B.Tavzih Sebepleri Mirasçılardan ..., ... ve ... hakkında mirastan feragat sözleşmesi bulunduğunu, bu durumun kararın gerekçe kısmında belirtilmesine rağmen hüküm kısmında kimler olduğunun müphem kaldığını, ayrıca Yargıtay kararları uyarınca hükümde feragatin hukuki sonuçlarının terekenin bölüştürülmesi sırasında gözetileceğine dair belirtme olması gerektiği halde kararda buna yer verilmediğini belirterek hükmün bu yönlerden tavzihini talep etmiştir. C.Tavzih Talebine Cevap Mirasçılardan ... vekili ile ... vasisi vekili ayrı ayrı sundukları dilekçelerinde tavzih talebinin reddini savunmuştur. IV. MAHKEME EK KARARI Mahkemenin aynı esas sayılı ve 02.06.2006 tarihli ek kararı ile mirastan feragat hükümde yer almadığından karışıklığa yol açılmaması bakımından mirastan feragatın hükme eklenmesi gerektiği gerekçesiyle tavzih talebi yerinde görülerek hükme "Mirasçılardan ...'ın Beyoğlu 9. Noterliğince düzenlenen 20.12.2005 tarih ve 20683 yevmiye No.lu sözleşmeyi mirasçılardan ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; 1) Sanıklar ...ve ... hakkında yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyizen incelenmesinde, Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak; Sanıkların üzerine atılı suç için 5237 sayılı TCK'nin 53.maddesi uygulamasında a, b, c, d, e bentlerinde belirtilen haklardan yoksunluğun hükmolunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar TCK'nin 53/1-c bendindeki kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet, kayyımlık haklarından yoksunluğun ise koşullu salıverilmeye kadar devam edeceğine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; 1) Sanıklar ... ve ... hakkında mahkumiyet hükümlerinin temyizen incelenmesinde; Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak; Sanıkların üzerlerine atılı suçlar için 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi uygulamasında a, b, c, d, e bentlerinde belirtilen haklardan yoksunluğun hükmolunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, c bendindeki kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet, kayyımlık haklarından yoksunluğun ise koşullu salıverilmeye kadar devam edeceğine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesi gereğince, hüküm fıkrasının hak yoksunluğu ile ilgili...
, 5237 sayılı Kanunun 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendine ilişkin bölümün tamamen çıkartılıp yerine, "TCK'nın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın c bendinde yer alan velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun sadece sanığın kendi alt soyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, alt soyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" denilmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 12.06.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
” sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, 53. maddesinin 1. fıkrasının a, b, d, e bentlerinde belirtilen haklardan yoksunluğun ise, hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden, yoksunluğun tümü için koşullu salıverilmeye kadar sürmesine karar verilmesi, Yasaya aykırı, sanıklar ... ve ... müdafileri ve sanık ...’nın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak bu durumun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun'un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi ve eksikliğin giderilmesi mümkün bulunduğundan; TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan durumuna göre, sanıklar hakkında TCK'nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına...
in tasarruf ehliyetinden yoksun bulunması sebebiyle hukuken geçersiz olması sebebiyle iptaline, muris ... terekesi adına iştirak halinde mülkiyet olarak tespiti ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde; ...'in kendi özgür iradesiyle düzenlediği vasiyetname ile davacıyı mirastan yoksun bıraktığını, yoksun bırakma sebeplerini vasiyetnamede bildirdiğini, davacı ve çocuklarının merhuma kötü davranmalarının sonucu olan bu mirastan yoksun bırakılma kendilerinin büyük kıskançlık öfke ve hırsa kapılmalarına yol açtığını, davalıların mirastan kendisine pay vermek amacıyla korkutmak, sindirmek, caydırmak ve anlaşmaya zorlamak için bu davanın açıldığını, 04/07/2006 tarihinde murisin tam ehliyetli olduğunu, özgür iradesi ile hisseleri müvekkiline devrettiğini, devrin yasaya uygun olduğunu, iddiaların doğru olmadığını, ...'na devredilen hisselerinde yasaya uygun olarak yapıldığını, dava tarihi itibariyle ......
in tasarruf ehliyetinden yoksun bulunması sebebiyle hukuken geçersiz olması sebebiyle iptaline, muris ... terekesi adına iştirak halinde mülkiyet olarak tespiti ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde; ...'in kendi özgür iradesiyle düzenlediği vasiyetname ile davacıyı mirastan yoksun bıraktığını, yoksun bırakma sebeplerini vasiyetnamede bildirdiğini, davacı ve çocuklarının merhuma kötü davranmalarının sonucu olan bu mirastan yoksun bırakılma kendilerinin büyük kıskançlık öfke ve hırsa kapılmalarına yol açtığını, davalıların mirastan kendisine pay vermek amacıyla korkutmak, sindirmek, caydırmak ve anlaşmaya zorlamak için bu davanın açıldığını, 04/07/2006 tarihinde murisin tam ehliyetli olduğunu, özgür iradesi ile hisseleri müvekkiline devrettiğini, devrin yasaya uygun olduğunu, iddiaların doğru olmadığını, ...'na devredilen hisselerinde yasaya uygun olarak yapıldığını, dava tarihi itibariyle ......
in tasarruf ehliyetinden yoksun bulunması sebebiyle hukuken geçersiz olması sebebiyle iptaline, muris ... terekesi adına iştirak halinde mülkiyet olarak tespiti ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde; ...'in kendi özgür iradesiyle düzenlediği vasiyetname ile davacıyı mirastan yoksun bıraktığını, yoksun bırakma sebeplerini vasiyetnamede bildirdiğini, davacı ve çocuklarının merhuma kötü davranmalarının sonucu olan bu mirastan yoksun bırakılma kendilerinin büyük kıskançlık öfke ve hırsa kapılmalarına yol açtığını, davalıların mirastan kendisine pay vermek amacıyla korkutmak, sindirmek, caydırmak ve anlaşmaya zorlamak için bu davanın açıldığını, 04/07/2006 tarihinde murisin tam ehliyetli olduğunu, özgür iradesi ile hisseleri müvekkiline devrettiğini, devrin yasaya uygun olduğunu, iddiaların doğru olmadığını, ...'na devredilen hisselerinde yasaya uygun olarak yapıldığını, dava tarihi itibariyle ......
Mirasçılıktan çıkartılan (ıskat edilen) kimse mirastan pay alamayacağı gibi tenkis davası da açamaz. Ölüme bağlı tasarrufta mirastan çıkarma sebebi gösterilmişse ıskat geçerlidir. Mirastan çıkarma sebebinin varlığını ispat etmek çıkarmadan yararlanan mirasçıya ait bulunmaktadır. TMK'nın 512/3. maddesinde "Sebebin varlığı ispat edilememiş veya çıkarma sebebi tasarrufta belirtilmemişse tasarruf, mirasçının saklı payı dışında yerine getirilir; ancak, mirasbırakan bu tasarrufu çıkarma sebebi hakkında düştüğü açık bir yanılma yüzünden yapmışsa, çıkarma geçersiz olur" düzenlemesine yer verilmiştir....
in 1757 parsel sayılı taşınmazını mirastan mal kaçırmak amacıyla davalı oğluna muvazaalı biçimde temlik ettiğini ileri sürerek tapu iptali-tescile karar verilmesini istemiştir. Davalı, satışın gerçek olduğunu belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, murisin dava konusu taşınmazını mirastan mal kaçırmak amacıyla davalıya temlik ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 19.09.2017 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat ... ile temyiz edilen vekili Avukat ... geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ...'in tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı....