WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek, dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... vekili, davalının ortak muris ...’ten kalan miras ile ilgili hakları ile ilgili feragatname düzenlediğini, tarafların babalarının ölümü üzerine bir araya gelerek miras yolu ile intikal eden menkul ve gayrimenkul malları miras taksim sözleşmesi ile aralarında taksim ettiklerini, bu taksim sonunda davacıya 27 ada 120 parselde 2 numaralı dairenin kaldığını, davalının miras taksim sözleşmesi ile kendine düşen malları aldığını, ancak diğer mirasçıların hisselerine düşen gayrimenkul malların adlarına tesciline rıza göstermediğini açıklayarak 4 numaralı dairenin yazılı miras taksim sözleşmesine istinaden davacı adına tapuya tesciline, muris ...’in malik kaydının kapatılmasına karar verilmesini istemiştir....

    Hukuk Dairesinin 19.09.2019 tarih ve 2016/11382 Esas, 2019/5519 Karar sayılı ilâmında; miras bırakanın ölüm tarihi itibarıyla terekesinin açıkça borca batık olup olmadığı araştırılmadığı, miras bırakanın ölüm tarihi itibari ile araç kaydının, bankalardaki hesap bilgilerinin ve taşınmaz kaydının araştırılmadığı, Dosya içinde bulunan Kayseri 1. İcra Müdürlüğünün 2006/369 Esas sayılı takip dosyasında 20.02.2006 tarihli Emniyet Müdürlüğünün cevabi yazısından miras bırakanın 38 KF 414 plakalı aracına yönelik araştırma yapılmadığı, Miras bırakana ait olan Kayseri ili, ... ilçesi, 3. Eskişehir Mahallesinde kain, 838 ada 36 parsel sayılı taşınmazın 02.10.2007 tarih ve 20391 yevmiye sayılı işlem ile satıldığı, taşınmazın miras bırakanın ölüm tarihinden itibaren işlem evraklarının tapu sicil müdürlüğünden getirtilmesi gerektiği, Miras bırakana ait ... Banyo Ltd....

      Oysa az yukarıda açıklandığı üzere taşınmazların davacıların miras bırakanları ... ve ...'in de miras bırakanları olan kök ...’den kaldığı sabittir. ...’den ... ve ...’a paylaşım sonucu kaldığı ileri sürülmediği gibi yerel bilirkişi ve tanıklar da taşınmazın kök miras bırakan ...’nin ölümünden sonra tüm mirasçıların katılımı suretiyle yapılmış bir paylaşımdan söz etmemişler, miras bırakanın ölümü üzerine mirasçılarına kaldığını açıklamışlardır. Davalılar ... mirasçıları arasında yer almamakta, tereke karşısında 3. kişi durumundadırlar. Şu halde gerek davacıların, gerekse yapılan keşifte dinlenilen yerel bilirkişi ve tanıkların beyanlarına göre miras bırakanın terekesi paylaşılmadığına göre, miras bırakanın ölüm tarihine göre terekesi elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabidir. TMK'nun 701. maddesinde; “Kanun veya kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti elbirliği mülkiyetidir.” şeklinde tanımlanmıştır....

        Somut uyuşmazlıkta ise, davacıların davasının dayanağını oluşturan sözleşme 09.03.1974 tarihli olup, sözleşmenin düzenlendiği bu tarihte dava konusu taşınmazlar tarafların ortak miras bırakanı ... adına tapuda kayıtlı bulunmaktadır. Böyle bir taşınmazda ... mirasçıları olduğu anlaşılan davacılar ile davalı murisi... arasında yapılan ve miras payının devrine ilişkin bulunan dayanak sözleşme, TMK'nin 677. maddesi hükmü uyarınca kural olarak geçerli ve sonuç doğuran bir sözleşmedir. Yukarıda da açıklandığı üzere, miras payının devrine ilişkin sözleşmeye değer verilebilmesi için terekenin kısmen veya tamamen tasfiye edilmemiş (paylaşılmamış) olması gereklidir....

          in miras paylaşım sözleşmesi imzalamayı teklif ettiğini, 20/04/2009 tarihinde miras paylaşım sözleşmesi imzalandığını, davalı ...'in bankadan çektiği 131.574,78 TL'den hiç bahsetmediğini, müvekkiline sadece 3.767,00 TL alacağı olduğu ve ödeneceğinin söylendiğini, müvekkilinin aldatıldığını, davalı bankanın da paranın usulsüz şekilde davalı ...'e ödenmesi sebebiyle müvekkilinin uğradığı zarardan müştereken müteselsilen sorumlu olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin miras payına karşılık gelen 98.680,00 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir....

