Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kişilere devri engelleyici nitelikte ihtiyati tedbir şerhi konulmasına, yapılan hisse devrinin geçersizliğine ve iptaline, mahkemece aksi kanaatte olunması halinde hisse devrinin muvazaa sebebi ile iptaline karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Davalılar vekili, hisse devrinde muvazaa olmadığını, hisselerin gerçek değeri üzerinden bedeli de ödenerek devir gerçekleştirildiğini, müvekkilinin diğer mirasçılardan mal kaçırmak gibi bir amacının bulunmadığını, hisse devrinden sonra yapılan yatırımlar nedeniyle kıymet artışı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, miras bırakanın ekonomik durumu itibariyle varlıklı olduğu, şirket hisselerini satmaya ihtiyacı olmadığı, geçimini fazlasıyla sağlayacak gelirlerinin bulunduğu, dava konusu şirket hisselerinin gerçek değerleri ile muvazaalı olduğu iddia edilen hisse satış bedeli arasında aşırı oransızlık bulunduğu gibi davalının satış bedelini ödeme savunmasını da yazılı herhangi bir delile dayandıramadığı, murisin devir tarihi ve öncesinde hasta olmadığı ve bakıma ihtiyacı bulunmadığı bu nedenle murisin hisse devir işleminin muvazaalı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile, muris ... davalı ...'a ... ....

      ün edimini yerine getirmediği, ilk arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden ve ek sözleşmeden itibaren çok uzunca bir süre geçmiş olmasına rağmen taşınmaz üzerinde sözleşmelere göre yapılmış herhangi bir yapı bulunmadığı, davalı ......ın tapuda devrin gerçekleştiği tarih itibariyle yaşlı bulunduğu, hakkında alınmış bir sağlık raporu bulunmadığı ve okuma yazma bilmediği anlaşılmakla tapu hisse devrinin muvazaalı olduğu gerekçesiyle, davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmiştir. Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir....

        Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; iptali istenen hisse devrinin 02/02/2016 tarihinde gerçekleştiğini dava tarihi olan 01/07/2021 tarihi itibariyle hak düşürücü sürenin dolduğunu, bu sebeple davanın reddi gerektiğini, dava dilekçesinde belirtilen sözleşmenin dava konusu hisse devrinden oldukça sonraki bir tarih olduğunu, bu nedenle tasarrufun iptalinin talep olunamayacağını, davacı tarafından davalı T4'a 130.000,00- TL ödendiğini, ödemenin iadesi konusunda ne dava dışı şirket, ne de davalı Onur Kılıç'ın hiçbir sorumluluğu olmayacağını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; ''....Dava tasarrufun muvazaa nedeniyle iptali ile borçlu olunduğunun tespiti davasıdır. Davacı tarafa iptali istenen tasarrufla ilgili davasını İİK 277 ye mi TBK 19 a mı dayandırdığı noktasında açıklama yapması istenmiş olunup,davacı taraf 26.04.2022 tarihli beyanında İİK 277 ye davasını dayandırdığını açıklamıştır....

        den mal kaçırmak amacıyla yapıp yapmadığı konusunda bilgisinin olmadığını, devir karşılığı ücret alıp almadığını bilmediğini, hisse devrinin ne zaman gerçekleştiğini bilmediğini, hisse devrini devir senetleri gelince öğrendiğini, ... tarafından ...'a ve davacıya yapılan hisse devri ile ilgili bilgisinin olmadığını beyan ettiği, davalı tanığı ...'...

          Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ilk derece mahkemesinde görülen muvazaalı devrin iptali davasında verilen davanın reddine ilişkin hüküm hakkında davacı vekilinin başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; istinaf talebinin esastan reddine ilişkin kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü; -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin davalı ...’ten alacaklı olduğunu, davalı borçlunun mal kaçırma gayesi ile adına kayıtlı kooperatif hissesini kızına devrettiğinin tespit edildiğini beyan ederek söz konusu hisse devrinin iptalini talep etmiş, 06.06.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile kooperatifin ferdileşmeye gitmesi sebebi ile davalı ... adına kaydı yapılan ... Mah. 25 parselde kayıtlı gayrımenkulün devrinin iptalini talep ve dava etmiştir. Davalılar davanın reddini talep etmiştir....

            Dava, muris muvazaasına dayalı hisse devrinin iptali ve mümkün olmadığı takdirde tenkis istemine yöneliktir. 6102 sayılı TTK' nın 4. Maddesinde ticari davalar sayılmış olup, 5271 sayılı TMK' nın 576. Maddesi hükümlerine göre açılacak davalar, TTK' nın 4. Maddesi kapsamındaki ticari dava niteliğinde olmadığından, davanın görülüp sonuçlandırılmasının Ticaret Mahkemesinin görevine girmediği açıktır. Hal böyle olunca, mahkememizce Asliye Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

              Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre, davalı borçlu ...’ün davalı ...’e yaptığı hisse devri bulunmadığından davanın davalı ... yönünden husumetten reddine, diğer davalılar arasındaki dava konusu 27.8.2012 tarihli tasarrufun davalıların kardeş olması, dava konusu devrin bedelsiz yapılması, davalı borçlunun hisse devrine rağmen aynı şirkette görevine devam etmesi, bedel farkı nedeniyle muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne dava konusu hisse devrinin TBK’nun 19 maddesi gereğince iptaline, davacıya dava konusu takip dosyasındaki alacağı ile sınırlı olarak hisseler üzerinde satış yetkisi tanınmasına karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                Noterliği tarafından düzenlenen kooperatif hisse devri sözleşmesi ile devraldığını ve hisse devrinin davalı kooperatife tebliğ ettirdiğini, müvekkilinin 08/02/2016 tarihli genel kurula katıldığını, ortaklığı devraldığını gösteren belgeyi genel kurula sunduğunu ve genel kurul yoklama tutanağını devralan ortak olarak imzaladığını, genel kurulda hükümet komiserinin ilgili sözleşmeyi teslim aldığını ve genel kurul tutanaklarına kaydettiğini, müvekkilinin oy kullanmasının engellendiğini ve eski ortak ...'a genel kurulda oy kullandırıldığını ileri sürerek, genel kurul kararlarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; hisse devrinin Kooperatife bildirimine ilişkin tebliğinin usulüne uygun yapılmadığını, kooperatif hisse devrinin Genel Kurul toplantısı esnasında öğrenildiğini savunarak davanın reddini istemiştir....

                  deki hisselerini davalıya devrettiğini, müvekkillerinin murisinin hisselerini satmak için hiçbir nedeninin bulunmadığını, söz konusu hisse devirlerinin sırf müvekkillerinin mirastan mahrum bırakılması amacıyla gerçekleştirildiğini ileri sürerek, muvazaa, gabin ve vekaletin kötüye kullanılması nedenleriyle hisse devirlerinin iptalini ve şirket hisselerinin miras payları oranında müvekkilleri adına tesciline karar verilmesini, bu istemlerinin kabul görmemesi halinde ise, tenkise karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğunu, yetkili mahkemenin ise Büyükçekmece mahkemeleri olduğunu, davanın zamanaşımına uğradığını, muvazaa iddiası ve diğer iddiaların gerçekleri yansıtmadığını ileri sürerek, davanın reddini istemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu