Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Keşfen yapılan inceleme sonucunda aldırılan bilirkişi heyet raporuna göre; dava konusu edilen 5 adet meyve ağacının değerinin 2.200,00 TL dava tarihi itibari ile belirlendiği, davaya konu taşınmazdaki iki katlı yapının değerinin ise 207.360,00 TL olarak belirlendiği, dolayısı ile toplam muhdesat değerinin dava tarihi itibari ile 209.560,00 TL olduğu, davalıların veraset ilamına göre payının 5/8 olduğu, 209.560,00 TL'nin 5/8'i üzerinden yargılama giderinin takdir ve tayininin yapılması gerekmekte iken yargılama giderlerinin takdir ve tayininin neye göre yerel mahkeme tarafından yapıldığı hususu anlaşılamamıştır. Muhdesatın tespiti davalarında davanın konusu (müddeabih) davalıların paylarına isabet eden muhdesat değeri (zemin bedeli hariç) olup; yargılama sonucunda hüküm altına alınacak nispi karar ve ilam harcının, yargılama giderlerinin ve taraflar yararına takdir edilecek vekalet ücretlerinin iş bu müddeabih esas alınarak hesaplanması gerekir....

Mahkemece, davalı ...’e bu konuda mülkiyetin tespiti davası açmak üzere verilen kesin sürede dava açılmamış olmasına rağmen 218 parsel sayılı taşınmazın satış bedeli üzerinden muhdesat iddiasını kabul eden davalılar ... ile ...’a isabet eden bedelin davalı ...’a ödenmesine karar verilmesi doğru görülmemiş ise de, bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK'nun 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

    Paydaşlığın (Ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (Muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (Ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (Ortaklara) dağıtılır....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/09/2021 NUMARASI : 2021/126 ESAS - 2021/284 KARAR DAVA KONUSU : Muhdesat Aidiyetinin Tespiti KARAR : Silifke 3....

      Somut olaya gelince; yargılama sırasında davalı ... muhdesat iddiasında bulunmuş, davacı da davalının muhdesat iddiasını kabul etmiştir. Bu durumda dava konusu taşınmaz üzerindeki muhdesatın aidiyeti hususunda tarafların ittifak ettikleri anlaşıldığından, dava konusu taşınmazın tespit edilen toplam değerinin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiğinin yüzdelik oran kurulmak suretiyle belirlenmesi ve muhdesata isabet eden kısmın muhdesat sahibi davalıya, geri kalan bedelin ise tapu kaydındaki payları oranında tüm paydaşlara dağıtılması gerekirken, muhdesat oranlaması yapılmaksızın satış bedelinin tamamının tapu kaydındaki payları oranında taraflara ödenmesine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 15.06.2020 gününde oy birliği ile karar verildi....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/02/2022 NUMARASI : 2021/172 ESAS - 2022/48 KARAR DAVA KONUSU : Muhdesat Aidiyetinin Tespiti KARAR : Mut 1....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/02/2022 NUMARASI : 2021/172 ESAS - 2022/48 KARAR DAVA KONUSU : Muhdesat Aidiyetinin Tespiti KARAR : Mut 1....

        Dava dilekçesinde dava değeri 30.000,00- TL olarak gösterilmiş, mahkemece yapılan keşif sonucu düzenlenen teknik bilirkişi raporunda; dava konusu edilen 2. kattaki dairenin ve tek odanın (depo) dava tarihi itibariyle toplam muhdesat değerinin (56.000+6.000=) 62.000,00- TL olduğu, zemin kata yapılan ilavenin dava tarihi itibariyle değerinin 18.000,00 TL olduğu, davaya konu menkul malların dava tarihi itibariyle değerinin 7.665,00 TL olduğu, dava konusunun toplam değerinin 87.665,00 TL olduğu belirtilmiş, bu değerden davalıların miras payına isabet eden (2/4'ünün) 43.832,50 TL'nin dava değeri olduğu saptanmış, bu değer dikkate alınarak, istinaf incelemesi yapılmış, yargılama harç ve giderleri belirlenmiş ve Dairemiz kararına karşı temyiz kanun yolunun kapalı olduğu gösterilmiştir....

        Somut olayda; davalıların yargılama sırasında muhdesat iddiasında bulunması üzerine mahkemece muhdesat aidiyetinin tespiti davası açılması için süre verilmiş olup, Osmancık Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/116 Esas sayılı dosyası ile 01.02.2018 tarihinde muhdesat aidiyetinin tespiti davası muhdesat iddiasında bulunan ..., ... ve ... ... tarafından ...’ya karşı açılmış, bu davada 213 ada 5 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 2 katlı yığma 90,00 metrekarelik yapının davacılar murisi ... ... tarafından meydana getirildiğinden davacıların hisse payı oranında tespitine, davacı ...’nın ağaçların tespitine yönelik talebinin feragat nedeni ile reddine, davacının samanlığın tespitine yönelik talebinin de reddine 21.01.2021 tarihinde karar verilmiştir. Tarafların kararı istinaf etmemesi üzerine 30.03.2021 tarihinde hüküm kesinleşmiştir....

          Davacıların taşınmaz üzerindeki payı ile, dava açılmadan önce muhdesatın davacılara ait olduğunu kabul eden davalıların payı toplamı ihtilaf konusu olmadığından, dava değerinin, dava açıldıktan sonra davayı kabul eden veya davayı kabul etmeyen davalıların paylarına isabet eden kısım üzerinden hesaplanması gerekir. Mahkemece dava değerinin ve buna göre hesaplanan harcın yüksek belirlenmesi yerinde değildir. " Bilindiği üzere, muhdesatın tespiti davalarında, davanın konusu (müddeabih) muhdesat iddiasını kabul etmeyen davalıların paylarına isabet eden muhdesat değeri (zemin bedeli hariç) olup, buna göre, yargılama sonucunda hüküm altına alınan nispi karar ve ilam harcından, aynı şekilde 6100 sayılı HMK'nin 326/2. madddesi uyarınca yargılama giderinden ve davacı yararına takdir edilen vekalet ücretinden davalıların tapudaki hisseleri gözönünde bulundurulmak suretiyle sorumlu tutulmaları gerekir....

          UYAP Entegrasyonu