Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

, murisin vefatından 32 gün sonra mirası reddeden davacının murisin kırkı mevlüdünde mirası reddettiğini beyan etmesinde herhangi bir çelişki bulunmadığını, mahkemece tespiti yapılacak hususun müvekkilinin davacı ile murisin borçları konusunda konuşup konuşmadığı değil aldatmaya yönelik davranışlarda bulunup bulunmadığı ve bu davranışların iğfal kabiliyeti olması gerektiğini, Yılmaz Bıçakçı'nın 07.09.2019 tarihinde vefat ettiğini, müvekkilinin 20.09.2019 tarihinde mirasın reddi için başvuru yapıldığını, Giresun 2....

-TL borcu bulunduğunu, Medeni Kanunun 605 ile 618. maddeleri arasında, mirasın reddi kurumu düzenlenmiş olup, 605. maddenin ikinci fıkrasında ise " Ölümü tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır" denilmek suretiyle mirasın hükmen reddi karinesine yer verildiğini, mirasın hükmen reddi karinesinin uygulanabilmesi için, mirasçıların mirası kabul etmemeleri veya kabul edildiğini gösterir davranışta bulunmamaları gerektiğini, Medeni Kanunun en temel ilkesi olan dürüstlük kuralının gereği olarak, mirasçılar tarafından mirasın kabul edildiğine dair davranışlar sergilenmesi durumunda, mirasın hükmen reddine ilişkin talebin haklılığının ortadan kalkacağını, mirasbırakanın ölüm tarihinden itibaren uzunca bir süre geçmesi ve alacaklıların takip işlemlerine başlamasından sonra mirasın hükmen reddi talebinin hukuk düzenince korunmayacağı açık olduğunu, öte yandan mirasbırakanın ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlendiğini, ölüm...

Davacı avukatı tarafından verilen 25.11.2019 havale tarihli istinaf başvuru dilekçesine yanıt dilekçesi ile; ''...1.Mirasın reddinde öngörülen üç aylı mirası red süresi kayıtsız şartsız mirasın reddi durumudur ki, sayın mahkemenin görevi reddin tescilinden ibarettir. Ve davamızla doğrudan ilgili bir husus değildir. Davamızda hak düşürücü süre iddiasına konu olacak bir durum yoktur. 2. Murisin ölümü anında terekenin borca batık olduğu açıkça ortadadır. Davamızda keşif yapılmış, bilirkişi raporunda murisin ölümü ünondü mal varlığının 111.955,87.-TL olduğu tespit edilmiştir. Bu miktar daha önce başvurusu üzerine mirasın hükmen reddine karar verilen öteki davalı-mirasçı T5’ın davasındaki meblağdan daha yüksek olsa da murisin borçlarının yanında düşük kalmaktadır. Çünkü davalı T5’ın öteki mirasçılara murisin borcu sebebiyle gönderdiği halen Diyarbakır 9. İcra Müdürlüğü’nün 2019/37442 E....

Davalı Vergi Dairesi vekili; murisin 26.03.2007 tarihinde vefat ettiğini, davacıların davasının süresinde olmadığını, yasal süre içinde mirası reddetmeyen mirasçının mirası kayıtsız şartsız kabul etmiş olduğunu, davacıların terekenin borca batık olduğunu bu kadar geç öğrenmelerinin hayatın olağan akışına uygun olmadığını, zira murisin anne ve babası tarafından mirasın reddi için 2007 yılında dava açıldığını bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile davacıların murisi ...'nın terekesinin borca batık olması nedeniyle mirasın hükmen reddedildiğinin tespitine karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir. Dava, terekenin borca batık olduğunun tespiti istemine dayalı olarak TMK'nın 605/2. maddesi gereğince mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde murisin ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise miras reddedilmiş sayılır....

    in 29.09.2014 tarihinde vefat ettiğini, murisin ortağı olduğu ...’nin 3.942.634,64TL’nin vergi borcu olduğunu belirterek, murisin terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davacıların veraset ve intikal vergisi beyannamesi verdikten sonra, murisin hesabından 1.705,05TL’nin tahsil edildiği ve murise ait ... plakalı aracın intikal işlemi yapıldığı ve bu nedenle de davacıların mirası kabul etmiş sayıldıkları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacılar vekili tarafından talep edilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince, murisin hesabından 1.705,05TL’nin tahsil edilmesi ve murise ait ... plakalı aracın intikal işlemi yapılmasının davacıların terekeyi sahiplendiği anlamında olduğu gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir....

      Mirasçılar Türk Medeni Kanunu'nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanunu'nun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir. Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur. Yerel mahkemece davanın kabulüne, bölge adliye mahkemesince de istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş ise de, yerel mahkemece yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı istinaf dilekçesinde özetle talebinin mirasın hükmen reddi olduğunu, murisin Garanti bankasına ve QNB Finansbank'a kredi borçlarının olduğunu terekenin borca batıklığının tespitini talep ettiğini ileri sürmüştür. GEREKÇE: Dava, mirasın reddi istemine ilişkindir. Çanakkale Sulh Hukuk Mahkemesince; davaya mirasın gerçek reddi hükümleri çerçevesinde bakıldığı ve buna göre davanın sonuçlandırıldığı anlaşılmış ise de, davacının talebinin mirasın hükmen reddine karar verilmesi olduğu görülmektedir. Dava dilekçesinde açıkça "mirasın hükmen reddine karar verilmesi isteğimizin arzıdır" şeklinde ibareye yer verildikten sonra, terekenin borca batık olduğu , bankalardan kredi çekildiği bu sebeple murisin terekesinin borca batık olduğu açıkça belirtilmiş, hatta borç miktarı dahi açıklanmıştır. Ancak davacı taraf davayı Sulh hukuk mahkemesine açmış, ve alacaklıları davalı olarak göstermemiştir. Ancak bu durum davanın niteliğini değiştirmez....

        Tur.ltd.şti unvanlı iş yeri ile alakalı olarak bütün borçlarının icrada olması sebebiyle bahse konu davaya ilişkin işlemlerin İcra Takip, Haciz ve Satış Servince yapılmakta olduğunu; Davanın konusu mirasın hükmen reddi ile alakalı olduğundan ; Mirasın hükmen reddini talep edebilmek için, mirasın kabul edildiğini gösterir davranışta bulunulmamasını; Terekenin borca batıklığı, murisin ölümü tarihinde söz konusu olması gerektiğini; Ayrıca mahkemenin murisin malvarlığını tespit ederken "Terekenin borca batıklığı, murisin ölümü tarihinde söz konusu olmalıdır....

        Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir. Yani Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, murisin ölüm tarihi itibariyle terekesinin açıkça borca batık olup olmadığının ve mirasçıların terekeyi kabul anlamına gelen işlemler yapıp yapmadıklarının araştırılması gerekmektedir....

        Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmişse de, davalı İş Bankası murisin kredi kartı borcu 41,61 TL ve tüketici kredisi borcu 5.263,04 TL bulunduğunu bildirmiş olmasına rağmen, Vakıf Bank'ın murisin bankomat hesabına 5.092,10 TL, murisin kullanmış olduğu krediye ait 63.096,85 TL borcu olduğunu bildirmiş, hesap hareketlerine ilişkin döküm gönderilmiş, bankaca, kredinin niteliği hakkında açıklama yapılmamıştır. Murisin başka alacaklıları olup olmadığı da usulünce, Uyap İşletim Sistemi ve İcra Müdürlüklerinden araştırılmamıştır. Bu açıklanan nedenlerle mahkemece yapılan araştırma ve inceleme yukarıda belirtilen ilkeler çerçevesinde yapılmadığı anlaşıldığından karar vermeye elverişli olmadığı görülmüştür....

        UYAP Entegrasyonu