Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafın davalı tarafından hisse devrine ilişkin sunulan belgelere karşı imza inkarında bulunmuş ise de dava dilekçesinde davalılarla imzalanan hisse devri sözleşmesinin bedel alınmadan muvazaalı olarak yapıldığını belirtmesi nedeniyle imzaya ilişkin itirazının yerinde olmadığı, davalı ... ile davacı arasındaki hisse devrine ilişkin sözleşme ibraz edilemese de davanın muvazaalı yapılan hisse devrinin iptali olduğu, davalı tarafça sözleşmenin yapılmadığına dair bir itirazda bulunulmadığı, davacının hisse devrine ilişkin sözleşmede taraf olduğu ve kendi muvazaasına dayandığı, yazılı sözleşmeye karşı muvazaa iddiasının, ancak yazılı delille kanıtlanabileceği, 05.02.1947 tarih 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının da bu yönde olduğu gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

    Ancak, dava konusu; anonim şirket hisse devri olup, bu hisselerin devrinin ne şekilde yapıldığı ve yapılması gerektiği, muris ile diğer davalı arasında yapılan hisse devrinin geçerli olup olmadığı, muvazaa nedeniyle iptali gerekip gerekmediği hususlarında 6102 sayılı TTK'daki ilgili hükümler de gözetilmek suretiyle karar verilecektir.” gerekçesi ile Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğuna karar verdiğini,) İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK'nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır....

      İTO kayıtlarına göre "18-finans kuruluşları" olarak geçen bir turizm şirketi olduğunu, ancak şirketin deniz ticareti faaliyeti ile ilgilendiğine dair dosyada bir belge bulunmadığını, somut dava konusu uyuşmazlıkta deniz ticareti faaliyetinden kaynaklanan bir uyuşmazlık içermediğini, öncesinde şirkete ait bulunan bir teknenin hisse satışının iptali talebi ile dava açılmış olmasının, somut uyuşmazlığı deniz ticaretinden kaynaklanan uyuşmazlık haline getirmeyeceğini, özünde şirketin hissedarları arasında yapılan hisse devrinin sahte belgelere dayanılarak yapıldığını, yine şirkete ait bir teknenin de sahte belgeler ile devredildiği iddiasına dayanan bir dava mevcut olduğunu, dava konusu talepleri Asliye Ticaret Mahkemelerinin görev alanına girdiğini, bu sebeplerden dolayı kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/253 ESAS VE 2021/244 KARAR DAVA KONUSU : Muris muvazaası nedeniyle şirket hisse devirlerinin iptali ve hisse oranında tescili, olmadığı taktirde tenkisi KARAR : Terme 2....

        ın ise olay tarihinde şirketin yönetim kurulu başkan yardımcısı olduğunu, davalı şirketin taraf olduğu davada şirketin kanuni temsilcisi durumunda bulunan bu kişilerin tanık olarak dinlenebilmesinin mümkün olmadığını, davalıların geçmiş tarihli belge düzenlemek suretiyle, gerçekleştirdikleri muvazaalı devir işlemini geçerli gibi göstermek için iddialarını 23.03.2016 tarihli genel kurul kararına dayandırdıklarını, ancak 23.03.2016 tarihli genel kurul kararının her nedense 09.05.2017 tarihinde ilan edildiğini, ilanda herhangi bir hisse devrinin ise yer almadığını belirterek, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Dava, anonim şirket pay devri sözleşmesinin muvazaa nedeniyle geçersizliğinin tespiti ile söz konusu hisselerin davacı adına davalı şirket pay defterine kaydı istemine ilişkindir....

          Somut olaya gelince; davacı bedelde muvazaa iddiasında bulunarak önalım hakkı nedeniyle payın iptali ve adına tescilini talep etmiştir. Resmi senette hisse devrinin 70.000,00 TL olduğu belirtilmiş ve paranın davalı tarafından ödendiğine ilişkin banka dekontu dosyaya ibraz edilmiştir. Davacı tarafından satış bedelinin satış aktinde gösterilen miktardan farklı olduğu ispatlanamadığından dava, resmi satış sözleşmesindeki bedel, tapu harç ve masrafları depo edilerek kabulüne karar verilmesi gerekirken, farklı gerekçelerle, davanın reddi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01/07/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

            Noterliğinin 09190 yevmiye sayılı hisse devir sözleşmesinin iptali ile davalı adına şirket payının tescili davası olduğu, dava dilekçesi, cevap dilekçeleri ve tüm dosya kapsamı ile birlikte değerlendirildiğinde; dava konusunun limited şirket hisse devri olup, bu hisselerin devrinin ne şekilde yapıldığı ve yapılması gerektiği, yapılan hisse devrinin geçerli olup olmadığı, muvazaa nedeniyle iptali gerekip gerekmediği hususlarında 6102 sayılı TTK'da ki ilgili hükümlerin uygulanması ve TTK'nın 4/1.a maddesi uyarınca davanın Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, karar davalılar vekillerince istinaf edilmiştir. Davalı T6 vekili istinaf dilekçesinde özetle, görevsizlik kararının yerinde ve doğru bir karar olmadığını belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

            CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının iddialarının haksız olduğunu, davacı taraf 25.04.2018 tarihli hisse devir sözleşmesinden bahsetmişse de Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğünün 20.11.2018 tarihli yazısından da anlaşılacağı üzere taraflar arasında anonim şirket hisse devrine ilişkin yeni bir sözleşme imzalandığını, bahsi geçen sözleşmenin tarafların mutabakatı ile ortadan kaldırıldığını ve borcun sona erdiğini, sözleşmede belirtildiği şekilde davacının 120.000,00 TL devir bedelini haricen nakden ve peşinen tahsil ettiğini, davalının hisse devir sözleşmesi nedeniyle davacı tarafa herhangi bir borcu olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. III....

              KANITLAR, DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında HMK'nın 355.maddesi gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda aşağıdaki değerlendirmeler yapılmıştır: Asıl dava; miras hukukundan kaynaklanan kooperatif hisse devrine dayalı tapu iptali ve tescil, birleşen dava ise; kooperatif hisse devrinin irade sakatlığı ve muvazaa nedeniyle iptali isteğine ilişkindir. Dava konusu taşınmazın tapu kaydı incelendiğinde; İzmir İli, Dikili İlçesi, Çandarlı Mahallesi, 28 ada 12 parsel sayılı arsa niteliğinde bir taşınmaz olup Nedim oğlu Kasım Çetinkaya adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. Dosyada bulunan Ankara 3....

              DAVANIN KONUSU: Muvazaa nedeniyle şirket hisse devrinin iptali Taraflar arasındaki davanın ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine ve dosyanın görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin babası ... Ltd. Şti. %60 hisse sahibi olduğunu, şirketin %40 hissesinin davalı ...'ye ait olduğunu, müvekkilin babasının kendisine ait şirket hisselerinin 02.02.2010 Tarihinde muvaazalı olarak %57 sini ...'ye %3 hissesini ...'...

                UYAP Entegrasyonu