WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava konusu 273 ada 28 ve 29 parsel 28.2.1986 ; 36 parsel ise 31.7.1991 tarihinde miras bırakan... adına tapuya tescil edilmiş olup, halen miras bırakan adına kayıtlı bulunmaktadır. Murisin ölüm tarihi itibariyle tereke elbirliği hükümlerine tabidir. TMK.nun 677.maddesine göre, terekenin tamamı veya bir kısmı üzerinde miras payının devri konusunda mirasçılar arasında yapılan sözleşmelerin geçerliliği yazılı şekle bağlıdır....

    Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; 118 ada 4, 123 ada 6, 124 ada 10, 159 ada 17, 21, 23, 29, 168 ada 31 ve 135 ada 3 sayılı parsellerin ½ payının ortak miras bırakan ...'den kaldığı, halen ...'in terekesine dahil olduğu ve davacı ...'ın davaya ekli veraset belgesine göre miras payının 8/24 olduğu anlaşılmaktadır. Temyize konu taşınmazlar kadastro sonucu müstakilen bir kısım davalıların miras bırakanı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Hal böyle olunca, davacının miras payı oranında iptal ve tescile karar verilmesi gerekirken davada davacı olarak yer almayan diğer mirasçılar lehine de iptal ve tescile karar verilmesi doğru olmamıştır. Dava konusu 135 ada 3 parsel sayılı taşınmazın ½ payının davalıların miras bırakanı ...'e ait olduğu kabul edildiğine göre, kalan ½ paydan davacının miras payı oranında iptal ve tesciline karar verilmesi gerekirken, ... mirasçılarının aleyhine olarak yakın miras bırakanları ...'...

      Hükmü, davacı vekili miras paylarının yanlış hesaplandığından bahisle temyiz etmiştir. Yasal mirasçı oldukları belirlenenlere, Sulh Mahkemesince mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verilir. Mirasçılık belgesi, mirasçıların miras bırakanla irs ilişkisini ve miras paylarını gösteren bir belgedir. 4722 sayılı Kanun madde 17 uyarınca, miras hükümleri, mirasçılık ve mirasın geçişi miras bırakanın ölüm tarihinde yürürlükte bulunan hükümlere göre belirlenir. Mirasçılık belgesinin iptali davalarında, davacı taraf miras bırakanın mirasçısı olduğunu, iptali istenilen mirasçılık belgesinde mirasçı olarak gösterilmediğini ve pay verilmediğini veya mirasçı gösterilmesine rağmen mirastan kendisine olması gerekenden daha az pay verildiğini, bu nedenle önceki günlü mirasçılık belgesinin hatalı olduğunu kanıtlamak zorundadır....

        ın miras hakkından bir çok malvarlığını elden çıkardığını, sözleşmenin usul ve yasaya uygun olduğunu, muvazaa kastı bulunmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir. Mahkemece, iptali istenen sözleşmenin murislerin izni yahut katılımı olmadan yapıldığı, bu nedenle geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalılar ... ile ... temyiz etmiştir. Mirasçılar, miras yoluyla kendilerine intikal eden hakları ister diğer mirasçılara isterse mirasçı olmayan kişilere bedelli ya da bedelsiz olarak devredebilirler. Miras payının devri, açılmış miras payının devri şeklinde gerçekleşebileceği gibi açılmamış miras payının devri şeklinde de gerçekleşebilir. Açılmamış miras payını devralan mirasçının sadece kendisine devredilen haklara yönelik bir alacak hakkı söz konusudur. Açılmamış miras payının devri sözleşmesi mirasçılar arasında yapılmış ise adi yazılı şekilde yapılması yeterli olup, resmi şekil koşulu aranmaz....

          Somut olaya gelince; davacı tanıkları, miras bırakanın mal kaçırma amaçlı olarak taşınmazları davalı torununa temlik ettiği iddiasını kanıtlar mahiyette beyanda bulunmamışlar tarafların kız kardeşi olan davalı tanığı ... miras bırakanın maddi yönden sıkıntıda ve aynı zamanda hasta olduğunu, davalı torun ...’a takılan sünnet takılarının miras bırakanın tedavisinde kullanıldığını, bunun karşılığında taşınmazın temlik edildiğini bildirmiş diğer davalı tanıkları da miras bırakanın tedavi için özel hastanelere ve şehir dışına gittiğini, davalı ...’ın mesleğe başladıktan sonra miras bırakana maddi yardımlarda bulunduğunu, miras bırakanın da bunun karşılığında taşınmazı devrettiğini ifade etmişlerdir. Bu somut olgular yukardaki ilkelerle birlikte değerlendirildiğinde miras bırakan tarafından yapılan temliklerin mal kaçırma amaçlı olduğu iddiasının kanıtlandığı söylenemez....

            nun miras şirketine mümessil olarak atandığına dair mahkeme kararı olmamasına rağmen, temyiz dilekçesinde ... miras şirketi mümessili olarak gösterilmiştir. 1- Mahkeme tarafından yapılacak iş, davacılardan ..., ... ve ... vekillerinin temyiz dilekçesinde, ...'nun miras şirketine mümessil olarak atandığını belirttikleri Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 24/12/2014 tarih ve .... tereke no'lu kararının onaylı bir örneğinin ilgili Sulh Hukuk Mahkemesi'nden getirtilmesi, 2- Yapılacak bu araştırmanın sonucuna göre, davacılardan ...'nun miras şirketine mümessil olarak atandığının anlaşılması halinde, kararın davacı ......

