a bağışladığı halde satış gibi göstererek devrettiği iddiası ile açılmış hisse devirlerinin iptali ve hisselerin davacı adına tescili davasıdır. Davacı tarafın hukuki nitelendirmesi ile dava muris muvazaasına dayalı şirket hisse devirlerinin iptali ve miras hissesi oranında davacı adına tescili davasıdır. Dava konusu olan hisseler davalı anonim şirkete ait hisseler olup, anonim şirketlerde TTK'da düzenlenmiş olmakla mutlak ticari davalardan olup, şirket merkezi itibariyle mahkememiz davaya bakmaya yetkili ve görevlidir. Her ne kadar davacı tarafça muris muvazaasına dayanılmış ise de, dava esas niteliği itibari ile TBK 19.maddesinde düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayalı şirket hisselerinin devrine ilişkin işlemlerin iptali ve davacının miras payı oranında adına tescili istemine ilişkindir....
Şirketin borçlarını ödememesi halinde şirket ortaklarının da sermaye ile sorumlu olduklarını bilebilecek durumda olduğu, kaldı ki aynı davalı şirketin davacı şirketin takiplerinin başlamasından hemen sonra aynı tarihte iflas erteleme talebinde bulunduğu, iflas erteleme talebinin iflasla sonuçlandığı, davalı şirketin ticari defterlerine ulaşılamadığı, daha önce alınan raporlardan 2014 ve 2015 dönemine ait defterlerin kapanış tasdiklerinin olmadığı, böylelikle şirket ortaklarının hisse devirlerle alacaklılardan mal kaçırmak kastı ile hareket ettiği, TBK nun 19. maddesi uyarınca borçlandırıcı tasarruf iradesi ile beyan arasında uyumsuzluk olduğu, davacı alacaklının geçersiz olan bu işlemin iradedeki uyumsuzluk nedeni ile hükümsüzlüğünü istemekte haklı olduğu, kaldı ki şirketin kasasından para çıkışı olmadığı gibi para girişi de olmadığı, borca batık hale gelmiş bir şirketin, bu aşamada ortaklarının hisse devirlerinin muvazaalı olduğu, batık hale gelmiş bir şirketin hisse devirlerinin...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/03/2021 NUMARASI : 2019/283 ESAS 2021/116 KARAR DAVA KONUSU : Muvazaa Nedeniyle Hisse Devirlerinin İptali (TBK 19) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili 02/11/2018 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı T5 evli olduklarını, ancak aralarındaki sorunlar nedeniyle boşanma aşamasına geldiklerini, davalı T5 muhtemel bir boşanma olması halinde, boşanmanın mali sonuçlarından kurtulmak amacıyla Muta-1 Reklamcılık Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile Jan İletişim Teknolojileri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketindeki tüm hisselerini herhangi bir bedel almadan muvazaalı olarak kardeşi olan diğer davalı T3 verdiğini belirterek, TBK.19.maddesi gereğince muvazaa nedeniyle yapılan işlemlerin iptaline, devredilen hisselerin davalı T5 iadesine karar verilmesini talep etmiştir....
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre; 1-Davacı tarafça açılan hisse devri iptali ve tapu iptal tescil davaları yönünden açılan davaların görev nedeniyle REDDİNE, a-6100 sayılı HMK'nun 20....