            'nun 18/03/2015 tarihinde vefat ettiğini, mirasçılarının 10/06/2015 tarihli miras taksim sözleşmesi düzenlediklerini ve sözleşme uyarınca 372 ada 99 parselde kayıtlı murise ait bağımsız bölümün müvekkiline ait olacağının kararlaştırıldığını, dava konusu taşınmazda miras bırakanın eşi ...'nun ölünceye kadar yaşamaya devam ettiğini, davacı ve diğer miraçsıların da bu durumu taksim sözleşmesi ile kabul ettiğini, miras bırakan ...'nın eşi ... ...'un 27/04/2016 tarihinde vefat ettiğini, söz konusu ikametgahın anahtarının davalı ...'nda olduğunu, adı geçenin anahtarı değiştirip diğer mirasçıların eve girmesine engel olduğunu belirterek 372 ada 99 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan bağımsız bölümün miras taksim sözleşmesi uyarınca miras bırakan adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir. II. CEVAP 1....

              Bundan ayrı, davacının dayandığı 28.8.2001 tarihli miras payının devri senediyle davalı tarafın dayandığı 23.12.2004 tarihli miras payının devrine ilişkin senetlerde bulunan mevkii ve hudutları okunmak suretiyle hangi taşınmazlara ait olduğu özellikle 28.8.2001 tarihli senedin sadece bir taşınmazdaki miras payının devrine ilişkin olduğu gözetilerek dava konusu parsellerden hangisine ait bulunduğu, ...’nın hangi parseldeki payını devrettiği, aynı şekilde yerel bilirkişi ve tanıklardan sorulmak suretiyle belirlenmesi, davalı ile satıcı ... ve ...arasında yapılan 23.12.2004 tarihli senedin muristen kalan tüm taşınmazlara yönelik bulunduğu hususunun gözönünde tutulması, m2’den ziyade taşınmazlardaki miras payları gözönünde tutularak sorunun çözümlenmesi (..., ...ve ...’nin babalarından kalan miras paylarını devrettikleri anlaşılmaktadır), yerel bilirkişi ve tanıkların HMK. nun 243 ve 244. maddeleri gereğince davetiyeyle keşif yerine çağırılmaları, aynı Kanunun 259 ve 290/2...

                Miras, miras bırakanın ölüm günündeki hükümlere göre mirasçılarına intikal eder. (4722 S.K. m. 17) Miras bırakan Kemal 20.5.2001 günü ölmüştür. 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin 518. maddesi, mirasın bütün malları kapsamak üzere ölenin son yerleşim mahkemesinde açılacağını, ölüme bağlı tasarruflarının iptali, tenkis ve mirasın taksimi ile miras sebebiyle istihkak davalarının da bu mahkemede görüleceğini hükme bağlamıştır. Miras bırakan emekli avukattır. Toplanan delillerden ölene kadar Maltepe'de oturduğu anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında yerleşim yeri Kartal'dır. Dava mirasta iade ve tenkise ilişkindir. Yetki kesindir. Mahkemece işin esasının incelemesi gerekirken Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasının 13. maddesinden söz edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Sonuç : Temyiz edilen hükmün gösterilen sebeple (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 7.7.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Miras şirketine mümessil tayinine ilişkin davada ... 4. Sulh Hukuk ve ... 1. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı gönderme kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, miras şirketine mümessil atanmasına ilişkindir. ... 4. Sulh Hukuk Hukuk Mahkemesince, tereke işlemlerinin işbölümü nedeniyle ... 1. Sulh hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği bildirilerek gönderme kararı verilmiştir. ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, miras şirketine temsilci atanmasına ilişkin davanın tereke işlemlerinden olmayıp miras hükümlerine göre açılmış bir dava olduğunu ve bu yöndeki davaların tevzien intikal eden ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılması gerektiğini bildirerek gönderme kararı vermiştir....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : İPTAL VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, miras bırakan annesi Zekiye'nin 3 Parsel sayılı 20 numaralı dükkanını davalıların miras bırakanı olan oğlu Ali'ye mal kaçırma amacıyla muvazaalı biçimde devrettiğini ileri sürerek, miras payı oranında iptal-tescil istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, miras bırakanın aynı resmi akitte davacıya da taşınmaz devrettiği, paylaştırma amacıyla hareket ettiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 8.6.2010 Salı günü saat 09.25'de daireye gelmeleri için taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı....

                      UYAP Entegrasyonu