              Dava dosyası kapsamındaki bilgi ve belgelere göre, miras bırakan İbrahim'in mirasçılarından ... 25.01.1975 tarihli, “İki Kardeş Arasında Anlaşma ile Satış Senedidir” başlığını taşıyan miras payının temlikine ilişkin senetle miras payını mirasçılardan sadece kardeşi ...'e temlik ettiği anlaşılmıştır. Muris ...'in dosya arasında bulunan Çatalca Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 25.06.2004 tarih ve 2004/280 Esas, 2004/352 Karar sayılı veraset belgesine göre, mirasçı Selami ve Selvet dışında 10 mirasçısının daha bulunduğu anılan veraset belgesiyle sabittir. Yani davalı ...'in miras payını sadece mirasçılardan birine temlik ettiği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamında bulunan tapu kayıtları ile miras bırakan İbrahim ...'e ait veraset belgesinden; dava konusu taşınmazların 1964 tarihinde ölen ortak miras bırakan İbrahim'den kaldığı, İbrahim mirasçısı davacı ile davalı arasında 25.01.1975 tarihinde düzenlenen 25.01.1975 tarihli satış senedi ile davalı ...'...

                Şöyle ki; dava konusu 740 sayılı parsel, tarafların kök miras bırakanı Mustafa Sarıçam adına tapuda kayıtlı iken, adı geçen miras bırakanın 25.05.1979 tarihinde vefat ettiği, kök miras bırakanın tüm mirasçılarının katılımı ile düzenlenen 01.06.1979 tarihli adi yazılı miras taksim sözleşmesi ile nizalı taşınmaz 33.000 pay kabul edilerek bunun 25600/33000 payı davacıların yakın miras bırakanı babalarına, 7400/33000 payının ise davalılardan ...'a isabet ettiği görülmüştür. ...'ın mirasçılarının miras bırakanın ölüm tarihi itibariyle dava konusu taşınmazlardaki payları elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabidir. Anılan tarihte yapılan miras taksim sözleşmesinin geçerli olduğu tartışmasızdır. Ancak, miras taksim sözleşmesi yapıldıktan sonra Mustafa Sarıçam'ın mirasçıları tarafından 03.10.1989 tarihinde Tapu Müdürlüğü'nde yapılan intikal işlemiyle dava konusu parsel paylı mülkiyet hükümlerine tabi olarak tüm mirasçılar adına tapuya tescil edilmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakanları ...’in mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak 199 parsel sayılı taşınmazındaki 3 / 8 payını davalıların miras bırakanı oğlu ... ’e satış suretiyle temlik ettiğini ileri sürerek miras payları oranında tapu iptal tescil isteğinde bulunmuşlardır. Davalılar, miras bırakanın satıştan önce diğer mirasçılara da teklifte bulunduğunu, miras bırakanlarının 3 / 8 payın bedelini ödeyerek satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, miras bırakan tarafından davalıların murisine yapılan temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı muvazaalı olduğu gerekçesiyle davacıların miras payı oranında tapunun iptal ve tesciline karar verilmiştir. Karar, davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’ün raporu okundu, düşüncesi alındı....

                    Mirastan feragat sözleşmesi, mirasbırakanla mirasçı arasında yapılan ve mirasçının miras hakkından vazgeçmesine ilişkin bulunan bir sözleşmedir. Mirasçının bu konuda üçüncü bir şahısla veya diğer bir mirasçı ile yaptığı sözleşme mirastan feragat sözleşmesi olmayıp, miras hakkının temliki sözleşmesidir. Mirastan feragat sözleşmesinin resmi şekilde yapılması bir geçerlilik şartı olduğu halde miras hissesinin temliki sözleşmesi alelade yazılı şekilde yapılabilir. Açılmamış bir miras üzerinde miras hakkının temliki sözleşmesinin geçerli sayılabilmesi için TMK’nın 678. maddesi gereğince miras bırakanın bu sözleşmeye iştiraki ve muvafakat etmesi şarttır. ...’un sağlığında, ...’un gayrimenkulleri hakkında yapılan rızai taksim sözleşmesi geçersiz olduğu gibi sözleşmenin 2. maddesinde yer alan ...’un mirasından feragat hükmü de noterde resmi şekilde yapılmadığından geçersizdir....

                      UYAP Entegrasyonu