davacının murisinin 25.11.2013 tarihinde yaptığı şirket hisse devrinin muvazaalı olduğu iddiasıyla hisse devrinin muvazaa nedeniyle iptali ile davacı adına tescili, mümkün olmaması durumunda pay bedelinin davalıdan tahsili, bu taleplerinin kabul edilmemesi durumunda hisselerin tenkisi ile iade edilmesi gereken kısmın tahsili istemine ilişkin açılan davada, davaya konu 3400 hissenin devrinin önlenmesi, şirkete tedbiren kayyım atanması, mahkeme aksi kanaatte ise dava konusu 3400 hisse yönünden tedbiren kayyım tayin edilmesi, kayyım atanması konusunda aksi kanaatte olunması halinde tedbiren şirket faaliyetlerinin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmiştir....
Hukuk Dairesi 29/11/2017 tarih ve 2016/190 Esas, 2017/7675 Karar) Eldeki davada, dava konusu; limited şirket hisse devri olup, bu hisselerin devrinin ne şekilde yapıldığı ve yapılması gerektiği, muris ile davalı arasında yapılan hisse devrinin geçerli olup olmadığı, muvazaa nedeniyle iptali gerekip gerekmediği hususlarında 6102 sayılı TTK'daki ilgili hükümler de gözetilmek suretiyle karar verilecektir. Bu nedenlerle, mahkemece görevsizlik kararı verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir husus bulunmamaktadır....
ın baba-oğul olduklarını, daha önce diğer davalı ... şirketinde ortak olarak ticaret yaptıklarını, davacı babanın oğlunun yaşlılığında kendine bakacağı taahhüdüne güvenerek şirketteki hissesini bedelsiz olarak oğluna devrettiğini, ancak taahüdünü yerine getirmediğini, bu hisse devir işleminin muvazaa sebebiyle iptali gerektiğini, kaldı ki devir sonrası şirket ana sözleşmesi tadil işleminin de usulünce yapılmadığını ileri sürerek batıl olan hisse devir sözleşmesi nedeniyle davacının şirkette halen ortak olduğunun tespitine, mahkeme sözleşmenin batıl olduğu kanaatinde değilse hukuka aykırı bulunan 29/12/1993 tarihli hisse devir sözleşmesinin iptaline karar verilmesini talep ve etmiştir. Davalılar vekili; 1993 yılında yapılan hisse devir sözleşmesinin geçerli olduğunu, davacının bu işleme karşı dava açma hakkının zamanaşımına uğradığını, hisse devrinin bedel mukabilinde yapıldığını ve sözleşmede bedelin nakden ve defaten ödendiğinin yazıldığını savunarak davanın reddini istemiştir....
de T4 adına 4.000.000 TL hissesinin 2.500.000 TL 'sinin davalı kızı T5 1.500.000 TL sinin oğlu T4 devrinin iptali ile yeniden T4 adına tesciline, asıl taleplerinin muvazaa temeline dayalı hisse devrinin iptali ile birincil nitelikte taleplerine terditli olarak İİK 277, 278, 279, 280 ve devamı maddelerine göre, Kaftan Teknoloji Sanayi ve Yatırımlar A.Ş.'...
İncelenmesinde; bahse konu hisse devrinin şirket pay defterine kaydedilerek hisse devrine ortaklar kurulunu oluşturan dosyamız davalısı ile davacı devralan ortak ve dava dışı ortak ... tarafından muvafakat edildiği anlaşılmıştır. Bu bağlamda, yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; her ne kadar dava konusu limited şirket hisse devir bedelinin istirdadı talep edilmiş ise de; yukarıda ayrıntılı olarak yapılan açıklamalar ve tespitler çerçevesinde dava konusu hisse devrinin 6102 sayılı TTK 595/1-2 maddesine uygun olarak gerçekleştirildiğinin sabit olduğu, bu durumda davacının hisse devir işleminin usulüne uygun olarak gerçekleşmediği yönündeki iddiasının yerinde olmadığı, yine istirdat istemine dayanak olarak hisse devrinin onaylanmasına ilişkin genel kurul kararının yok hükmünde olduğu iddiasının da TTK 436 m....
Mahkemece, şirket hisse devrinin geçerli olup, muris muvazaasına ilişkin İçtihadı Birleştirme Kararının olayda uygulama yeri bulunmadığı, muvazaa iddiasının dinlenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar Dairece, “ ...Dava, ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı şirket pay devrinin iptali ile miras payları oranında tescil ya da tazminat isteklerine ilişkindir...Ne var ki, mahkemece ehliyetsizlik yönünden araştırma ve değerlendirme yapılmadan hüküm kurulmuştur...Hâl böyle olunca; önemine binaen öncelikle hukuki ehliyetsizlik yönünden tarafların bildirecekleri tüm delillerin toplanması, varsa mirasbırakana ait sağlık kurulu raporları, hasta müşahade kağıtları, reçeteler vs. tedavi evrakının tamamının ilgili yerlerden istenmesi, tüm dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderilmesi, akit tarihinde miras bırakanın ehliyetli olup olmadığı yönünde rapor alınması, ehliyetli olduğunun anlaşılması halinde muvazaa iddialarının incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davalıya gabin ve müzayaka hali nedeniyle yapılan hisse devrinin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 28.01.2014 gün ve 2013/4023 E- 2014/1133 K sayılı ilamı ile “.... dava dilekçesinde, gabin ve muzayaka hali hukuki sebebine dayanıldığı ve açıklamaların da bu hukuki nedenlere dayanılarak yapıldığının anlaşılmasına rağmen mahkemece davanın muvazaa nedeni ile tasarrufun iptali olarak kabul edilip buna göre değerlendirilmesinin doğru olmadığı...” gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Bozmaya uygun yapılan yargılama neticesinde, davanın reddine karar verilmiş, söz konusu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....