den mal kaçırmak amacıyla yapıp yapmadığı konusunda bilgisinin olmadığını, devir karşılığı ücret alıp almadığını bilmediğini, hisse devrinin ne zaman gerçekleştiğini bilmediğini, hisse devrini devir senetleri gelince öğrendiğini, ... tarafından ...'a ve davacıya yapılan hisse devri ile ilgili bilgisinin olmadığını beyan ettiği, davalı tanığı ...'...
Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ilk derece mahkemesinde görülen muvazaalı devrin iptali davasında verilen davanın reddine ilişkin hüküm hakkında davacı vekilinin başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; istinaf talebinin esastan reddine ilişkin kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü; -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin davalı ...’ten alacaklı olduğunu, davalı borçlunun mal kaçırma gayesi ile adına kayıtlı kooperatif hissesini kızına devrettiğinin tespit edildiğini beyan ederek söz konusu hisse devrinin iptalini talep etmiş, 06.06.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile kooperatifin ferdileşmeye gitmesi sebebi ile davalı ... adına kaydı yapılan ... Mah. 25 parselde kayıtlı gayrımenkulün devrinin iptalini talep ve dava etmiştir. Davalılar davanın reddini talep etmiştir....
Dava, muris muvazaasına dayalı hisse devrinin iptali ve mümkün olmadığı takdirde tenkis istemine yöneliktir. 6102 sayılı TTK' nın 4. Maddesinde ticari davalar sayılmış olup, 5271 sayılı TMK' nın 576. Maddesi hükümlerine göre açılacak davalar, TTK' nın 4. Maddesi kapsamındaki ticari dava niteliğinde olmadığından, davanın görülüp sonuçlandırılmasının Ticaret Mahkemesinin görevine girmediği açıktır. Hal böyle olunca, mahkememizce Asliye Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
görünen amaçtan farklı bir doğrultuda muvazaalı bir şekilde biçimde şirket ortaklık yapısını değiştiren hisse devir işleminin mutlak butlan nedeniyle iptali ile devredenlere aidiyetinin tespitine, kaydın terkin edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre, davalı borçlu ...’ün davalı ...’e yaptığı hisse devri bulunmadığından davanın davalı ... yönünden husumetten reddine, diğer davalılar arasındaki dava konusu 27.8.2012 tarihli tasarrufun davalıların kardeş olması, dava konusu devrin bedelsiz yapılması, davalı borçlunun hisse devrine rağmen aynı şirkette görevine devam etmesi, bedel farkı nedeniyle muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne dava konusu hisse devrinin TBK’nun 19 maddesi gereğince iptaline, davacıya dava konusu takip dosyasındaki alacağı ile sınırlı olarak hisseler üzerinde satış yetkisi tanınmasına karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....
deki hisselerini davalıya devrettiğini, müvekkillerinin murisinin hisselerini satmak için hiçbir nedeninin bulunmadığını, söz konusu hisse devirlerinin sırf müvekkillerinin mirastan mahrum bırakılması amacıyla gerçekleştirildiğini ileri sürerek, muvazaa, gabin ve vekaletin kötüye kullanılması nedenleriyle hisse devirlerinin iptalini ve şirket hisselerinin miras payları oranında müvekkilleri adına tesciline karar verilmesini, bu istemlerinin kabul görmemesi halinde ise, tenkise karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğunu, yetkili mahkemenin ise Büyükçekmece mahkemeleri olduğunu, davanın zamanaşımına uğradığını, muvazaa iddiası ve diğer iddiaların gerçekleri yansıtmadığını ileri sürerek, davanın reddini istemiştir....
Noterliği tarafından düzenlenen kooperatif hisse devri sözleşmesi ile devraldığını ve hisse devrinin davalı kooperatife tebliğ ettirdiğini, müvekkilinin 08/02/2016 tarihli genel kurula katıldığını, ortaklığı devraldığını gösteren belgeyi genel kurula sunduğunu ve genel kurul yoklama tutanağını devralan ortak olarak imzaladığını, genel kurulda hükümet komiserinin ilgili sözleşmeyi teslim aldığını ve genel kurul tutanaklarına kaydettiğini, müvekkilinin oy kullanmasının engellendiğini ve eski ortak ...'a genel kurulda oy kullandırıldığını ileri sürerek, genel kurul kararlarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; hisse devrinin Kooperatife bildirimine ilişkin tebliğinin usulüne uygun yapılmadığını, kooperatif hisse devrinin Genel Kurul toplantısı esnasında öğrenildiğini savunarak davanın reddini istemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafın davalı tarafından hisse devrine ilişkin sunulan belgelere karşı imza inkarında bulunmuş ise de dava dilekçesinde davalılarla imzalanan hisse devri sözleşmesinin bedel alınmadan muvazaalı olarak yapıldığını belirtmesi nedeniyle imzaya ilişkin itirazının yerinde olmadığı, davalı ... ile davacı arasındaki hisse devrine ilişkin sözleşme ibraz edilemese de davanın muvazaalı yapılan hisse devrinin iptali olduğu, davalı tarafça sözleşmenin yapılmadığına dair bir itirazda bulunulmadığı, davacının hisse devrine ilişkin sözleşmede taraf olduğu ve kendi muvazaasına dayandığı, yazılı sözleşmeye karşı muvazaa iddiasının, ancak yazılı delille kanıtlanabileceği, 05.02.1947 tarih 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının da bu yönde olduğu gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
Ancak, dava konusu; anonim şirket hisse devri olup, bu hisselerin devrinin ne şekilde yapıldığı ve yapılması gerektiği, muris ile diğer davalı arasında yapılan hisse devrinin geçerli olup olmadığı, muvazaa nedeniyle iptali gerekip gerekmediği hususlarında 6102 sayılı TTK'daki ilgili hükümler de gözetilmek suretiyle karar verilecektir.” gerekçesi ile Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğuna karar verdiğini,) İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK'nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır....
Temyiz Sebepleri Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; bozma kararı öncesinde mahkemece alınan raporda davalının şirketin gerçek değeri üzerinden hesaplanan payları alım gücü olmadığının ve taraflarca bedelde muvazaa yapıldığının tespit edildiğini, davalının alım gücü olmadığı gibi miras bırakanın da devir sebebi bulunmadığını, hükme esas alınan raporun gerçek bir incelemeye dayandığını, davalı tanıklarının miras bırakanın mallarını satmak istediğine ilişkin beyanlarının kendi içerisinde tutarsız olduğunu, miras bırakanın sağ olduğu dönemde dahi kendisini şirkette davalı damadının temsil ettiğini, gerek esas gerekse usul bakımından geçersiz işleme dayalı bir devir yapıldığını, davalıların devir tarihinde hangi sebeple böyle bir mal varlığı edindiğinin açıklanamadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, muvazaa iddiasına dayalı anonim şirket hisse devrinin iptali istemine ilişkindir 2....