WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı ..., miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmış, yargılama sırasında tapu kaydına da dayanmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi sonunda Dairemizin 12.11.2013 tarih 2013/11891-10679 Esas, Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmiş, davacı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur. Davacı, dava dilekçesinde çekişmeli taşınmazların annesi ...'e ait olup miras bırakan ... veya payı oranında adına tescil istemi ile dava açmış, yapılan keşif sırasında annesi ...'den kendine intikal edecek miras payının adına tescil talebinde bulunmuştur. Dosya kapsamında davacı murisi ...'ten gelen miras hakkına dayanmakta olup daha üst kök muristen gelen miras hakkının olduğunu öne sürmediğine göre bu aşamada davacı ile davalıların birbirine karşı 3. kişi durumunda bulunduğu ve davacının murisi ...'...

    Dava, taşınmazın miras payına karşılık özgülenmesi istemine ilişkindir. TMK'nın 652. maddesi gereğince; eşlerden birinin ölümü halinde, tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa; sağ kalan eş, bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir. Haklı sebepler varsa, sağ eşin veya murisin diğer yasal mirasçılarından birinin istemi üzerine, mülkiyet yerine intifa veya oturma hakkı tanınmasına da karar verilebilir. Kanun, aile konutu ve ev eşyası üzerinde, sağ eşe mülkiyet veya bunun yerine intifa ya da oturma hakkının, miras hakkına mahsuben tanınabileceğini hükme bağladığına göre, özgüleme, ister mülkiyet hakkı, isterse bunun yerine intifa veya oturma hakkı tanınması şeklinde olsun, karşılıksız olmayıp, "miras hakkına mahsuben" olacaktır. Bu şekilde özgüleme o malla ilgili paylaşmanın hukuki sonuçlarını hasıl eder ve paylaşma hükmündedir....

      [ Madde 17 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasında görülen davada; Davacı, miras bırakanı İ...'nin zengin ve varlıklı bir kişi olduğu mal satmaya ihtiyacı olmadığı halde dava konusu 453 ada 10 parseldeki 2 ve 4 nolu meskenlerini muvazaalı olarak davalı kızı K...’ye devrettiğini, K...’nin diğer davalı N...’ye,onunda K...’nin eşi C...’e temlik ettiğini ileri sürerek miras payı oranında tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, miras bırakan tarafından yapılan temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davacının miras payı oranında tapunun iptal ve tesciline karar verilmiştir. Karar,davalılar vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi U... Ş...’ün raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

        Öte yandan, TMK’nin 678. maddesinde miras açılmasından önce yapılan sözleşmelerin geçerliği mirasbırakanın katılımı veya iznine tabi kılınmış, başka bir ifadeyle mirasbırakanın katılması veya izni olmaksızın bir mirasçının henüz açılmamış bir miras hakkında diğer mirasçılar veya üçüncü bir kişi ile yapacağı sözleşmeler geçerli kabul edilmemiştir. Somut olayda; TMK’nın 677. maddesi gereğince miras payının devri sözleşmesinin geçerliliği yazılı olmasına bağlı olduğundan davalı Şerife Özer ile davacı arasında yazılı şekilde akdedilmiş bir sözleşme de bulunmamasına göre davanın davalı Şerife yönünden reddi doğru ise de; miras payının devri sözleşmesinde zamanaşımı, tüm terekenin paylaştırılmasından itibaren başlayacaktır. Bu nedenle zamanaşımı süresi sözleşmenin ifa olanağının başladığı ve paylaşmanın yapıldığı tarih itibarıyla işlemeye başlayacağından; somut olayda zamanaşımının henüz dolmadığı anlaşılmaktadır....

        Hükümde belirtilen miras bırakanın tasarruf özgürlüğünün sınırını, saklı pay sahibi mirasçıların saklı payları oluşturur. Miras bırakanın serbestçe tasarruf edebileceği kısım ise saklı paylar toplamı dışında kalan kısımdır. Bu sebeple miras bırakan, mirasçılarının saklı payları hariç olmak üzere, terekesinde her türlü tasarrufu gerçekleştirebilir. Miras bırakan bu tasarrufları sağlığında yapabileceği gibi ölüme bağlı tasarruf biçiminde de yapabilir. Ancak miras bırakan sözü edilen tasarruflarla, tasarruf özgürlüğünün sınırlarını aşarak saklı payları ihlâl ederse; saklı paylı mirasçılar, saklı paylarının karşılığını elde edebilmek amacıyla tenkis talebinde bulunabilirler. 15. Türk Medeni Kanunu'nun 560 ve devamı hükümlerinde düzenleme alanı bulan tenkis davası; miras bırakanın, saklı payı ihlâl eden sağlararası veya ölüme bağlı kazandırmalarının, yasal sınıra indirilmesini sağlayan yenilik doğurucu bir dava niteliğindedir....

          na asaleten .. ile .. ve .. aralarındaki terekenin tespiti ve korunması istemi davasının reddine dair Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen 13.06.2013 gün ve 58/43 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı, miras bırakanı ..'nun 24.12.2009 tarihinde vefat ettiğini, miras bırakanın davalı .. ile ortak mevduat hesaplarının bulunduğunu, miras bırakanın ölümü üzerine söz konusu hesabın kapatılarak hesaptaki paranın davalı ... tarafından çekildiğini, ayrıca miras bırakanın elyazılarını içeren not defteri, rahatsızlığı nedeni ile kesilen saçları ve aile albümüne davalılar tarafından elkonulduğunu açıklayarak terekeye dahil olabilecek menkul unsurların tespiti ile gerekli önlemlerin alınmasını istemiştir....

            Dava, TMK'nin 676.maddesi kapsamında miras taksim sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil veya tazminat isteğinden ibarettir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır. Türk Medeni Kanunu'nun 676. Maddesi uyarınca miras ortaklığına (terekeye) dahil taşınmazlara ilişkin miras taksim sözleşmesinin geçerliliği için tüm mirasçıların katılımı ile adi yazılı şekil yeterlidir. Miras paylaşımı (taksim) ancak taksim sözleşmesinin yapıldığı sırada miras ortaklığına dahil, paylaşılmamış olan miras mallar için söz konusudur. Paylı mülkiyete dönüştürülmüş ya da diğer mirasçıların oluruyla bir veya birkaç mirasçı adına tescil edilen durumlarda miras taksim sözleşmesi yapılması sonuç doğurmaz. Hemen belirtilmelidir ki, TMK'nin 676. maddesinde öngörülen yazılı şekil, bir ispat koşulu değil, geçerlilik koşuludur....

            Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 2546 parsel sayılı taşınmazın 78/256 payının miras bırakan ... tarafından 04.05.1979 tarihinde davalıların murisi.......'a satış yoluyla temlik edildiği, anılan taşınmazın ifrazen taksim suretiyle 18130 nolu parselin .....adına tescil edildiği, murisin 1908 doğumlu olup, 18.05.1983 tarihinde öldüğü, mirasçıları olarak davacı ve davalılar ile dava dışı iki mirasçının kaldıkları anlaşılmaktadır. Davacı, miras bırakan babası ....... tarafından davalıların murisi oğlu ...'a yapılan temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Bilindiği üzere; uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa,niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türü dür. Söz konusu Muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil ... ile ... ve müşterekleri, dahili davalılar ... ve ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Gaziantep 2.Asliye Hukuk Hâkimliğinden verilen 21.07.2009 gün ve 309/314 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, tarafların ortak miras bırakanları...’ten miras yoluyla intikal eden taşınmazların yalnızca erkek çocukları arasında taksim edildiğini, bu nedenle taksimin geçersiz bulunduğunu, kız çocuklarının itirazı üzerine her bir kızın bir erkek kardeşinden miras hakkını alacağının kararlaştırıldığını, vekil edeninin yakın miras bırakanı Medine’nin de buna göre davalıların yakın miras bırakanı ... ile eşleştirildiğini açıklayarak, 108 ada 143, 152, 223 ve 357 parsellerin tapu kayıtlarının kısmen iptali ile ½ payın davacı...

                usulüne uygun olarak davaya dahil edilmediği gibi, miras bırakan ...’in terekesine temsilci tayini için davacı tarafından açılan Sivas Sulh Hukuk Mahkemesinin 04.08.2009 gün, 2008/1364 Esas ve 2009/847 Karar sayılı dava dosyası da, “ Açılmamış Sayılmasına” karar verilerek kapatılmıştır. Miras bırakan Mehmet’in ölüm tarihine göre, terekesi elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi bulunduğundan TMK.nun 640,701 ve 702. maddeleri hükümleri uyarınca birlikte tasarruf etme esası gözönünde tutularak diğer mirasçıların açılmış bulunan davaya olurlarının alınmak suretiyle katılmalarının sağlanması ya da miras ortaklığına temsilci tayini suretiyle onun huzuruyla davaya devam olunması gerekir....

                  UYAP Entegrasyonu