Taraflar arasındaki hisse devir sözleşmesinin muvazaa nedeniyle iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Mahkeme kararı, asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
nin pay sahibi olan Şükrü Türedi'nin 16/09/2016 tarihinde vefat ettiğini, kendisinin murisi 12/112 hisse ile mirasçısı olduğunu, murisin sağlığında dava dışı şirkette bulunan hisselerini kendisinden kaçırmak için muvazalı olarak davalılara devrettiğini, pay devirlerinin muvaza nedeniyle iptali ile miras hissesi oranında adına tescilini, olmadığı takdirde tenkisini talep ettiği, davalıların murisin şirkette %25 pay sahibi olduğunu, pay devirlerinin bedeli karşılığında yapıldığını, murisin pay devrini yaptığı 2008 yılından ölümüne kadar murise maddi olarak destek verdiklerini, devirlerin muvazalı olmadığını belirterek davanın reddini talep ettikleri, ilk derece mahkemesince deliller toplanıp taraf tanıkları dinlendikten sonra murisin pay devrinden ölümüne kadar davalı Metin'in murisin banka hesabına 454.700,00 TL ve murise bakan Füsun Türedi Sarp'ın banka hesabına 453.460,00 TL ödeme yaptığı, pay bedellerinin bu şekilde ödendiği, pay devirlerinin ana sözleşme ve kanuna uygun olduğu ve muvaza...
nin 16/09/2016 tarihinde vefat ettiğini, kendisinin murisi 12/112 hisse ile mirasçısı olduğunu, murisin sağlığında dava dışı şirkette bulunan hisselerini kendisinden kaçırmak için muvazalı olarak davalılara devrettiğini, pay devirlerinin muvaza nedeniyle iptali ile miras hissesi oranında adına tescilini, olmadığı takdirde tenkisini talep ettiği, davalıların murisin şirkette %25 pay sahibi olduğunu, pay devirlerinin bedeli karşılığında yapıldığını, murisin pay devrini yaptığı 2008 yılından ölümüne kadar murise maddi olarak destek verdiklerini, devirlerin muvazalı olmadığını belirterek davanın reddini talep ettikleri, ilk derece mahkemesince deliller toplanıp taraf tanıkları dinlendikten sonra murisin pay devrinden ölümüne kadar davalı ...'in murisin banka hesabına 454.700,00 TL ve murise bakan ...'...
devirlerinin iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmesi talep ve dava etmiştir....
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; Borçlar Kanunu’nun 19. maddesi gereğince muvazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali istemli davada görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi mi, Asliye Ticaret Mahkemesi mi olduğu noktasında toplanmaktadır. Uyuşmazlığın çözümünde ele alınması gereken muvazaa kavramı, tasarrufun iptali davası ve göreve ilişkin yasal düzenlemelere yönelik açıklamalara yer verilmesinde yarar görülmektedir. 818 sayılı mülga Borçlar Kanunu'nun 18. maddesi; (6098 sayılı TBK m. 19) “Bir akdin şekil ve şartlarını tayininde, iki tarafın gerek sehven gerek akitteki hakiki maksatlarını gizlemek için kullandıkları tabirlere ve isimlere bakılmıyarak, onların hakiki ve müşterek maksatlarını aramak lazımdır. Tahriri borç ikrarına istinat ile alacaklı sıfatını iktisabeden başkasına karşı, borçlu tarafından muvazaa iddiası dermeyan olunamaz” hükmü ile genel muvazaa düzenlenmiştir....
Ltd Şti de bulunan hisselerini, davalı ...' a, diğer davalı ...' in muvazaalı işlemleri sebebiyle devrettiği iddiası ile, hisse devrinin iptali ve davacının hissedar sayılmasına, aksi takdir de hisse devir bedelinin güncel değerinin belirlenerek faizi ile davalılardan tahsilini talep ve dava etmiş olup, davacının muvazaa iddialarını ispat edemediği, muvazaa iddialarına dair ispat vasıtası getirmediği görülmüş olup, eldeki davayı hisse paylarını devralana karşı açması gerektiğinden bahisle davalılar ... San. Tic. Ltd. Şti ve davalı ... yönüyle davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, hisseleri devralan davalı ... yönüyle, hisse devrinin 05/02/2010'da yapıldığı ve talebin TBK 147/4 gereği zamanaşıma uğradığı görülmekle davalı ... yönüyle, davanın TBK 147/4 gereğince zamanaşımı nedeniyle reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalı ... San. Tic. Ltd. Şti ve davalı ......