"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, delil tespiti istenilmiştir. Mahkemece delil tespiti talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, delil tespiti istenilmiştir. Mahkemece delil tespiti talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü....
Somut olayda; davalıların yargılama sırasında muhdesat iddiasında bulunması üzerine mahkemece muhdesat aidiyetinin tespiti davası açılması için süre verilmiş olup, Osmancık Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/116 Esas sayılı dosyası ile 01.02.2018 tarihinde muhdesat aidiyetinin tespiti davası muhdesat iddiasında bulunan ..., ... ve ... ... tarafından ...’ya karşı açılmış, bu davada 213 ada 5 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 2 katlı yığma 90,00 metrekarelik yapının davacılar murisi ... ... tarafından meydana getirildiğinden davacıların hisse payı oranında tespitine, davacı ...’nın ağaçların tespitine yönelik talebinin feragat nedeni ile reddine, davacının samanlığın tespitine yönelik talebinin de reddine 21.01.2021 tarihinde karar verilmiştir. Tarafların kararı istinaf etmemesi üzerine 30.03.2021 tarihinde hüküm kesinleşmiştir....
Ö.. ve müşterekleri aralarındaki muhdesat aidiyetinin tespiti davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Pozantı Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 11.12.2013 gün ve 119/285 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalılar N.. Ö.. ve müşterekleri tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili, dava konusu 124 ada 61 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatların ve bedellerinin davacılara ait olduğunun tespiti ile yapılacak satışta arsa bedeli ile muhdesat arasında orantının ne olacağının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalılar M.. K.. ile M.. K.. taşınmaz üzerindeki muhdesatların davacılardan Ahmet'e ait olduğunu kabul ettiklerini bildirmişler, diğer davalılar ise dava konusu edilen yapının kaçak yapılmış olduğundan yıkılmasının gerektiğini açıklayarak davanın reddini savunmuştur....
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, tarafların muhdesat oranı hesaplanırken sadece muhdesat değerinin, arzın ve muhdesatın toplamı olan tüm değere oranlanması gerekirken; muhdesat sahibinin arsa payı ile muhdesat bedeli toplanarak tüm değere oranlanması suretiyle muhdesat oranının belirlenmiş olması hatalıdır. Belirtilen eksiklikler giderilmeden karar verilmiş olması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 10.10.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Taraflar arasındaki muhdesatın tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü: Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir. Muhdesatın tespiti davasında dava değeri muhdesat değerinin davalıların payına düşen miktardır....
Taraflar arasındaki muhdesatın tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü: Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir. Dosya içeriğine göre, muhdesatın tespiti davasında dava değeri, muhdesat değerinin davalıların payına düşen miktarıdır....
Hükmü, davalı vekili dava konusu taşınmaz üzerindeki ağaçların da davalıya ait olduğunu beyan ederek ve açmış oldukları muhdesatın aidiyetinin tespiti davası sonucunun beklenmesi gerektiğinden bahisle temyiz etmiştir. Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere 6100 sayılı HMK'nun 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir. Somut olayda; davalı, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan evin ve ağaçların kendisine ait olduğunu savunmuş ve muhdesatın aidiyetinin tespiti davası açtığını bildirmiştir....
Bu husus yasaya aykırı olup mahkemece bilirkişilerden ek rapor alınarak veya gerekirse bu bilirkişiler dışında seçilecek konusunda uzman bilirkişi ile yeniden keşif yapılarak davacıya ait muhtesatın niteliği ve değerinin tespiti ile sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hatalı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile yerel mahkeme hükmünün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 05.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
kuyu şeklinde bir yapı bulunmadığı, sadece toprak eşilmek suretiyle çukur oluşturulduğu, bu nedenle muhdesat niteliğinde yapı bulunmadığından bu talebin de reddine karar verildiği, dava konusu yapıların değerine ilişkin bilirkişi raporu alındığı, hesaplanan muhdesat değerinin davalıların payına isabet eden kısmı olan 21.434,40 TL üzerinden harç tamamlatılmış ve sonuç olarak, tüm dosyanın incelenmesi ile dava konusu taşınmaz üzerindeki fen bilirkişi raporunda A ile gösterilen ve talep edilen alandaki 30 yaşın üzerindeki elma ve kayısı ağacı dışındaki ağaç şeklindeki muhtesatların davacı tarafından meydana getirildiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü kısmen reddine karar verilmiştir....