Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Öğretide ve uygulamada kararlılık kazanan görüşlere göre muhdesat aidiyetinin tespiti davalarında, muhdesatın üzerinde bulunduğu taşınmazda paydaş olan tüm tapu maliklerinin ya da mirasçılarının davada taraf olmaları gerekmektedir. Her ne kadar mahkemece davacıya, taşınmazın diğer maliklerini davaya dahil etmesi için süre verilmiş ve maliklerin davaya dahili sağlanmış ise de ; kural olarak, taşınmaz üzerindeki muhdesatın aidiyetinin tespiti davalarında, husumetin muhdesatın bulunduğu taşınmaz maliki ya da maliklerine yöneltilmesi zorunludur. Hâl böyle olunca;eldeki davanın hasımsız açıldığı gerekçesiyle reddine karar verilmesi gerekirken, dahili davalılar hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi doğru olmadığından davacının istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının 6100 sayılı HMK 353/1- b.2 maddesi hükmü gereğince kaldırılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmasına karar verilmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Müdahil davacı ..., 08.04.1993 tarihli taahhütname ile tespitten sonraki, ancak kesinleşmeden önceki sebebe dayanarak tespitin iptalini ve taşınmazın adına tescilini talep etmiş olup, önceki hükmün Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 2013/14611 Esas, 2013/18109 Karar sayılı ilamıyla bozulmuş olması karşısında 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun Geçici 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 2020/1 sayılı iş bölümü kararı uyarınca temyiz inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'ne ait olmakla beraber, dosyanın Yargıtay Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'nun 26.04.2016 tarih ve 2016/25013 Esas ve 2016/22599 Karar sayılı kararı ile temyiz incelemesi yapmakla görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesi gerekirken "maddi hata" sonucu Dairemize gönderildiği ve esas defterine kaydedildiği anlaşılmakla, dava dosyasının Yargıtay 8....

    Gerçekten, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3 maddesi hükmünce tutanaklarda belirtilen haklara sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz. Ne var ki, davada davacı kadastronun kesinleşmesinden önceki sebebe değil kadastrodan sonra muhtesatın diğer hak sahipleri ile yaptığı harici satışın varlığını ileri sürüp bu davayı açmıştır. Davadaki istem kadastrodan sonraki bir nedene dayalı olduğundan olayda 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3 maddesinin uygulama yeri yoktur. Mahkemenin bu sebebe dayalı olarak davayı reddetmesi açıklanan nedenlerle yasaya aykırı olmuştur. Kaldı ki, davalılardan ...’nin yöntemine uygun verilmiş kabul beyanı da bulunmaktadır....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada;"...Dava, muhdesat aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir....

      Bu olgu gözönüne alındığında, kural olarak ve aksine bir hüküm bulunmadıkça taşınmaz üzerindeki muhdesatların mülkiyetinin tespiti dava edilemeyeceği gibi mahkemelerce de muhdesatların taşınmazın arzına malik olanlar dışında başka bir kişiye ait olması sonucunu doğuracak şekilde hüküm verilemez. Ne var ki, çoğun içinde azın da bulunduğu, muhdesatın mülkiyetinin tespiti isteminin, muhdesatın meydana getirildiğinin tespiti istemini de içerdiği göz önüne alındığında, mülkiyet tespiti istemiyle açılan davalarda, koşulların varlığı ve davanın kanıtlanması halinde davaya konu muhdesatların davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir. Muhdesatın aidiyetinin tespiti davaları kendine özgü davalardan olup, dava sonucunda verilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak bu davalar ancak belirli koşulların oluşması halinde açılabilen ve uygulama alanı sınırlı olan davalardandır....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muhtesat aidiyetinin tespiti ve bedelin ödenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın husumetten reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Taraf vekillerinin temyiz itirazları bozma ile kesinleşen yönlere ilişkin olduğundan usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 10/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muhtesat aidiyetinin tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalılardan ... vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Değerlendirme tarihi olan 2014 yılında 25-30 yaşlarında kapama fıstık bahçesinin dekara ortalama verimi ile ortalama üretim masrafları ve toptan kg satış fiyatlarının Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü ile ilgili resmi kurumlardan istendikten sonra, Birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 01/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen muhtesat aidiyetinin tespiti davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I İlgisi nedeniyle, .... Sulh Hukuk mahkemesinin 2009/430 Esas, 2011/191 Karar sayılı dava dosyasının ve ... Sulh Hukuk mahkemesi satış memurluğunun 2012/3 sayılı satış dosyasının dosya içerisine konularak temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 05.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; miras taksim sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil ile muhtesat aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 8. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,06.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              den alınmasına, Davalı-birleşen dosya davacısı ... vekilinin temyiz itirazlarına gelince, Mahkemece, taksim sonucu taşınmazın bir kısım mirasçılara intikal ettiği ve bazı mirasçıların hisselerinin diğer mirasçılara sattığına dair davacı ... iddiasının kadastrodan önceki sebebe dayandığı ve tapulama tutanağının kesinleştiği 03.09.1984 tarihinden dava tarihine kadar hak düşürücü sürenin dolduğu grekçesiyle yazılı karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. 6100 sayılı HMK'nın 33. maddesi gereğince bir davada olayları anlatmak taraflara, hukuki nitelendirme görevi ise hakime aittir. Dava dilekçesi içeriğine, iddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre davacı ..., kesinleşen tespitten sonra bir kısım tapu kayıt maliklerinden harici pay satın almaya dayanmış olup, talep tespit sonrası sebebe dayalı olduğundan 3402 sayılı Yasa'nın 12/3. maddesinin olayda uygulanma yeri bulunmamaktadır....

                UYAP Entegrasyonu