Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 24.03.2011 gün ve 196/47 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili ve davalılar vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacılar vekili, dava konusu 210 ada 93 parsel sayılı taşınmazın tarafların kök miras bırakanı ...'den miras yoluyla intikal ettiği halde kadastro sırasında davalı ... ve anılan davalının yakın miras bırakanı ...... adına paylı olarak tespit ve tescil edildiğini açıklayarak, vekil edenlerinin ...'den intikal eden miras payları oranında tapu kaydının iptali ile vekil edenlerinin adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Davacılardan ...'in yargılama sırasında vefat etmesi üzerine, mirasçısı ... davaya devam etmiştir. Davalılar vekili, nizalı taşınmazın öncesinde tarafların ortak miras bırakanı ...'in babası olan... oğlu...'den miras yoluyla intikal ettiğini, vekil edenlerinin yakın miras bırakanı ......'...
Dava, TMK'nin 677. maddesi uyarınca miras payının devri ve TMK'nin 676. maddesi uyarınca taksim sözleşmesine istinaden tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. TMK'nin 677. maddesine göre terekenin tamamı veya bir kısmı üzerinde miras payının devri konusunda mirasçılar arasında yapılan sözleşmenin geçerliliği yazılı şekle bağlıdır. Yazılı olması geçerlilik şartıdır, bu yazılı şeklin adi yazılı olarak yapılması yeterlidir. Ancak; mirasçılar adına paylı mülkiyet şeklinde tapuya kayıtlı olan taşınmazlarda payın temlikinin resmi şekilde tapu memuru önünde yapılması (TMK mad.706, 6098 S. TBK mad. 237) gereklidir. TMK'nin 676. maddesi uyarınca miras paylaşımı (taksim) ancak taksim sözleşmesinin yapıldığı sırada miras ortaklığına dahil, paylaşılmamış olan miras mallar için söz konusudur. Paylı mülkiyete dönüştürülmüş ya da diğer mirasçıların oluruyla bir veya birkaç mirasçı adına tescil edilen durumlarda miras taksim sözleşmesi yapılması sonuç doğurmaz....
Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Kadastro sırasında 116 ada 26 parsel sayılı 57,33 m² yüzölçümündeki taşınmaz miras yoluyla gelen hakka, paylaşmaya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak tarafların ortak miras bırakanı ...adına tespit edilmiştir. Davacılar ... ve arkadaşları miras yolu ile gelen hakka, paylaşmaya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece davanın reddine, dava konusu taşınmazın tespit gibi tarafların ortak miras bırakanı ...adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar ... ve arkadaşları tarafından temyiz edilmiştir. İddia ve savunmaya, mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına, yansıyan bilgi ve belgelere göre dava konusu 116 ada 26 parsel sayılı taşınmazın tarafların ortak miras bırakanı, ...’dan kaldığı yönünde, yanlar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır....
Davacı ..., taşınmazın ortak miras bırakan babası ...’e ait olduğu iddiası ile tespitin iptali ve miras bırakan ... adına tescili istemi ile dava açmıştır. Mahkemece, yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın 576 pay itibari ile 48/576 payının davacı adına, kalan 528/576 payının davalı adına tesciline, dahili davalılar davaya müdahil olmadıklarından haklarında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, dava konusu taşınmazın tarafların miras bırakanı ...’e ait olduğu, diğer mirasçıların davaya müdahil olmadıkları gerekçesi ile davacının miras payı ile sınırlı olarak davanın kabulüne karar verilmiş ise de; verilen karar usul ve yasa hükümlerine uygun bulunmamaktadır....
