WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı Esra ile miras bırakan Fahrettin arasında yapılan ve Beyoğlu Dokuzuncu Noterliği'nce düzenlenen 12.07.2005 gün ve 14210 yevmiye numaralı "Düzenleme Şeklinde Mirastan Feragat Sözleşmesi" başlıklı belgede, 500.000 YTL karşılığında davacı Esra'nın, miras bırakanı Fahrettin'den kalacak miras payından davalı Mehmet lehine feragat ettiği, sözleşmenin Mehmet'in de katılımıyla düzenlendiği açıklanmıştır. Dava, TMK'nın 528. maddesi uyarınca davacı ile miras bırakan arasında kurulan mirastan feragat sözleşmesinin iptali ve miras payının tanınması isteğine ilişkindir. Anılan hükme göre miras bırakan bir mirasçı ile karşılıksız veya karşılık sağlanarak böyle bir sözleşmeyi yapabilir. Davacı vekili, miras bırakan Fahrettin'in sözleşmenin kurulduğu tarihte yakalandığı hastalık ne-deniyle fiil ehliyetine sahip olmadığını, hile yapılarak vekil edeninin hataya düşürüldüğünü, sözleşmede öngörülen paranın ödenmediğini ileri sürerek iptal ve tescii isteğinde bulunmuştur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, miras bırakan...'nun maliki olduğu 584 ada 1 parsel sayılı taşınmazı oğlu olan davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, ancak çevreden gelen uyarılar neticesinde davalının taşınmazı miras bırakana yine satış suretiyle devrettiğini, ardından davalının baskısı sonucu miras bırakanın taşınmazı dava dış...'a aktardığını...'ın da taşınmazı davalıya satış suretiyle devrettiğini, yapılan temliklerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve bedelsiz olduğunu ileri sürerek, miras payı oranında tapunun iptali ile adına tescilini istemiştir. Davalı, çekişmeli yeri miras bırakanın ölünceye kadar bakma iradesi ile satış gibi göstererek temlik ettiğini, miras bırakana ölünceye kadar baktığını, miras bırakanın sağlığında başkaca taşınmazlarını da mirasçılarına paylaştırdığını, bildirerek, davanın reddini savunmuştur....

      Dönüşen paylı mülkiyet payının, artık bir miras payı niteliğinde olduğu kabul edilemez. Zira miras payı, miras ortaklığı kapsamında olmakla birlikte, külli halefiyet (TMK.m.599) ilkesi uyarınca, üzerinde sadece bir pozitif hak (mirastan alacak hakkı) değil, tereke borçla da yüklü iken (TMK.m.640/1); dönüştürme hükmüyle borç yükünden tamamen arınmış bir hale gelmiştir. Bu durumda, davanın açıldığı sırada davanın konusu mevcuttur. Davacının koşullarının gerçekleşmesi halinde, elinde sadece miras payını devredenlerden varsa ödediği uyarlanmış bedeli sebepsiz zenginleşme hükümleri (TBK.m77 vd.) uyarınca alacak olarak talep etme olanağı kalmıştır. Davacının ikame alacak talebi (davası) mevcut değildir....

        Çekişme konusu 2 nolu bağımsız bölümün miras bırakan adına kayıtlı olduğu, davacıların miras bırakanın çocukları, davalının ise miras bırakanın kardeşi olduğu sabittir. Davacılar, bağımsız bölümün davalı tarafından haksız olarak kullanıldığını ileri sürerek eldeki davayı açmışlardır. Toplanan delillerden ve tüm dosya içeriğinden; miras bırakanın...'da ikamet ettiği, yaz aylarında ...e geldiği zamanlar o dönem ...'da kendi evinde ikamet eden davalının da kardeşi miras bırakanın evine geldiği ve birlikte kaldıkları, miras bırakanın...'a döndüğü zamanlarda davalının kendi evine geçtiği, miras bırakanın ölümü ile davalının...'a gittiği ve bir daha ...e gelmediği murisin ölümünden sonra davalının bir daha ...e gelmediği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere; gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminattır....

