Davacı vekili, davalı ile vekil edeni arasında düzenlenen miras payının temlikine ilişkin sözleşmeye dayanarak iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Davacının dayanağını oluşturan sözleşme 15.2.2002 tarihli olup, sözleşmenin düzenlendiği bu tarihte dava konusu taşınmaz tarafların ortak miras bırakanı...ve kardeşleri adına iştirak halinde mülkiyet hükümleri uyarınca tapuda kayıtlı bulunmaktadır....
Davacılar ... ve ..., çekişmeli taşınmazların ortak miras bırakan ... oğlu ...’den geldiğini, ölümü ile yakın miras bırakanları İdiris Cin’e intikal eden miras payını satın aldıklarını ileri sürerek dava açmışlar, davalı ... Genç ise davanın reddini savunmuştur. Tüm dosya kapsamından, çekişmeli taşınmazların tarafların ortak miras bırakanı ... oğlu ...’den geldiği, taşınmazların bir kısmının kadastro tespitlerinin taksim nedenine dayanılarak yapıldığı, kök muristen gelen bir kısım dava dışı taşınmazların tarafların ortak miras bırakanı ... oğlu ... mirasçıları olan davacılar ile dava dışı mirasçılar adına tespit ve tescil edildiği ve dava konusu taşınmazlarda uzun süreli zilyetliğin davalıların yakın miras bırakanı Eyüp oğlu ...’de olduğu anlaşılmakla, insan ömrünü aşan sürede uzun süreli kullanımın taksime karine olduğunun kabulü gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-ALACAK Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; Asıl davada davacılar, miras bırakanları anneleri ...’nin 3 numaralı bağımsız bölümünü davalı şirkete sattığını ancak, temlik tarihinde miras bırakanın akıl sağlığının yerinde olmadığı gibi, satış bedelinin de davalı tarafından ödenmediğini ileri sürerek, davalı şirket adına olan tapu kaydının iptali ile veraset ilamındaki payları oranında mirasçılar adlarına tescilini; birleştirilen davalarında ise dava konusu taşınmazın satış bedelinin terekede olması gerekirken davalı hesabına yatırıldığını ileri sürerek satış bedelinden miras paylarına isabet eden kısmın davalıdan tahsilini istemişlerdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Miras ortaklığına temsilci atanması ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki miras ortaklığına temsilci atanması davasının kabulüne dair ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen 26.12.2012 gün ve 173/224 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı ... tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili, vekil edeni ...'in babası ...'in 17.09.2001 tarihinde öldüğünü belirterek muris adına devam etmekte olan ... İcra Müdürlüğü'nün 1999/21 Esas sayılı icra takibi konusunda murisin mirasçılarının zarar görmemesi için işlemleri yapmak üzere öncelikle vekil edeninin, bu yönde takdir oluşmazsa uygun bir kişinin miras ortaklığına temsilci olarak atanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar, usulüne uygun tebliğe rağmen cevap dilekçesi sunmamış, yargılama oturumlarına katılmamışlardır. Mahkemece, davanın kabulüne, davacı ...'...
ye temlik etmesi neticesinde davacının miras hakkı yönünden bir kaybının olmadığı ve eldeki davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece; ".... O halde, hukuki ehliyetsizliğin kamu düzeni ile ilgili olduğu gözetilerek önemine binaen öncelikle incelenmesi, tarafların bu yönde bildirecekleri tüm delillerin toplanması, varsa miras bırakana ait sağlık kurulu raporları, hasta müşahade kayıtları, reçeteler vs. istenmesi, tüm dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderilmesi ve 2659 Sayılı Yasanın 7. ve 16. maddeleri hükümleri gereğince 4. İhtisas Kurulundan akit tarihi itibariyle miras bırakan ...'...
in mirası 6 pay kabul edilerek mirasçıları ve miras hisseleri belirlenmiştir. Hüküm yasal süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 495. maddesi hükmünde miras bırakanın birinci derecede mirasçılarının onun altsoyu olduğu, çocukların eşit olarak mirasçı olacakları, mirasbırakandan önce ölmüş olan çocukların yerini her derecede halefiyet yoluyla kendi altsoyunun alacağı, 496. maddesi hükmünde altsoyu bulunmayan miras bırakanın mirasçılarının ana ve babası olduğu, bunların eşit olarak mirasçı olacakları, miras bırakandan önce ölmüş olan ana ve babanın yerlerini her derecede halefiyet yoluyla kendi altsoylarının alacağı, bir tarafta hiç mirasçı bulunmadığı taktirde bütün mirasın diğer taraftaki mirasçılara kalacağı açıklanmıştır. Dosya içeriğinde bulunan ve birbirini doğrulayıp tamamlayan nüfus kayıtları ve toplanan diğer delillerden miras bırakan ...'in 14.09.2013 tarihinde bekar ve çocuksuz olarak öldüğü, babası ...'...
