Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, asıl davada araçlarla ilgili talepten feragat edildiğinden, araçlarla ilgili talebin feragat nedeniyle reddine, ... bulunan 1732 ada, 330 parsel, 8 No'lu bağımsız bölümün muris ... adına olan tapu kaydının 1120621/11953289 hissesinin iptali ile davacı adına tapuya tesciline, bakiyesinin muris adına bırakılmasına, ancak davacının bu kararla ...'dan olan veraset hissesini aldığının ve yeniden bu kişiden miras payı isteyemeyeceğinin tapuya hatırlatılmasına, ... aleyhine açılan birleşen davanın reddine karar verilmiş; hüküm asıl dosya davalıları ... ve ... vekili, asıl ve birleştirilen dosya davalısı ... vekili tarafından asıl dava yönünden temyiz edilmiştir. Asıl dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 512. maddesinde düzenlenen “sebebin varlığı ispat edilememiş veya çıkarma sebebi tasarrufta belirtilmemişse tasarruf, mirasçının saklı payı dışında yerine getirilir” kuralı ve Yargıtay 2....

    Ne var ki, feragata ilişkin irade açıklamasının gerçeği yansıtmadığı, yanılgı ile ya da baskı altında yapıldığının bildirilmesi halinde bu halin mahkemece, ya aynı dava içerisinde hadise şeklinde ya da başka bir davanın konusu olarak incelenmesi olanaklı ve gereklidir. Ancak, mahkemece yukarıda belirtildiği şekilde feragat beyanından dönülmesi hususunda bir inceleme yapılmış değildir. Bu durumda, davacı ...''un davadan vazgeçme beyanından dönmesinin iradeyi ifsat eden sebeplerle malül olup olmadığının incelenmesi, feragat beyanının gerçek iradeyi yansıtıp yansıtmadığının açıklığa kavuşturulması gerçek irade ürünü olduğunun anlaşılması halinde davacı ... yönünden davanın bu sebeple reddedilmesi, aksi halde davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, gerekli soruşturma yapılmaksızın Rauf yönünden davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş olması da doğru değildir....

      bulunan taşınmazların da olduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir....

        DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakan ... ... ...’in maliki olduğu ... parsel sayılı taşınmaz ile 96 ada 6 pasel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 1,2,3, ve 6 numaralı bağımsız bölümleri davalı birlikte yaşadığı Narin’e, 4 numaralı bağımsız bölümü ...’den olma oğlu davalı ...’a, 5 numaralı bağımsız bölümü ...’den olma oğlu davalı ...’a diğer mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak satış suretiyle devrettiğini, resmi evliliğinden olma çocuklarını ise mirastan ıskat ettiğini ileri sürerek, davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile mirasbırakan adına tesciline karar verilmesini istemişlerdir. Davacı ..., yargılama sırasında davasından feragat etmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır....

          Kabule göre de; ilk derece mahkemesi tarafından iptali istenen veraset ilamının, verildiği tarihte eksikliği havi olmadığı, mirastan çıkarma ve yoksunluk sebeplerinin gerçekleşmesi ya da mirasın reddinin veya mirastan feragat edilmiş olmasının, ilgili kişinin mirasçılık belgesi istemesine engel bir neden olmadığı, ilgili kişinin mirasçılık sıfatını da ortadan kaldırmadığı gerekçesi ile dava reddedilmiş ise de; mirasın reddi halinde hukuki sonuçlarının yani mirasın kime kalacağı hususunun kararda gösterilmesi gerektiğinin açık olduğu, dolayısıyla ortada birbiriyle çelişen iki karar olduğu hususu gözetilerek karar verilmemiş olması da hatalıdır....

          Asliye Hukuk Mahkemesinin 06/07//2021 tarihli ve 2019/437 Esas, 2021/350 Karar sayılı kararıyla; feragat beyanının iptali talebi yönünden yapılan değerlendirmede, davalının kayınpederi olan...’in taşınmazları satarak satış bedelinden miras hissesini vereceğini söyleyerek davacıyı yanılttığı, duruşmadan önce davacının evine gelerek...'in bu hususta taahhütte bulunduğu, davacının da ...'in teklifini kabul ettiği, ...'in duruşma günü yanında davalı ... olduğu halde teklifini adliyede tekrarladığı, davacının taşınmazların satılacağı, satış bedelinden hissesine isabet eden parayı alacağı inancıyla davadan feragat ettiği, ancak kendisine yapılan taahhütün yerine getirilmediği, davacının yanıltıldığı, davalının kayınpederi olan...'...

            Asliye Hukuk Mahkemesinin 06/07//2021 tarihli ve 2019/437 Esas, 2021/350 Karar sayılı kararıyla; feragat beyanının iptali talebi yönünden yapılan değerlendirmede, davalının kayınpederi olan ...’in taşınmazları satarak satış bedelinden miras hissesini vereceğini söyleyerek davacıyı yanılttığı, duruşmadan önce davacının evine gelerek ...'in bu hususta taahhütte bulunduğu, davacının da ...'in teklifini kabul ettiği, ...'in duruşma günü yanında davalı ... olduğu halde teklifini adliyede tekrarladığı, davacının taşınmazların satılacağı, satış bedelinden hissesine isabet eden parayı alacağı inancıyla davadan feragat ettiği, ancak kendisine yapılan taahhütün yerine getirilmediği, davacının yanıltıldığı, davalının kayınpederi olan ...'...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakanları Kamil Görür'ün 233, 281, 630, 943 ve 945 parsel sayılı taşınmazlarını satış göstermek suretiyle oğulları ve gelinleri olan davalılar ...,...,... ve ...'e, adı geçen davalıların da anılan taşınmazların bir kısmını diğer davalılara devrettiğini, temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişler, aşamada davacılar... ve ... davalarından feragat etmişlerdir. Bir kısım davalılar, temliklerin bedeli karşılığında yapıldığını belirterek, davanın reddini savunmuşlar, davalı Semiha ise savunma getirmemiştir....

                O hâlde; miras bırakanın davacı oğluna yapmış olduğu bir temliki işlem bulunmadığı gibi, kazandırmada bulunduğunun da kanıtlanamadığı, yine murisin eşine yaptığı bir temlik veya kazandırma olmadığına göre, miras bırakanın eşi olan ..., henüz dava açmasa dahi dava hakkından vazgeçmiş sayılamayacağından, gerek sağlığında kendisi, gerekse ölümü hâlinde onun hakkı halefiyet kuralı ile mirasçılarına geçeceğinden mirasçısı olarak da davacı, miras hakkına engel olan kök miras bırakan tarafından yapılan muvazaalı sözleşmelerin geçersizliğini ve bu sözleşmelere dayanan tapuların iptali ve tescilini isteyebileceği, yani, davacının annesinden intikal edecek paya ilişkin olarak da dava konusu temlikler nedeniyle ayrıca dava açabileceği dikkate alındığında, miras bırakanın davalılara yaptığı dava konusu temliklerde iradesinin paylaştırma-denkleştirme olmadığı kuşkusuzdur....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, miras bırakanları Münire Gence'nin, 190, 200 ve 563 parsel sayılı taşınmazlarını vekili olan dava dışı oğlu Erol eliyle davalı kızına satış suretiyle devrettiğini, temliklerinin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, ileri sürerek, tapunun iptali ile miras payı oranında tescile karar verilmesini istemiştir. Davalı, satışın gerçek olduğunu, iddiaların doğru olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, çekişme konusu taşınmazların davalıya temlikinin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili ile katılma yoluyla davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü....

                    UYAP Entegrasyonu