          Davacı, miras bırakan ... ile 21.04.2007 tarihinde evlendiğini, ancak davalıların baskıları sonucu evlenmeden önce miras bırakan ile arasında ... 24. Noterliğinde 27.02.2007 tarihinde mirastan feragat sözleşmesi düzenlendiğini, doğmamış bir haktan feragat edilmesinin hukuken mümkün olmaması sebebiyle sözleşmenin geçersiz olduğunu, davalıların miras bırakana manevi baskı uygulayarak ve mirasçıdan mal kaçırmak amacıyla miras bırakan adına kayıtlı tüm taşınmazların kuru mülkiyetlerini adlarına tescilini sağladıklarını ileri sürerek çekişme konusu 2097, 567 ada 31 ve 32 parseller, 278 ada 14 parseldeki 1 nolu bağımsız bölüm ile 589 ada 148 parseldeki 4 nolu bağımsız bölümün tapu kayıtlarının miras payı oranında iptali ile adına tesciline olmadığı takdirde tazminata karar verilmesini istemiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, davalı 159, 160, 161 ve 163 parsel sayılı taşınmazların 80/320'şer payının kadastro sırasında davalılarla ortak miras bırakanları ...adına tespit edildiğini, kendilerinin durumu böyle bildiklerini, intikal için ... Tapu Sicil Müdürlüğüne gittiklerinde taşınmazların belirtilen paylarının davalılar adına tespit ve tescil edildiğini öğrendiklerini, davalıların kötü niyetli olduklarını, taşınmazlardaki söz konusu payların miras bırakan ...'a ait olduğunu ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini istemişlerdir. Davacılar, daha sonra muris muvazaası hukuksal nedenine dayanarak dava açtıklarını bildirmişlerdir. Müdahil davacı, taşınmazların kök miras bırakan...'den kaldığını, annesi...'...

              Kural olarak, mirasçılar arasında yöntemine uygun bir paylaşmanın varlığından söz edilebilmesi için ortak miras bırakanın ölüm gününden sonra tüm mirasçılarının bir araya gelerek terekeyi kendi aralarında pay etmeleri, her bir mirasçının kendi payına düşeni aldıktan sonra terekedeki diğer miras haklarından vazgeçmesi gerekir. Somut olayda ortak miras bırakanın ölüm gününden sonra mirasçıları arasında az yukarıda saptanan olgulara uygun biçimde paylaşmanın yapıldığı dava konusu taşınmazın davacının miras bırakanı ... oğlu ... ile bir kısım davalıların miras bırakanları ... oğlu ..... ve ... oğlu ...'ın miras payına isabet ettiği, mahkemece yapılan keşif, uygulama, yerel bilirkişi ve tanık sözleri ile toplanıp değerlendirilen diğer delillerle belirlenmiştir. Paylaşmanın bu şekilde yapıldığının anlaşılmasına göre davalılar ...... ve ... ile davalı ... ve ......'nın miras bırakanı ................ ve ...'...

                Davacının miras payının devri sebebine dayalı iptal ve tescil isteğine gelince: Miras payının devri kural olarak elbirliği şeklinde mülkiyet devam ettiği sürece olanaklıdır. Bir mirasçının miras payının üçüncü kişiye devri halinde, miras payını devralan üçüncü şahıs miras ortaklığına giremez. Devreden mirasçının miras ortaklığı devam eder. Başka bir anlatımla, miras payını devralan üçüncü şahıs devreden mirasçıya karşı sadece mirasın paylaştırılması sonucu kendisine düşecek değerlerin, mirasçıya özgülenecek payın kendisine devredilmesi istemi konusunda borç ilişkisinden doğan kişisel bir hakka sahip olur. Böyle bir satış işlemi alıcısını ayni hak sahibi yapmayacağından mirasın paylaşılmasını isteyemez ve buna ilişkin talepte bulunamaz....

                  Dava konusu taşınmazların tarafların ortak miras bırakanları M MEK Koyuncu'nun tasarrufunda iken 947 yılında ölümü ile mirasçıları kaldığı, ancak miras bırakanın ölümünden sonra çekişmeli taşınmazların adı geçenin oğlu İdris ile davalı M tarafından tarla olarak kullanıldığı diğer mirasçıların miras bırakanın ölümünden sonra taşınmazlara zilyet olmadıkları ve miras bırakandan kalan taşınmazlardan çekişmeli taşınmazlara bitişik 86 sayılı parselin ME mirasçılarından katılan RK'nin miras bırakanı İ mirasçıları adına tesbit edildiği,tesbitinin kesinleştiği toplanan deliller ve dosya içeriği ile anlaşılmıştır....

                    Türk Medeni Kanunu'nun 677. maddesine göre terekenin tamamı veya bir kısmı üzerinde miras payının devri konusunda mirasçılar arasında yapılan sözleşmelerin geçerliliği yazılı şekle bağlıdır. Bir mirasçının üçüncü kişiyle yapacağı böyle bir sözleşmenin geçerliliği, noterlikçe düzenlenmesine bağlıdır. Gerek madde metninden gerekse de miras bırakan ile mirasçılar arasında usul ve yasaya uygun olarak düzenlenen miras taksim sözleşmesinden anlaşılacağı üzere miras payını devralan mirasçıların miras paylarını diğer mirasçılara devretmeleri hususu yazılı şekilde yapılması haricinde herhangi bir koşula bağlanmamış olup, davacının işbu davayı açmasında hukuki menfaati bulunmaması sebebiyle davanın reddine…" karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu