Dava da bir tasarrufi işlem olup, kural olarak üçüncü kişilere karşı tüm mirasçılar tarafından birlikte ya da terekeye temsilci atanmak suretiyle dava açılması gerekir. Hal böyle olunca, iştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabi olan çekişmeli taşınmazda açıklanan nedenle belli bir payı bulunmayan davacının terekeye karşı üçüncü kişi konumunda bulunan davalı ...'e ait tapu kaydının miras payı oranında iptali ve adına tescili istemi ile açtığı davanın dinlenme olanağı bulunmadığına göre mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulü isabetsiz olup, davalı ...'in temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, ....06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacılar, ortak mirasbırakanları Kahraman ...’in maliki olduğu dava konusu ... ada ... sayılı parseldeki 4 no’lu bağımsız bölümünü 09.05.1990 tarihli vasiyetname ile ikinci eşi olan davalıya vasiyet ettiğini, ancak vasiyete gerek kalmadan anılan taşınmazı 12.11.1997 tarihinde satış suretiyle davalıya temlik ettiğini, yapılan temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı, bedelsiz ve muvazaalı olduğunu, vasiyetnamenin de devir ile birlikte geçersiz hale geldiğini ve aslında mal kaçırma amacını da gösterdiğini, ayrıca mirasbırakana ait farklı taşınmaz satışından elde edilen toplam 234.240,40 TL bedelin ölümünden kısa süre önce davalı hesabına aktarıldığını, davalı tarafından bankadan çekildiğini, tüm bu işlemlerin mirastan mal kaçırma amacıyla yapıldığını ileri sürerek, 4 no’lu bağımsız bölüm yönünden tapu kaydının iptali ile miras payları oranında mirasçılar adına tescilini, muvazaanın kanıtı olan vasiyetnamenin iptalini, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı hesabına aktarılan paradan...
Noterliği'nin 25/03/2004 gün ve 05053 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde mirastan feragat sözleşmesine rağmen davacılara miras yoluyla kalacak olan Adana ili Seyhan ilçesi İstiklal Mahallesi Şırmanlı mevkiinde bulunan 1515 ada 724 parselde bulunan 1 zemin 2 normal katlı betonarme bina ve arsa şeklindeki yerden 52 m² yeri 14/08/2013 tarihinde eşi Muhittin Ardıç'ı kandırarak diğer mirasçılardan mal kaçırmak amacı ile düşük bir bedelle satın aldığını, söz konusu durumdan davacının haberi olmadığı davalının kötü niyetli olarak eşini kandırdığı ve ivazlı feragat sözleşmesine rağmen 52 m² yerin tapusunu üzerine aldığını, tüm bu nedenlerle öncelikle T6 adına kayıtlı bulunan hisselere ihtiyati tedbir konmasına, sonra yapılacak yargılama sonunda davanın kabulü ile davalı T6 adına tapuya yapılan 52 m² yerin iptali ile davacının mirasçılar adına hisseleri oranında tesciline fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile karar verilmesini talep etmiştir....
HMK'nın 307/(1) maddesi, "Feragat, davacının, talep sonucunda kısmen veya tamamen vazgeçmesidir." HMK'nın 309/(1) maddesi, "Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır." HMK'nın 310/(1) maddesi, "Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. HMK'nın 311/(1) maddesi, "Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hallerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir." HMK'nın 312/(1) maddesi, "Feragat ve kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilir. Feragat ve kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerine mahkumiyet, ona göre belirlenir." (2) "Davalı, davanın açılmasına kendi hal ve davranışlarıyla sebebiyle vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderlerine ödemeye mahkum edilmez." düzenlemeleri bulunmaktadır....
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2021/857 esas ve 2021/834 karar sayılı mirasçılık belgesine göre mirasçıları olduğunu, takip borçlusunun ise 09/11/2010 tarihli 12389 yevmiye nolu mirastan feragat sözleşmesi ile mirastan feragat ettiğini, TMK'nın 528/2. maddesi uyarınca feragat eden mirasçının mirasçılık sıfatı kalmadığını, bu kapsamda feragat sonucunda müvekkilleri Kazım ve Can'ın mirasçı sıfatına kavuştuğunu, borçlunun mirasçılık sıfatını yitirdiğini, bu nedenle borçlunun borcu için Şevket Sabancı'nın bankalarda bulunan hesalardaki hak ve alacaklarına ve kayıtlı taşınmazlarına uygulanan haciz işleminin hukuka aykırı olduğunu, takip dosyasından alınan yetki kapmasında alacaklı vekili tarafından İstanbul 7. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/1386 esas sayılı mirasçılık belgesi alındığını, ancak bu miraççılık belgesi mirastan feragat sözleşmesi sunulmadan düzenlendiğinden mirasçılık belgesenin iptali istemi ile İstanbul 23....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakanları ...’un 15 parsel sayılı taşınmazdaki 9 ve 16 nolu bağımsız bölümlerini 19.11.2011 tarihinde satış göstermek suretiyle eşi olan davalı ...’ye devrettiğini, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, murisin mal satmaya ihtiyacının olmadığı gibi davalının da alım gücünün bulunmadığını ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tescile karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, mirasbırakanın felç geçirdiğini ve yaklaşık 4 yıl yatağa bağlı bir yaşam sürdürdüğünü, bu süreçte mirasbırakanla maddi-manevi olarak, kendi kardeşleri ve yeğenleri ile birlikte ilgilendiğini, taşınmazlardaki katkı payı, miras payı alacağı, kardeşleri ve yeğenleri tarafından karşılanan giderler satış bedeli yerine geçmek üzere devrin gerçekleştiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki mirastan feragat sözleşmesinin açılması davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 01.07.2015 gün ve 2015/2270 Esas, 7348 Karar sayılı ilamıyla temyiz isteminin reddine karar verilmişti. Aslı ve ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ HUMK'nın 440/III-2 maddesine göre, istisnaları hariç olmak üzere sulh hukuk mahkemesi kararları karar düzeltmeye tabi değildir. Bu dava da kanunun öngördüğü istisnalardan olmadığına göre karar düzeltme istemi incelenemez. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle karar düzeltme isteğini içeren dilekçenin REDDİNE, gereksiz yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 25.02.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL-ALACAK Taraflar arasında görülen davada; Davacı, ortak miras bırakandan kalan menkul ve gayrimenkullerin intikallerinin yapılması amacıyla vekil tayin ettiği üvey annesi olan davalı ...'nın, vekalet görevini kötüye kullanarak miras bırakandan intikal eden 12 parça taşınmazdaki payını davalı kızlarına ve kendi adına tescil ettirdiğini, mevduatların bankadan çekilerek payının ödenmediğini, diğerlerine nazaran değer ihtiva etmeyen 71 parsel ile ...marka aracın adına devredildiğini, temlik iradesinin olmadığını, davalıların el ve işbirliği içinde kendini zararlandırdıklarını ileri sürerek, tapu iptal – tescil ve bedel isteğinde bulunmuştur. Davalılar, davacının mirastan feragat ettiğini, işlemlerin iradesi doğrultusunda gerçekleştirildiğini bildirip, davanın reddini savunmuşlardır....
Taraflar arasındaki asıl davada ölünceye kadar bakım sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, karşı davada ölünceye kadar bakım sözleşmesi ile mirastan feragat sözleşmesinin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davalı-karşı davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir....
Hukuk Dairesinin 16/06/2020 tarih ve 2019/1186 Esas-2020/3461 Karar sayılı ilamı ile borçlu hakkında başlatılan takiplere ilişkin borcun 30/03/2003 tarihinde düzenlenen kredi sözleşmelerinden kaynaklandığı, dava konusu taşınmaz da dahil bir kısım taşınmazın öncesinde davalıların babalarına ait iken, borcun doğumundan çok önce 18/12/2002 tarihinde miras taksim sözleşmesi ve aynı gün borçlu tarafından yapılan ve muris tarafından kabul edilen mirastan feragat sözleşmesi ile mirasçılar arasında paylaştırıldığı ve borçlu Birol'un davalı ... lehine mirastan feragat ettiği, murisin 19/11/2011 tarihinde ölümü üzerine, 29/11/2011 tarihinde tapunun davalı ...’ya devredildiği, borcun doğumundan önce başlayan bir süreçte yapılan işlemin, alacaklıdan mal kaçırma amacı ile yapıldığından söz edilmesinin mümkün olmadığı, borçlunun asıl tasarrufunun borcun doğumundan önce yaptığı 18/12/2002 tarihli mirastan feragat sözleşmesi olduğu, bu sözleşmenin iptal edildiği ve geçersiz olduğu ispat edilmediğinden...