Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık ve hüküm kadastro tespitinden önceki sebebe ve tespitten sonraki muvazaalı devirlere dayalı iptal ve tescil istemine ilişkin olup inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : Dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 26.01.2009 (Pzt.)...

    "İçtihat Metni"........ ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki muhdesat aidiyetinin tespiti davasının kabulüne dair ............. verilen 12.07.2012 gün ve 343/425 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacı dava dilekçesinde, 1, 2, 3 ve 4 sıra numaralı bentlerde yazılı 1, 2, 3 ve 5 nolu bağımsız bölüm niteliğindeki mesken ve dükkanların değerlerini artırıcı nitelikte masraflar yaptığını detaylı biçimde açıklayarak yapılan bu iyileştirmeler karşılığında davalıların haksız olarak zenginleştiklerini belirterek muhtesatın aidiyetinin tespitine, olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 45.000,00 TL alacağın (muhtesat bedelinin) davalılardan müştereken ve müteselsilen yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki mülkiyeti belediyeye ait taşınmaz üzerinde bulunan muhtesat bedelinin tesbiti ve aidiyetinin tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, mülkiyeti belediyeye ait taşınmaz üzerinde bulunan muhtesat bedelinin tesbiti ve aidiyetinin tescili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı idare vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan delil ve belgelere göre davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

        Dosyamız davacısının, ortaklığın giderilmesi davasının tarafı olması ve dava konusu taşınmazda pay sahibi olması nedeniyle, eldeki muhtesat tespiti davasının tarafları arasında görülmekte olan bir ortaklığın giderilmesi davası bulunması ve anılan dosyada davalı T3 vekilince muhtesat iddiasının kabul edilmemesi nedeniyle, davacının davalı T3 yönünden muhtesat tespiti davası açmasında hukuki yararının bulunduğu açıktır. Buna karşılık; yerleşik Yargıtay kararlarında; ortaklığın giderilmesi davasında, muhtesat iddiasını açıkça kabul eden ortaklara/iştirakçilere karşı, muhtesat tespiti davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığı; ortaklığın giderilmesi dosyasında muhtesat iddiasını açıkça kabul etmeyen tüm tarafların muhtesat tespiti dosyasına dahil edilmesi ile muhtesat tespiti davasında taraf teşkilinin sağlanması gerektiğine vurgu yapılmaktadır....

        İlk derece mahkemesi tarafından yeniden yapılan yargılama sonucunda; Mahkemece yapılan yargılama neticesinde toplanan deliller ile birlikte dosyanın bütün olarak değerlendirilmesi sonucu; huzurdaki dava, tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde muhtesat aidiyetinin tespiti talebine ilişkindir....

        Aidiyet tespiti davaları kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Hukuki yarar dava koşulu olup muhtesat aidiyeti davalarının dinlenebilmesi için davacı tarafın dava açmakta hukuki yararın bulunması zorunludur. Taşınmaz üzerinde bulunan muhdesat yönünden derdest ortaklığın giderilmesi davası, kamulaştırma işlemi v.s. dava bulunmadığı takdirde bu dava görülemez....

        Ancak; Dosyada bulunan bilgi ve belgelere göre; bedel tespiti davasına konu edilen muhtesatlara ilişkin Suluova Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/339 Esas sayılı dosyasında aidiyetinin tespiti istemli dava açıldığı, mülkiyet ihtilafına ilişkin söz konusu davanın tarafları ile eldeki bedel tespiti davasının taraflarının aynı olduğu ve dosyanın henüz sonuçlanmadığı anlaşılmakla, mahkemece eldeki dosyada tespit edilen muhtesat bedelinin Kamulaştırma Kanunu 18/3 maddesi uyarınca mülkiyet ihtilafıyla ilgili davanın sonucunda belli olacak hak sahibine ödenmek üzere üçer aylık vadeli hesaba yatırılmasına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru değil ise de bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 3 numaralı bendinin hüküm fıkrasından çıkartılmasına, yerine (Tespit edilen bedelin mülkiyet ihtilafıyla ilgili Suluova Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/339 Esas sayılı dosyasının sonucunda belirlenecek hak sahiplerine ödenmek...

          Keşifte dinlenen davacı ve davalı tanıklarının bir kısmı bazı ağaçların davacı tarafından dikildiğini açıkça beyan ettiklerinden bu tanıklardan beyanlarına konu bu ağaçlar sorulup tespit edilmeli, bilirkişi heyetince de dava konusu edilen ağaçlar ve tanıkların beyanlarına konu ağaçların hangileri olduğu raporda ayrı renk ve işaretlerle gösterilmeli yine taşınmazdaki tüm ağaçların yaş ve türleri gösterilerek işaretletilmeli, kadastro tespit tarihinden önceki tespite en yakın hava fotoğrafları getirtilerek tespitten önce var olan ağaçların sayı ve türleri belirlenmeli, ağaçların dikim ve aşılama tarihleri (YİBK gereği deliceden yapılan aşılamaların muhdesat niteliğinde olduğu gözetilmeli) netleştirilerek tespit öncesi olanlar hakkında hak düşürücü sürenin geçtiği gözetilmeli, tespitten sonra ihdas edildiği anlaşılanlar hakkında ise davacı ve davalı tanıklarının beyanlarına ve toplanan diğer delillere göre hangi ağaçların davacı tarafından dikilip yetiştirildiği tespit edilerek sonucuna göre...

          taşınmazın aktif dere yatağı veya derenin etkisi altında bulunup bulunmadığının jeolog bilirkişi aracılığı ile tam olarak belirlenmesi, jeolog bilirkişiden taşınmazın önceki ve şu anki niteliğini kesin olarak belirleyen gerekçeli, karşılaştırmalı ve Yargıtay denetimine açık bilimsel içerikli rapor alınması, taşınmazın belirlenecek niteliğine göre davacının taşınmaz üzerindeki muhtesat yönünden dava hakkının bulunup bulunmadığının düşünülmesi, dava hakkının bulunduğu kabul edildiği takdirde; kamulaştırmaya ilişkin evraklar ve kroki de eklenerek, taşınmazın hangi kısmının kamulaştırmaya konu olduğunun belirlenmesi..." gerekçeleriyle bozulmuş, Mahkemece bozma kararına uyma kararı verildikten sonra, davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Bilindiği üzere ve kural olarak bozma ilamına uyulmakla davanın tarafları için lehte ve aleyhte usuli kazanılmış hak doğar....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/11/2021 NUMARASI : 2020/279 ESAS, 2021/632 KARAR DAVA KONUSU : Muhdesat Aidiyetinin Tespiti KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK' nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....

            UYAP Entegrasyonu