WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasındaki muhdesat aidiyetinin tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/03/2022 NUMARASI : None DAVA KONUSU : Muhdesat Tespiti KARAR : Menderes 1....

    Bu nedenle yargılama sonunda hükmedilecek harcın ve vekâlet ücretinin taşınmazdaki davalı taraf payına isabet eden muhdesat değeri (zemin bedeli hariç) üzerinden, -//- yani ... parsel sayılı taşınmazlar üzerinde bulunan ağaçların değerinin yarısı üzerinden hesaplanması gerekirken, ağaçların değerinin tamamı üzerinden hesaplanması doğru olmamıştır. Ayrıca taşınmazın 1/2 payı davalıların murisi ... adına kayıtlı olduğundan davalıların yukarıda açıklandığı üzere muhdesat değerinin yarısı üzerinden hesaplanacak harç ve vekalet ücretinden de miras payları oranında sorumlu tutulması gerekirken, müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmalarına karar verilmesi de doğru olmamıştır. Ne var ki, bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden bozma sebebi yapılmamış, temyiz edilen hükmün 2, 4. ve 5. fıkralarının HUMK'un 438/7 (HMK 370) maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir....

      İstinaf eden bir kısım davalılar vekili istinaf dilekçesinde, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatların değerinin düşük, arsa değerinin yüksek hesaplandığını, binaların yüz ölçümü ve yaşı ile ilgili değerlendirmelerin hatalı olduğunu bildirmiş, bu itirazlarını yargılama sırasında, bilirkişi raporuna karşı itirazlarında da dile getirdiği görülmüştür. Yine, davacılar vekilinin de bilirkişi raporuna itirazında muhdesat bedellerinin yüksek hesaplandığından bahisle rapora itiraz ettiği görülmektedir. Bilindiği üzere dava konusu taşınmazın tespit edilen toplam değeri nihai ihale bedeli olmadığından, satış aşamasında yeniden değer tespiti yapılacağından ve tespit edilecek değer ile ilgili olarak kıymet takdirine itiraz davası açılması mümkün olduğundan değere yönelik itirazlar kabul görmemektedir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muhdesat aidiyetinin tespiti ve muhdesat bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R – Dava, muhdesat aidiyetinin tespiti ve muhdesat bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgelere ve özellikle tanık beyanlarına göre, 1661 ve 1658 nolu parseller üzerinde bulunan dava konusu ağaçların davacı tarafça dikildiği söz konusu parsel maliklerinin ağaç bedellerini almadan taşınmazları DSİ’ye devrettikleri anlaşılmıştır....

        Somut olaya gelince; dava konusu taşınmazın üzerinde muhdesat bulunduğu, davacının muhdesatın kendisine ait olduğunu yargılama aşamalarında iddia ettiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Yukarıda değinilen ilkeler uyarınca muhdesatın değerinin ve oranının belirlenmesi, muhdesatın aidiyeti konusunda taraflar anlaştıkları takdirde muhdesat oranı belirlenerek bu orana göre satış bedelinin dağıtılması, anlaşamadıkları takdirde muhdesat iddiasında bulunana dava açmak üzere süre verilmesi, ondan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken bu hususun göz ardı edilmiş olması doğru görülmemiş, bu nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 10.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Bununla birlikte, davanın konusu (müddeabih) davalının payına isabet eden muhdesat değeridir(zemin bedeli hariç). Somut olaya gelince; davacı tarafından meydana getirildiği iddiasına konu evin Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından yapılan kamulaştırma çalışmaları neticesinde yıkıldığı, bu nedenle eldeki davada keşif yapılamadığı, Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından açılan ve kamulaştırma bedel tespiti isteğine konu olan Düzce 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/147 Esas, 2013/429 Karar sayılı dosyası ile belirlenen ve taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan muhdesat değerinin dava değeri olarak esas alındığı anlaşılmıştır....

            Dava; elbirliği mülkiyetine tabi taşınmazdaki muhdesat bedelinin, sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca davalı paydaşlardan tahsili istemine ilişkindir. 22.02.1991 tarihli ve 1990/1 Esas 1991/1 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca; paylı/elbirliği mülkiyette, paydaşlardan birinin taşınmaz üzerinde yaptığı muhdesat nedeni ile diğer paydaşın mamelekindeki artış, bu muhdesatın yapıldığı tarihte değil, ortaklığın giderilmesi yoluyla satışın yapıldığı ve muhdesat dahil satış bedelinden payını aldığı tarihte gerçekleşir. Eş söyleyişle; muhdesat bedelinin paydaşlara ödendiği tarihte, muhdesatı yapan paydaş fakirleşmekte, muhdesat bedelini alan diğer paydaşlar ise zenginleşmektedir. Somut olayda ise; tarafların paydaşı bulunduğu taşınmaza ilişkin olarak açılan ortaklığın giderilmesi davasında, ortaklığın satış yolu ile giderilmesine karar verildiği ve kararın kesinleştiği, dosya içinde yer alan ......

              Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır. 3.2.2 Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etme ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. 3.2.3 Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç gibi bütünleyici parçanın (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde eğer bunların değeri sulh mahkemesinin görevine giriyorsa olay bir hadise olarak, sulh mahkemesinde çözümlenir. Aksi halde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HUMK'nun 567.maddesi hükmü uyarınca on(10) günlük yasal süre verilmelidir. Yasadan doğan bu süre kesin olup kısaltılamaz ve uzatılamaz....

                Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etme ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Somut olaya gelince; davaya konu edilen ve satışına karar verilen taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın ...'a aidiyetini tespit eden ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin Yargıtayca onanan 2010/168 esas-2011/163 sayılı kararı dikkate alınarak muhdesat oranının muhdesat sahibi paydaşa, arz değerinin ise paydaşlara tapudaki payları oranında dağıtılmasına karar verilmesi gerekirken, davalı ... muhdesattan pay verilmesi doğru görülmemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu