Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etme ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Somut olaya gelince; davaya konu edilen ve satışına karar verilen taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın ...'a aidiyetini tespit eden ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin Yargıtayca onanan 2010/168 esas-2011/163 sayılı kararı dikkate alınarak muhdesat oranının muhdesat sahibi paydaşa, arz değerinin ise paydaşlara tapudaki payları oranında dağıtılmasına karar verilmesi gerekirken, davalı ... muhdesattan pay verilmesi doğru görülmemiştir....
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Somut olaya gelince; davalı ... vekili, 150 ada 20 parsel sayılı taşınmazda bulunan keson kuyu ve ağaçlar yönünden muhdesat iddiasında bulunmuştur....
Mahallesi, Ada:1184 Parsel :1047, parsel sayılı taşınmazın Toplam değerin %50'si olan muhdesat değerinin davalı ... 'a ödenmesine, ... İli Merkez İlçesi ... Mahallesi, Ada:897 Parsel :7, parsel sayılı taşınmazın Toplam değerin %18,1'i olan muhdesat değerinin davalı ...'a ödenmesine,'' karar verilmiştir. Hükmü Davalı ... vekili temyiz etmiştir. Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı da davacı gibi aynı haklara sahiptir Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir....
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Somut olaya gelince; Dairemizce her ne kadar mahkemece verilen ilk hükmün 3179 ada 2 parsel sayılı taşınmaz yönünden arzın ve muhdesatın toplam değerinin 23.01.2014 tarihli bilirkişi raporunda 257.412,00 TL olarak belirlendiği, muhdesatın değerinin ise 137.700,00 TL olarak tespit edildiği anlaşıldığına göre satış sonucunda elde edilecek bedelden, yukarıda açıklanan ilkeler ışığında yapılacak oranlama neticesinde % 53,49'unun davalı ...'...
Keşfen yapılan inceleme sonucunda aldırılan bilirkişi heyet raporuna göre; dava konusu edilen 5 adet meyve ağacının değerinin 2.200,00 TL dava tarihi itibari ile belirlendiği, davaya konu taşınmazdaki iki katlı yapının değerinin ise 207.360,00 TL olarak belirlendiği, dolayısı ile toplam muhdesat değerinin dava tarihi itibari ile 209.560,00 TL olduğu, davalıların veraset ilamına göre payının 5/8 olduğu, 209.560,00 TL'nin 5/8'i üzerinden yargılama giderinin takdir ve tayininin yapılması gerekmekte iken yargılama giderlerinin takdir ve tayininin neye göre yerel mahkeme tarafından yapıldığı hususu anlaşılamamıştır. Muhdesatın tespiti davalarında davanın konusu (müddeabih) davalıların paylarına isabet eden muhdesat değeri (zemin bedeli hariç) olup; yargılama sonucunda hüküm altına alınacak nispi karar ve ilam harcının, yargılama giderlerinin ve taraflar yararına takdir edilecek vekalet ücretlerinin iş bu müddeabih esas alınarak hesaplanması gerekir....
Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır. Somut olaya gelince; dava konusu 3179 ada 2 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın paydaşlardan ...'a ait olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu durumda 3179 ada 2 parsel sayılı taşınmaz yönünden arzın ve muhdesatın toplam değerinin 23.01.2014 tarihli bilirkişi raporunda 257.412,00 TL olarak belirlendiği, muhdesatın değerinin ise 137.700,00 TL olarak tespit edildiği anlaşıldığına göre satış sonucunda elde edilecek bedelden, yukarıda açıklanan ilkeler ışığında yapılacak oranlama neticesinde % 53,49'unun davalı ...'a, geri kalan bedelin ise bu taşınmazdaki payları oranında paydaşlara paylaştırılmasına karar verilmesi gerekir....
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etme ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Olayımıza gelince; dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların ve bağ çubuklarının davacıya ait olduğu, davayı takip etmeyen davalı ... dışındaki diğer davalılarca kabul edilmektedir. Hükme dayanak yapılan 17.06.2011 tarihli ziraat mühendisi bilirkişinin ek raporunda, muhtesat değerinin toplam değere oranlanmasının yapılması yerine, davacının arzdaki pay değerinin arz değerine oranlandığı anlaşılmakta olup, rapor yukarıda açıklanan esaslara uygun olarak düzenlenmediğinden hükme esas alınacak yeterlilikte değildir. Mahkemece muhtesatın kime ait olduğunun kabul edildiği hükmün gerekçesinden anlaşılamadığı gibi, satış bedelinin tevziinde bir muhtesat oranlaması yapılıp yapılmadığı, ya da satış bedelinin nasıl tevzii edileceği anlaşılamamaktadır....
Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır. Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etme ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Olayımıza gelince; dava konusu taşınmazlardan ... no’lu parsel üzerinde bulunan binanın paydaşlardan ...’a ait olduğu konusunda taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Nitekim bu husus mahkemenin de kabulündedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Asıl Dava: Elatmanın Önlenmesi Birleşen Dava : Muhdesat Ve Muhdesat Değerinin Tespiti Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, asıl davanın davacı ... yönünden kısmen kabulüne; davalılar ... ve ... yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davacılar ..., ...ve ...'...
Mahkemece, davalı ...’e bu konuda mülkiyetin tespiti davası açmak üzere verilen kesin sürede dava açılmamış olmasına rağmen 218 parsel sayılı taşınmazın satış bedeli üzerinden muhdesat iddiasını kabul eden davalılar ... ile ...’a isabet eden bedelin davalı ...’a ödenmesine karar verilmesi doğru görülmemiş ise de, bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK'nun 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....