Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, davacının murisinin 25.11.2013 tarihinde yaptığı şirket hisse devrinin muvazaalı olduğu iddiasıyla hisse devrinin muvazaa nedeniyle iptali ile davacı adına tescili, mümkün olmaması durumunda pay bedelinin davalıdan tahsili, bu taleplerinin kabul edilmemesi durumunda hisselerin tenkisi ile iade edilmesi gereken kısmın tahsili istemine ilişkin açılan davada, davaya konu 3400 hissenin devrinin önlenmesi, şirkete tedbiren kayyım atanması, mahkeme aksi kanaatte ise dava konusu 3400 hisse yönünden tedbiren kayyım tayin edilmesi, kayyım atanması konusunda aksi kanaatte olunması halinde tedbiren şirket faaliyetlerinin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmiştir....

    Hukuk Dairesi 29/11/2017 tarih ve 2016/190 Esas, 2017/7675 Karar) Eldeki davada, dava konusu; limited şirket hisse devri olup, bu hisselerin devrinin ne şekilde yapıldığı ve yapılması gerektiği, muris ile davalı arasında yapılan hisse devrinin geçerli olup olmadığı, muvazaa nedeniyle iptali gerekip gerekmediği hususlarında 6102 sayılı TTK'daki ilgili hükümler de gözetilmek suretiyle karar verilecektir. Bu nedenlerle, mahkemece görevsizlik kararı verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir husus bulunmamaktadır....

    ın baba-oğul olduklarını, daha önce diğer davalı ... şirketinde ortak olarak ticaret yaptıklarını, davacı babanın oğlunun yaşlılığında kendine bakacağı taahhüdüne güvenerek şirketteki hissesini bedelsiz olarak oğluna devrettiğini, ancak taahüdünü yerine getirmediğini, bu hisse devir işleminin muvazaa sebebiyle iptali gerektiğini, kaldı ki devir sonrası şirket ana sözleşmesi tadil işleminin de usulünce yapılmadığını ileri sürerek batıl olan hisse devir sözleşmesi nedeniyle davacının şirkette halen ortak olduğunun tespitine, mahkeme sözleşmenin batıl olduğu kanaatinde değilse hukuka aykırı bulunan 29/12/1993 tarihli hisse devir sözleşmesinin iptaline karar verilmesini talep ve etmiştir. Davalılar vekili; 1993 yılında yapılan hisse devir sözleşmesinin geçerli olduğunu, davacının bu işleme karşı dava açma hakkının zamanaşımına uğradığını, hisse devrinin bedel mukabilinde yapıldığını ve sözleşmede bedelin nakden ve defaten ödendiğinin yazıldığını savunarak davanın reddini istemiştir....

      de T4 adına 4.000.000 TL hissesinin 2.500.000 TL 'sinin davalı kızı T5 1.500.000 TL sinin oğlu T4 devrinin iptali ile yeniden T4 adına tesciline, asıl taleplerinin muvazaa temeline dayalı hisse devrinin iptali ile birincil nitelikte taleplerine terditli olarak İİK 277, 278, 279, 280 ve devamı maddelerine göre, Kaftan Teknoloji Sanayi ve Yatırımlar A.Ş.'...

      İncelenmesinde; bahse konu hisse devrinin şirket pay defterine kaydedilerek hisse devrine ortaklar kurulunu oluşturan dosyamız davalısı ile davacı devralan ortak ve dava dışı ortak ... tarafından muvafakat edildiği anlaşılmıştır. Bu bağlamda, yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; her ne kadar dava konusu limited şirket hisse devir bedelinin istirdadı talep edilmiş ise de; yukarıda ayrıntılı olarak yapılan açıklamalar ve tespitler çerçevesinde dava konusu hisse devrinin 6102 sayılı TTK 595/1-2 maddesine uygun olarak gerçekleştirildiğinin sabit olduğu, bu durumda davacının hisse devir işleminin usulüne uygun olarak gerçekleşmediği yönündeki iddiasının yerinde olmadığı, yine istirdat istemine dayanak olarak hisse devrinin onaylanmasına ilişkin genel kurul kararının yok hükmünde olduğu iddiasının da TTK 436 m....

        Mahkemece, şirket hisse devrinin geçerli olup, muris muvazaasına ilişkin İçtihadı Birleştirme Kararının olayda uygulama yeri bulunmadığı, muvazaa iddiasının dinlenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar Dairece, “ ...Dava, ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı şirket pay devrinin iptali ile miras payları oranında tescil ya da tazminat isteklerine ilişkindir...Ne var ki, mahkemece ehliyetsizlik yönünden araştırma ve değerlendirme yapılmadan hüküm kurulmuştur...Hâl böyle olunca; önemine binaen öncelikle hukuki ehliyetsizlik yönünden tarafların bildirecekleri tüm delillerin toplanması, varsa mirasbırakana ait sağlık kurulu raporları, hasta müşahade kağıtları, reçeteler vs. tedavi evrakının tamamının ilgili yerlerden istenmesi, tüm dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderilmesi, akit tarihinde miras bırakanın ehliyetli olup olmadığı yönünde rapor alınması, ehliyetli olduğunun anlaşılması halinde muvazaa iddialarının incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davalıya gabin ve müzayaka hali nedeniyle yapılan hisse devrinin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 28.01.2014 gün ve 2013/4023 E- 2014/1133 K sayılı ilamı ile “.... dava dilekçesinde, gabin ve muzayaka hali hukuki sebebine dayanıldığı ve açıklamaların da bu hukuki nedenlere dayanılarak yapıldığının anlaşılmasına rağmen mahkemece davanın muvazaa nedeni ile tasarrufun iptali olarak kabul edilip buna göre değerlendirilmesinin doğru olmadığı...” gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Bozmaya uygun yapılan yargılama neticesinde, davanın reddine karar verilmiş, söz konusu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            Dava, dava konusu taşınmazda davalı T9 hissesinin diğer davalı T8 ölünceye kadar bakma akdi ile yapılan devrinin, davacının ön alım hakkına engel olmak amacıyla muvazaalı yapıldığı iddiasıyla tapu iptali ve tescil talebine ilişkin olup, yargılama sırasında ön alım hakkına ilişkin davanın dosyadan tefriki ile yeni bir esasa kaydının yapıldığı, eldeki davanın muvazaa nedeniyle (Genel Muvazaa) tapu iptali ve tescil talebine ilişkin olduğu, ilk derece mahkemesince davalı T9 ile T8 arasındaki yapılan ölünceye kadar bakma akdinin muvazaalı olduğu iddiasıyla davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmakla; Bu durumda Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 25.06.2020 tarih ve 564 sayılı kararı ile düzenlenen Konya Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünün 3. Hukuk Dairesinin görevlerini belirleyen 11....

            Mahkemece; dava konusunun limited şirket hisse devri olup, bu hisselerin devrinin ne şekilde yapılması gerektiği, taraflar arasında yapılan hisse devrinin geçerli olup olmadığı, muvazaa nedeniyle iptali gerekip gerekmediği hususlarının 6102 sayılı TTK'da düzenlendiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığının çözümünün TTK'daki düzenlemelere göre yapılacağı, bu anlamda taraflar arasındaki uyuşmazlığın mahiyeti itibariyle, TTK.nun 4/a md.si hükmüne göre mutlak ticari dava niteliğinde olduğu, bu nedenle davaya Asliye Ticaret Mahkemelerinde bakılması gerektiği gerekçesiyle Mahkemenin görevsizliğine, HMK 114 ve 115. maddeleri gereğince davanın usulden reddine, görevli mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunun tespitine karar verilmiş, karara karşı davalı T3 vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. İstanbul BAM 8....

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın mutlak ticari olduğu gerekçesiyle görev yönünden reddedilmesinin hukuka aykırı olduğu, davada, muristen intikal eden hisselerin devrinin muvazaalı olup olmadığının araştırılması gerektiği, tarafların tacir olmadığı, ihtilafın da tarafların ticari işletmeleri ile ilgili de bulunmadığı, bu nedenle davanın TTK 4.maddesine göre ticari dava olduğunun kabul edilemeyeceğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE :Dava, muris muvazaası nedeniyle şirket hisse devrinin iptali ile miras payı oranında tescili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçe doğrultusunda davanın, dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiş, bu karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

            UYAP Entegrasyonu