WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

a intikal edeceği ve murisin eşine intikal eden 1/4 miras payı dışındaki 3/4 miras payının da muris ...'un tüm çocuklarına eşit şekilde intikal edeceği kuşkusuzdur. Bu durumda mirasçı ... hem annesinin 2011 yılında vefatı ile onun miras payını ve hem de muris ... 'dan kendisine kalan miras payını alacaktır. Açıklanan nedenle, muristen sonra ölen ...'ın miras payının mirasçısına intikali sağlanmayarak bu şekilde mirasçı ...'un miras payının eksik hesaplanması doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 12.05.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 16.09.2010 gün ve 10/99 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalılar tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacılar, ortak miras bırakan ...'a ait iken kadastro çalışmaları sırasında davalılar adına tespit ve tapuya tescil edilen 434 ada 30 ve 31 parsellerin tapusunun iptaliyle miras payları oranında adlarına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir. Davalılar, miras bırakan ...'un bu taşınmazları bakım karşılığı olarak kendilerine verdiğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, taşınmazların ortak miras bırakan ...'a ait iken ölümü ile mirasçılarına kaldığı gerekçesi ile davanın kabulüne, davacıların miras payları oranında iptal ve tescile, arta kalan payların davalıların miras bırakanı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir....

      Davalı ..., davanın süresinde açılmadığını, yüksek düzeyde geliri olduğunu, mirasbırakanın önceki evliliğindeki sorunlar nedeniyle birikim yapamadığını, miras bırakanın öz oğlundan mal kaçırmasını gerektirir bir durumun olmadığını, temlik harici terekenin bulunduğunu; dahili davalı ..., taşınmazdaki ½ payın davalı ... tarafından satın alındığını miras bırakan ile davalının evlendiklerinde miras bırakanın birikimi olmadığını, davalının miras bırakana hayatı boyunca destek olduğunu; dahili davalı ..., çekişmeli payın babası tarafından satın alındığını ve davacının kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır....

        Dava konusu taşınmazlar tapuda ortak miras bırakan ... adına kayıtlıdır. Yine taksim sözleşmesine konu araçlarda ortak miras bırakan adına kayıtlıdır. TMK.nun 676. maddesine göre, miras taksim sözleşmesi terekenin tamamı veya bir kısmı üzerinde de yapılabilir. Yine TMK. nun 677. maddesine göre de, terekenin tamamı veya bir kısmı üzerinde miras payının devri konusunda yapılan yazılı sözleşmelerde geçerlidir....

          Davacıların dayandığı 1976 tarihli adi yazılı miras payının devri sözleşmesinin yapıldığı sırada adı geçen mirasçıların miras hakkı doğmuştur. Miras payının devri için elbirliği mülkiyetini paylı mülkiyete dönüştürülmüş olması gerekli olmadığı gibi, dönüşmüş olması durumunda daha önce yapılmış miras payının devri sözleşmesini de hükümsüz hale getirir. Mahkemenin bu sebeple davayı reddetmesi yerinde olmamıştır. O halde mahkemece yapılacak iş; dava konusu taşınmaz başında keşif yapılarak davacıların dayandığı 1976 tarihli miras payının devri sözleşmesinin dava konusu taşınmaza uygulanması, tarafların bildirdiği tüm delillerin toplanarak birlikte değerlendirilmesi, davayı kabul eden davalıların kabullerinin de gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmesinden ibarettir. Dosya kapsamı ve yukarıda anılan yasa hükümlerine uymayan gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir....

            Davacı, ortak miras bırakanları ...’nin, ... parsel sayılı taşınmazdaki .../... payını eşit şekilde davalı oğulları ... ve ...’e satış suretiyle temlik ettiğini, işlemin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı yapıldığını ileri sürerek, tapu iptali ve tescile;olmadığı takdirde, tazminata karar verilmesini istemiştir. Davalılar, dava konusu taşınmazdaki payın miras bırakan ...’ye bakmaları karşılığında devredildiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, miras bırakan tarafından yapılan temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; miras bırakan ...'nin 16.07.2014 tarihinde ölümüyle geriye mirasçıları olarak davacı kızı ...,davalı oğulları ... ve ... ile dava dışı kızı ...'nın kaldıkları, miras bırakanın ... parsel sayılı taşınmazdaki .../... payının .../...'ını davalı oğlu ...'e, kalan .../...'ını da diğer davalı oğlu ...'e 07.02.2014 tarihinde satış suretiyle temlik ettiği anlaşılmaktadır....

              Davacının davasının dayanağını oluşturan sözleşme 30.03.2009 tarihli olup, sözleşmenin düzenlendiği bu tarihte dava konusu taşınmaz tarafların ortak miras bırakanı ..... adına tapuda kayıtlı bulunmaktadır. Böyle bir taşınmazda...... mirasçıları olduğu anlaşılan taraflar arasında yapılan ve miras payının devrine ilişkin bulunan dayanak sözleşme TMK'nun 677. maddesi hükmü uyarınca kural olarak geçerli ve sonuç doğuran bir sözleşmedir. Miras payının devrine ilişkin sözleşmeye değer verilebilmesi için terekenin kısmen veya tamamen tasfiye edilmemiş (paylaşılmamış) olması gereklidir. Ancak; incelenmekte olan davanın açıldığı 17.02.2011 tarihinden önce 13.04.2009 tarihinde tarafların ve davacının da katılımıyla tapuda yapılan intikal işlemi ile, taşınmaz paylı mülkiyete dönüştürülmüş; böylece miras ortaklığı bu taşınmaz yönünden sona ermiştir. Bu işlem tarafların oybirliğiyle miras payının devrine ilişkin 30.03.2009 tarihli sözleşmeden dönme niteliğindedir....

                Bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir, Reddine,Ne var ki dava, bir kısım mirasçılar tarafından miras payları oranında iptal ve tescil isteği ile açıldığına göre davacıların miras payı oranında iptal ve tescile karar verilmesi gerekirken, davacılar vekilinin son celsedeki terekeye iadeye ilişkin beyanına itibar edilerek tüm mirasçılar adına tescile karar verilmiş olması doğru değildir." gereğine değinilerek bozulmuş,mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacı ...yönünden davanın feragat nedeniyle reddine;davalı ... yönünden davanın reddine; davalılar Hürmet ve Burhanettin yönünden ise miras bırakan tarafından yapılan temliklerin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesi ile davacılar ... ve ...ın miras payları oranında tapu iptali ile adlarına tesciline karar verilmiştir. Karar, davalılar Hürmet ve Burhanettin vekilince süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi ...'ün raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi....

                  Miras ortaklığında mirasçıların birlikte hareket etmeleri zorunluluğu, işlemleri, kullanım ve idareyi birlikte yapmaları, mirasçılar arasında anlaşmazlık bulunması veya bu konularda anlaşamamaları halinde miras ortaklığı adına gerekli işlemleri yapmak, dava açmak, açılmış veya açılacak davaları takip etmek üzere paylaşmaya kadar miras ortaklığına temsilci atanması olanağı sağlanmıştır (TMK m. 640). Mirasçılardan biri veya birkaçının isteği üzerine hakim mirasın paylaşımına kadar görev yapmak üzere miras ortaklığına bir temsilci atayabilir....

                  Ayrıca, miras taksim sözleşmelerinde, sözleşme tarihinden sonra tüm mirasçıların ya da sözleşmede hak iddia eden tarafın katılımı ile elbirliği mülkiyetinin, müşterek mülkiyete çevrilmesi durumunda sözleşmeden dönüldüğünün kabulü gereklidir. Bir başka deyişle mirasçılar arasındaki miras payının devri, kural olarak elbirliği şeklinde mülkiyet devam ettiği sürece olanaklıdır. Bir mirasçının, miras payını diğer bir mirasçıya devretmesi halinde, miras payını devralan mirasçı elbirliği şeklindeki mülkiyet devam ederken miras payının devri sözleşmesine dayanarak iptal tescil isteğinde bulunabilir. Elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesinden sonra mirasçılar arasındaki miras payının devri sözleşmesi hükümsüz hale gelir....

                  UYAP Entegrasyonu