Davalılar vekili, bina için yapılan iyileştirmelerin muhdesat kapsamına girmediğini, binaya ek bölümler yapılmadığını, taşınmazların yaklaşık 35 yıl önce tamamlandığını, tapu kaydında herhangi bir muhdesat şerhinin olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davacıların davasının kabulü ile 68 ada 28 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan binanın zemin üstü 2. katındaki karşılıklı binanın oturulacak hale gelmesi için gerekli masrafların ve binanın zemin kat yol tarafında bulunan 4 adet zeytin depolarının davacıların murisleri ... tarafından yapıldığından tespitine, karar verilmesi üzerine; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, muhdesatın tespiti isteğine ilişkindir....
Mahkemece; bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş, davacı ...’in davasının usulden reddine, dava konusu muhdesatların davacı ... tarafından meydana getirildiğine karar verilmiş, karara karşı bir kısım davalılar vekilince temyiz başvurusunda bulunulmuştur. 1-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre bir kısım davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2- Somut olayda dava, 8.000 TL değer üzerinden harç alınmak suretiyle açılmış olup bilahare muhdesat değeri olan 139.357,74 TL üzerinden harçı ikmali yapılmış, mahkemece aleyhine hüküm kurulan davalıların payına düşen muhdesat değeri üzerinden nispi karar ve ilam harcı alınması ve bu meblağ üzerinden davalılar aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle kabule konu muhdesat değerinin tümü üzerinden hüküm tesis edilmesi...
Bir kısım davalılar 14.03.2013 tarihli beyan dilekçeleri ile muhdesat iddiasında bulunmuş, davacı Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesinde 03.06.2015 tarihinde 2015/281 E sayılı dosya ile muhdesat aidiyetinin tespiti davası açmıştır. Mahkemece; bilirkişi raporu, tarafların muhdesat iddiası ve açılmış bulunan muhdesat aidiyetinin tespiti davası dikkate alınmaksızın yanılgılı değerlendirmeyle sadece dava konusu taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiş muhdesat hakkında hüküm tesis edilmemiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/07/2019 NUMARASI : 2016/264 ESAS 2019/176 KARAR DAVA KONUSU : Muhdesat Aidiyetinin Tespiti KARAR : İstanbul Anadolu 21. Asliye Hukuk Mahkemesinin 05/07/2019 tarih, 2016/264 Esas 2019/176 Karar sayılı kararına karşı bir kısım davalılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olmakla yapılan inceleme sonucunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Adalı Mahallesi 5 ada 3 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, İstanbul Anadolu 8. Sulh Hukuk mahkemesinde açılan ortaklığın giderilmesi davasında davaya konu taşınmaz üzerindeki yapı yada muhdesatların müvekkiline aidiyetiyle değerinin tespiti için taraflarına süre verildiğini bildirerek dava konu taşınmaz üzerinde bulunan Necip Fazıl Bulvarı No:79 adresindeki muhdesatın aidiyeti ile değerinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir....
ek rapor alınması, satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesinde de bu oranlar esas alınarak muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılmasna yönelik karar verilmesi gerekirken davalı ... in muhdesat iddiası dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu parsel yönünden bozulması gerekmiştir....
na ait olduğunu beyan etmiş, Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesinde 2013/519 Esas sayılı dosya ile 19.11.2013 tarihinde mülkiyetin tespiti davası açmıştır. Mülkiyetin tespiti davasında, davanın kabulü ile dava konusu 4047 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 6000 sokak 52/1 numaralı binanın mülkiyetinin ... ve ...’na aidiyeti tespit edilmiş, tarafların kararı temyiz etmemesi üzerine hüküm 20.06.2016 tarihinde kesinleşmiştir. Eldeki davada mahkemece ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiş olmasına rağmen mülkiyetin tespiti konusundaki karar nazara alınmamıştır....
Müdürlüğünün hissesi bulunan 1240 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan muhdesat kısmının değeri üzerinden belirlenecek nispi karar ve ilam harcından, aynı şekilde 6100 sayılı HMK'nin 326/2. maddesi uyarınca hesaplanacak yargılama giderinden ve davacı yararına takdir edilecek vekalet ücretinden davalının hissesi oranında sorumlu tutulması gerektiği belirtildiği halde, Mahkemece açıklanan bu değer yerine, davalı ... Müdürlüğünün hissesinin bulunmadığı 1241 parsel üzerindeki muhdesat değeri ile hissesinin bulunduğu 1240 parsel üzerindeki muhdesat değeri toplamının anılan davalının sorumlu tutulacağı yargılama giderlerinin belirlenmesinde esas alınması doğru olmamıştır. Mahkemece yapılacak iş, davalı ......
Sulh Hukuk Mahkemesi muhdesatın aidiyetinin tespiti için dava açmak üzere taraflarına 11/04/2019 tarihine kadar süre verdiğini, ortaklığın giderilmesi davasına konu arsa üzerindeki binanın her koşulda arsa niteliğindeki başka bir emsal taşınmaza kıyasla arsaya değer kattığını ve mali değerini yükselttiğini, öte yandan, binanın yapımı sürecinde malzeme, işçilik vb. masraflarına katlanan müvekkilinin üzerindeki mali sorumluluğun da işbu dava yolu ile tespiti gerektiğini, muhdesatın aidiyeti ve muhdesat için yapılan harcamalar tespit edilemediği ve doğrudan arsa vasfındaki taşınmazda ortaklığın satış yolu ile giderilmesine karar verilmesi halinde, çok cüz’i bir miktara satışı yapılmış olacağını ve müvekkili yönünden telafisi güç mali zararlar doğacağının açık olduğunu bildirerek muhdesatın aidiyetinin tespitine, arsada yarattığı değer artışının ve muhdesatın değerinin tespitine, muhdesat için yapılan harcamaların (emsaller üzerinden yapılacak araştırma ve bilirkişi incelemesi ile) tespit edilmesine...
Asliye Hukuk Mahkemesinin, 26.12.2017 tarihli, 2015/197 Esas, 2017/650 Karar sayılı ilamının 26.02.2017 tarihinde kesinleştiği, 26.11.2019 tarihli bilirkişi heyet raporunda dava konusu taşınmazın zemin değerinin 1.222.111,00TL, taşınmaz üzerindeki davalı ...’a ait olan muhdesatın toplam değerinin 39.600,00TL, taşınmaz üzerindeki diğer ağaçların toplam değerinin ise 3.545,00TL olduğu belirtildiğinden yukarıdaki ilkeler doğrultusunda yapılan oranlamayla davalı ...’ya ait muhdesatın satış bedelinin % 3,129’una tekabül ettiği anlaşılmaktadır....
İlk derece mahkemesi kararında muhtesatlar yönünden oranlama yapılarak satış bedelinin paylaşımına karar verilmişse de, taşınmazın ve binanın değerinin belirlenmesi için alınan raporlar ve mahkemenin yaptığı araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki; 1- 01/10/2020 tarihinde yapılan keşif sonrasında alınan 15/10/2020 tarihli ziraat ve inşaat bilirkişisi raporu ile aynı heyetten alınan 12/11/2020 tarihli ek raporda dava konusu taşınmazın arsa değerinin farklı tespit edildiği, ek raporda kat karşılığı inşaat sözleşmesinin emsal alınması suretiyle m² rayiç değerinin tespiti yoluna gidildiği, taraf vekillerinin bilirkişi raporlarına itirazlarının dikkate alınmadığı, raporlar arasındaki çelişki giderilmeden hüküm verildiği anlaşılmaktadır....