Davacılar vekili,112 ada 29 parselin miras yolu ile vekil edenlerinden kaldığını, kadastro tespitinin hatalı olduğunu açıklayarak iptal ve tescil istemiş, yargılama oturumlarına katılan bir kısım davalılar taşınmazı davacıların miras bırakanı ... ...’un miras bırakanları... ...’e satarak devrettiğini, taşınmaz ile davacıların ilgisi bulunmadığını, kadastro tespitlerinin doğru olduğunu bildirerek davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır....
bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak miras bırakanın akit tarihinde ehliyetsiz olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir....
Davacı vekili, davalının taşınmaz üzerindeki payının vekil edeni tarafından 1980 yılında düzenlenen yazılı belge ile satın aldığını bildirmiş, davalı ise; miras payını devretmediğini ve senet altındaki imzanın kendisine ait olmadığını savunmuştur. Dosya kapsamına, dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, bozma ilamına uyularak sonucu dairesinde işlem tesis edildiğine, davalı ...’in 22.10.1968 tarihinde kadastro yoluyla 1976 yılında ölen ortak miras bırakan Süleyman adına tesbit ve tescil edilen 37 parsel üzerindeki miras payını 10.07.1980 tarihli yazılı belge ile davacıya devrettiği belirlendiğine, Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen raporda senet altındaki imzanın davalıya ait olduğu açıklandığına ve mirasçılar arasında miras payının bir veya birkaç mirasçıya devri yeterli olup ayrıca zilyetliğin devrine gerek bulunmadığına göre, mahkemece yazılı şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik görülmemiştir....
dan gelen 3/20 miras payı oranında davacı ...'ın kullanımında olduğuna ilişkin şerhin yazılmasına karar verilmiş; dahili davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilen hüküm Dairemizin 15.10.2018 tarih ve 2018/4436 Esas, 2018/5832 Karar sayılı ilamı ile onanmış olup, bu kez davalı Hazine vekili tarafından karar düzeltme yoluna başvurulmuştur. Dosya içeriğine, mahkeme kararında belirtilip, Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre davalı Hazine vekilinin sair karar düzeltme nedenleri yerinde değildir. Ancak, mahkeme kararlarının doğru, infazı kabil, infaz sırasında tereddüt oluşturmayacak nitelikte olması gerekmektedir. Yargıtay bozma ilamında davacının talebinin kendi miras payına yönelik olduğu ve yalnızca miras payı oranında davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği bildirilmiş olup, mahkemece taşınmazların tapu kayıtlarının beyanlar hanesine, taşınmazların muris...'dan gelen 3/20 miras payı oranında davacı ...'...
ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... vekili, dava konusu 133 ada 31 parselin ortak miras bırakan ...’den kaldığını, taşınmazda tüm mirasçıların payının olduğunu, ancak tamamının davalı adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile miras payı oranında vekil edeni adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı ..., davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, taşınmazın elbirliği mülkiyeti hükmüne tabi olduğu, TMK.nun 640, 701 ve 702. maddeleri uyarınca davacının tek başına böyle bir dava açma hakkının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, mirasçılar arasında, miras hakkına dayanılarak açılmış miras payının iptaliyle tescili isteğine ilişkindir....
Ancak mahkemece taşınmazın tarafların ortak miras bırakanı ...'dan kaldığı ve taksim edilmediği gerekçesi ile davacının satın aldığı paylar dışındaki miras payının...ve ... mirasçılarına ait olduğu kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de; verilen karar dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmazın öncesi ...'a ait iken miras bırakanın ölümü ile mirasçılarına intikal ettiği, mirasçılardan ... ile ...'ın miras bırakan ...'dan intikal eden taşınmazları 04.04.2002 tarihli senet ile, ...'ın ise babası ...'dan intikal eden taşınmazlardaki payını 25/2/2002 tarihli senet ile davacıya sattığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Ancak tespit maliki ...'ın 01.12.1942 tarihinde miras bırakan...'ten önce çocuksuz olarak öldüğü göz önüne alındığında ...'ın mirasçılık sıfatı bulunmamasına rağmen mahkemece muristen ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, miras bırakan annesinin 8140 ada 16 parsel 4 bağımsız bölüm nolu taşınmazını 20.6.2008 tarihinde ve satış suretiyle dava dışı oğlundan olma torunu davalıya temlik ettiğini, yapılan işlemin kendisini mirastan mahrum bırakma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, akit tarihinde miras bırakanın 87 yaşında olup melekelerinin yeterince çalışmadığını ve kulaklarının iyi duymadığını, oğlunun yönlendirmesiyle taşınmaz üzerinde mevcut ipoteğin kaldırılması zannı ile satış işlemini gerçekleştirdiğini ileri sürerek, tapu iptali ve miras payı oranında tescil, olmazsa tenkis isteğinde bulunmuştur. Davalı, çekişme konusu taşınmazın satışının gerçek olup, işlemde muvazaa bulunmadığını, davacının da bilgisi dahilinde yapılan satıştan hissesine düşen kısmı aldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakanları babaları ...’ın 32 parsel sayılı taşınmazını mirastan mal kaçırma amacıyla davalı oğluna satış suretiyle devrettiğini, temlik tarihi itibariyla mirasbırakanın taşınmaz satmaya ihtiyacı olmadığını, miras bırakanın ölene kadar taşınmazda oturmaya devam ettiğini ileri sürerek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini istemişlerdir....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakanları ...’ın sekiz parça taşınmazını ikinci evliliğinden olma oğlu davalıya ölünceye kadar bakma akdiyle devrettiğini miras bırakanın bakıma muhtaç olmadığını ve temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı olduğunu ileri sürerek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tescilini istemiştir. Davalı, miras bırakanın mal kaçırma kastı ile hareket etmediğini, davacılara da kazandırımlarda bulunduğunu ve edimlerini yerine getirdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....
Mahkemece, davanın kabulü ile miras ortaklığına ...’nın temsilci olarak atanmasına karar verilmiştir. Hükmü, davalılardan ... temyiz etmiştir. Miras ortaklığında mirasçıların birlikte hareket etmeleri zorunluluğu, işlemleri, kullanım ve idareyi birlikte yapmaları, mirasçılar arasında anlaşmazlık bulunması veya bu konularda anlaşamamaları halinde miras ortaklığı adına gerekli işlemleri yapmak, dava açmak, açılmış veya açılacak davaları takip etmek üzere paylaşmaya kadar miras ortaklığına temsilci atanması olanağı sağlanmıştır (TMK m. 640). Mirasçılardan biri veya birkaçının isteği üzerine Hakim mirasın paylaşımına kadar görev yapmak üzere miras ortaklığına bir temsilci atayabilir. Mirasçılar arasında paylaşmanın yapılmamış olması ve terekeyi birlikte idare etmeleri hususunda mirasçılar arasında anlaşmazlık bulunduğu gözetilerek miras ortaklığına temsilci tayini gerekir....