Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak; Sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin 3. fıkrasının uygulanması sırasında, 53/1-c bendindeki "velayet hakkından, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun" sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar süreceği, alt soyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun "hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği" gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi....

    Ancak; 1)06.12.2007 tarihli tutanak içeriğine göre, devriye görevini yapan polisler tarafından sanığın kesintisiz takip sonucu yakalandığı anlaşılmakta ise de; sanığın Cumhuriyet savcısınca alınan beyanında, hırsızlık suçundan bir saat sonra yakalandığını bildirmesi karşısında; bahse konu tutanak ile sanığın beyanı arasındaki aykırılık gerektiğinde tutanak imzacısı tanıklar ve sanık dinlenilmek suretiyle giderilerek, buna göre suçun teşebbüs aşamasında kalıp kalmadığının tespiti yerine eksik araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması; 2)5237 sayılı TCK'nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun koşullu salıverme tarihine kadar süreceğinin gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması; Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 06/12/2012 tarihinde oy birliğiyle...

      Çocuk Mahkemesinin 2005/1643 esas, 2008/224 karar sayılı dosyasının denetime olanacak verecek aslı yada onaylı suretinin dosya içerisine alınıp incelenmesi, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tespiti yerine eksik araştırma sonucu ile yazılı şekilde karar verilmesi, 2-Sanık hakkında kurulan hükümde 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi uygulamasında (a,b,d,e) ve c bendindeki kendi altsoyu dışındaki kişiler üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluğunun hükmolunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, (c) bendindeki kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından yoksunluğun ise, koşullu salıverilmesine kadar devam edeceğine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 26.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Davacılar, mirasbırakan babalarının 13 parsel sayılı taşınmazının yarı payını davalı ikinci eşine satış suretiyle temlik ettiğini, işlemin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek payları oranında tapu iptali-tescile karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, taşınmazdaki binayı mirasbırakan eşi ile birlikte yaptırdıklarını, kendisinin de para katkısı sağladığını belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, işlemin mirastan mal kaçırma amacıyla muvazaalı biçimde yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakanın, tamamı adına kayıtlı olan davaya konu 13 parsel(505 m2. arsa) sayılı taşınmazının yarı payını üzerinde bırakıp diğer yarı payını 16.08.1994 tarihli resmi akitte ikinci eşi olan davalı ...'ye sattığı; mirasbırakan 08.01.2014 tarihinde vefat edince, geride mirasçısı olarak 1978'de evlendiği ikinci eşi ... ile ondan olma çocukları ..., ..., ..., ... ve ilk eşinden olma çocukları ... ve ...'...

          in 7 parça taşınmazını davalı ............na mirastan mal kaçırmak amacıyla temlik ettiğini ileri sürerek tapu iptali-tescile, aksi takdirde tenkise karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlar; birleşen davaları ile de, mirasbırakan anneleri......'nin üç parça taşınmazını mirastan mal kaçırmak amacıyla kızı ......'e temlik ettiğini ileri sürerek tapu iptali-tescil, aksi takdirde tenkis isteğinde bulunmuşlardır. Mahkemece, gerek mirasbırakan ......'in gerekse mirasbırakan......'nin yaptığı temliklerin muvazaalı olduğu gerekçesiyle; asıl davanın kısmen, birleşen davanın tümden kabulüne karar verilmiş; karar, taraflarca temyiz edilmiştir. Getirtilen kayıt ve belgelerden: 1- Davaya konu 1, 2, 18, 176, 178 ve 180 parsel sayılı taşınmazların mirasbırakan ......'e ait iken değişik tarihlerde oğulları İrahim, ...... ve ......'...

            Somut olayda, yukarıda değinilen ilke ve olgular tüm dosya içeriği ile birlikte değerlendirildiğinde,mirasbırakan ...’nun amacının mirastan mal kaçırma olmadığı, kendisinin yaşlılığı döneminde 6-7 yıl boyunca evine alarak tüm bakım ve gözetimi ile ilgilenen davalıya minnet duygusu ile dava konusu taşınmazı devrettiği, bu hususun mahkemenin de kabulünde olduğu, davacıların mirastan mal kaçırma yönündeki iddialarını kanıtlayamadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              ın dava konusu 1720 ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki 3 nolu meskenini mirastan mal kaçırmak amacıyla davalı kardeş...'a devrettiğini ileri sürerek miras payı oranında tapu iptali-tescile, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemiştir. Davalı ... ise, satışın gerçek olduğunu, satış bedelini ödediğini, muris babasının davacı oğlu ile dava dışı kızına da katkılar sağladığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, taşınmazın mirastan mal kaçırmak amacıyla temlik edilmediği, tenkis yönünden de hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Getirtilen kayıt ve belgelerden, davaya konu 1270 ada 2 parsel sayılı taşınmazın (3) nolu bağımsız bölümünün muris...adına kayıtlı iken, 23.07.1996 tarihli resmi akitle davalı oğlu...'a satış yoluyla temlik edildiği, mirasbırakanın 15.03.2006 tarihinde, eşinin de 12.07.2011 tarihinde ölümleriyle, geride mirasçıları olarak çocukları ...ve ...'ın kaldığı görülmektedir....

                Mirastan çıkarma ve yoksunluk sebepleri yada mirasın reddi veya mirastan feragat sözleşmesi hallerinin bulunması mirasçılık belgesi istemine engel değildir. Nevar ki bu hallerin varlığı halinde “hukuki sonuçlarının terekenin bölüştürülmesi sırasında gözetileceği” hususu hüküm yerinde işaret edilmek suretiyle tüm mirasçıları ve miras paylarını gösterir biçimde hüküm kurulması zorunludur. Mahkemece bu yön dikkate alınmadan diğer bir anlatımla hüküm yerine yukarıda açıklanan olgunun yazılmamış olması terekenin bölüştürülmesi sırasında tereddüt oluşturacağından yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz davacı tarafın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA,peşin alınan 74 TL temyiz harcının istek halinde davacı tarafa iadesine, 13.2.2009 gününde oybirliği ile karar verildi....

                  nin üzerinde ev bulunan 20 parsel sayılı taşınmazın çıplak mülkiyetini mirastan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak davalıya temlik ettiğini ileri sürerek tapunun miras payı oranında iptal ve tescilini istemiştir. Davalı; çekişmeli taşınmazın temlikinin muvazaalı olmadığını bildirip, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının muvazaa iddiası sabit görülerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle miras bırakan tarafından davalıya yapılan temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu anlaşıldığına göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir....

                    in13 parsel sayılı taşınmazını mirastan mal kaçırmak amacıyla davalı oğluna temlik ettiğini, işlemin muvazaalı biçimde yapıldığını ileri sürerek, payı oranında tapu iptali ve tescil istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, taşınmazın mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak davalıya temlik edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, miras bırakanın çekişmeli taşınmazı mirastan mal kaçırma amacıyla muvazaalı biçimde davalıya temlik ettiği anlaşıldığına göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 9.871.50....

                      UYAP Entegrasyonu