TMK'nın 576. maddesinde "Miras, malvarlığının tamamı için miras bırakanın yerleşim yerinde açılır; mirasbırakanın tasarruflarının iptali veya tenkisi, mirasın paylaştırılması ve miras sebebiyle istihkak davaları bu yerleşim yeri mahkemesinde görülür" hükmü yeralmaktadır. Somut olayda, muris ... Can miras sözleşmesi ile davacı ...'u mirasına dahil etmiş olup, bu durumda miras hukuku hükümlerine tâbi bir sözleşme sözkonusudur. Taşınmazlardan bazıları ...’de diğerleri ise ...'da bulunmakta, taraflar ve muris ise ...’de ikamet etmektedir. Miras sebebiyle istihkaka ilişkin davalar miras bırakanın son yerleşim yerinde açılmalıdır. Bu kesin yetki kuralıdır. O halde, yetkili mahkeme ... Asliye Hukuk Mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 03/12/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/3163 KARAR NO : 2023/96 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : TERME 2.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2019/126 ESAS, 2022/31 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali ve Tescil (miras payı devri nedeniyle) KARAR : Terme 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/126 esas, 2022/31 karar sayılı dava dosyasında verilen tapu iptali ve tescil (miras payı devri nedeniyle) talebinin reddine karşı, davacı tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA: Davacı dava dilekçesinde özetle; "Davalıların murisi İdris Kaya ile benim miras bırakanım olan babam Mehmet Kaya 30.01.1988 tarihinde vefat etmiştir. Miras bırakanın ölümünden sonra davalıların miras bırakanı olan İdris Kaya ile aramızda harici olarak miras payının temliki sözleşmesi yaptık....
(Eşin 1/4 miras payı) Muris İbrahim bu payı davalı ...'a temlik etmiştir. İptal edilmesi gereken pay bellidir. Davalı ...'ın verasette iştirak payı ile diğer dava dışı mirasçıların temlikleri dava konusu değildir. Sonuç olarak hükmün 2.bendinde yazılı "2/8 miras hissesi" çıkarılarak yerine "1/8 miras hissesi" kelimeleri yazılarak hüküm düzeltilerek onanmalıdır. Çoğunluğun görüşüne katılmıyorum....
Dosya içeriğine, toplanan delillere göre, davacının muris Osman'ın kızı, davalının ise miras bırakandan önce ölen Hüseyin'den olma torunu olduğu, miras bırakanın çekişmeye konu taşınmazların bazılarını tümden, bazılarında ise maliki olduğu payını 04.08.1976 tarihinde satış suretiyle davalıya temlik ettiği, 10.08.1981 tarihinde ölümü üzerine mirasçılarından davacı Havva'nın yapılan temliklerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açtığı görülmektedir. Davalı, miras bırakanın sağlığında dava dışı mirasçılarının da yer aldığı 04.08.1976 tarihli belge ile sözleşme yaptığını, buna göre davacının terekeden hakkını aldığını ve bu sebeple miras hakkından feragat ettiğini savunarak belgeyi ibraz etmiş, mahkemece, sözleşme miras hakkından feragat sözleşmesi olarak benimsenmek suretiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Somut olayda, pay oranında iptal-tescil isteyen ve aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunan davacılar tarafından, dava 5.000 TL değer gösterilmek ve peşin harcı yatırılmak suretiyle açılmış; dava konusu 115 ada 97 parsel sayılı taşınmazda bulunan 1 no’lu bağımsız bölümün temlike konu ½ payının dava tarihi itibariyle keşfen saptanan değeri 455.000,00 TL olup, çekişmeli taşınmazın dava tarihi itibariyle keşfen saptanan 455.000,00 TL değerinden davacılar ...’ın 480/28800 miras payına isabet eden değer 7.583,33 TL, ...’ın 180/28800 miras payına isabet eden değer 2.843,75 TL, ...’ın 480/28800 miras payına isabet eden değer 7.583,33 TL, ...’ın 180/28800 miras payına isabet eden değer 2.843,75 TL, ...’ın 360/28800 miras payına isabet eden değer 5.687,50 TL, ...’ün 135/28800 miras payına isabet eden değer 2.132,81 TL, ...’un 1440/28800 miras payına isabet eden değer 22.750,00 TL, ...’ın 180/28800 miras payına isabet eden değer 2.843,75 TL, ...’ın 180/28800 miras payına isabet eden değer 2.843,75...
Bölge Adliye Mahkemesi 2.Hukuk Dairesi tarafından miras bırakanın paylaştırma kastı ile hareket etmediği, mal varlığının büyük kısmını davalılara bedelsiz olarak devrettiği gerekçesiyle esastan reddine ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, miras bırakanı babası ...’ın mirastan mal kaçırma amacıyla 7 numaralı bağımsız bölümün kuru mülkiyetini davalı oğlu ...’e; 8 numaralı bağımsız bölümünün kuru mülkiyetini ise diğer davalı oğlu ...’e satış suretiyle devrettiğini, temlik tarihi itibarıyla miras bırakanın taşınmaz satmaya ihtiyacı olmadığını ileri sürerek davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tescilini istemiştir....