Mercan’dan 1/6’şar hisse olarak davalılara intikal edecek olan miras paylarının iptaline ve bu payların, ... 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/1155 Esas ve 2015/1077 Karar sayılı 12.06.2015 tarihli mirasçılık belgesinde isimleri ve miras payları belirtilen müteveffa davacı ... mirasçıları ..., ... ve ...'nın miras paylarına eklenmesi suretiyle adlarına miras payları oranında elbirliği halinde mülkiyet olarak tapuya tesciline karar verilmesi üzerine, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....
payına isabet eden 14,19TL ecrimisil bedelinin dava tarihi olan 17/03/2017 tarihinden itibaren ,2013 yılı için davacının (4/16) miras payına isabet eden 33,98TL ecrimisil bedelinin dava tarihi olan 17/03/2017 tarihinden itibaren, 2014 yılı için davacının (4/16) miras payına isabet eden 91,11TL ecrimisil bedelinin dava tarihi olan 17/03/2017 tarihinden itibaren, 2015 yılı için davacının (4/16) miras payına isabet eden 17,79TL ecrimisil bedelinin dava tarihi olan 17/03/2017 tarihinden itibaren, 2016 yılı için davacının (4/16) miras payına isabet eden 26,36TL ecrimisil bedelinin dava tarihi olan 17/03/2017 tarihinden itibaren, davacı T1 için 2012 yılı için davacının (3/16) miras payına isabet eden 10,63TL ecrimisil bedelinin dava tarihi olan 17/03/2017 tarihinden itibaren ,2013 yılı için davacının (3/16) miras payına isabet eden 25,47TL ecrimisil bedelinin dava tarihi olan 17/03/2017 tarihinden itibaren, 2014 yılı için davacının (3/16) miras payına isabet eden 68,31TL ecrimisil bedelinin...
Öncelikle davacı tarafın miras taksim sözleşmesi iddiası yönünden yapılan değerlendirmede mirasçılar arasında yapılan taksim sözleşmesi yazılı olma koşulu ile geçerlidir. Davacı tarafça yazılı bir miras taksim sözleşmesi sunulmadığı gibi dava dilekçesinde iddia edilen taşınmazların da satış şeklinde intikalden sonra el değiştirdiği dolayısıyla mirasın taksimi şeklinde bir devrin söz konusu olmadığı görülmektedir. Bilindiği üzere TMK'nın 676.maddesine göre yazılı olarak yapılan paylaşma sözleşmesinin mirasçıları bağlayacağı keza 677.maddesi hükmüne göre de terekenin tamamı veya bir kısmı üzerinde miras payının devri konusunda mirasçılar arasında yapılan sözleşmenin yazılı şekle bağlı olmak üzere geçerli olacağı tartışmasızdır. Belirtildiği gibi davacı tarafça yazılı bir miras taksim sözleşmesi ve miras payı devir sözleşmesi dosyaya sunulamamıştır....
Miras ortaklığında mirasçıların birlikte hareket etmeleri zorunluluğu, işlemleri, kullanım ve idareyi birlikte yapmaları, mirasçılar arasında anlaşmazlık bulunması veya bu konularda anlaşamamaları halinde miras ortaklığı adına gerekli işlemleri yapmak, dava açmak, açılmış veya açılacak davaları takip etmek üzere paylaşmaya kadar miras ortaklığına temsilci atanması olanağı sağlanmıştır (TMK m. 640). Mirasçılardan biri veya birkaçının isteği üzerine Hakim mirasın paylaşımına kadar görev yapmak üzere miras ortaklığına bir temsilci atayabilir. Türk Medeni Kanununun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına Dair Tüzük'ün 54. maddesi hükmüne göre birden çok mirasçı bulunması halinde mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir. Mirasçılardan birinin istemi üzerine mahkemece miras ortaklığına paylaşmaya kadar bir temsilci atanır....