WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İddia ve savunmaya, mahkemece, toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına, yansıyan bilgi ve belgelere göre dava konusu taşınmazların tarafların ortak miras bırakanı ...'ten kaldığı yönünde yanlar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık ortak miras bırakanın ölüm gününden sonra mirasçıları arasında yöntemine uygun biçimde bir paylaşmanın yapılıp yapılmadığı yönünde toplanmıştır. Kural olarak, mirasçılar arasında yöntemine uygun bir paylaşmanın varlığından söz edilebilmesi için, ortak miras bırakanın ölüm gününden sonra, tüm mirasçılarının bir araya gelerek, terekeyi kendi aralarında pay etmeleri, her bir mirasçının kendi payına düşeni aldıktan sonra, terekedeki diğer miras haklarından vazgeçmesi gerekir. Somut olayda ortak miras bırakanın ölüm gününden sonra mirasçıları arasında az yukarıda saptanan olgulara uygun biçimde paylaşmanın yapılmadığı, davalı tarafından öne sürülen paylaşmaya paydaşlardan...yı temsilen anneleri ...'...

    Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Kadastro sırasında 101 ada 575, 576 ve 592 parsel sayılı sırasıyla 2120,63 m2, 13926,23 m2, 20563,48 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar miras yoluyla gelen hakka, paylaşmaya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak 101 ada 575 ve 576 parsel sayılı taşınmazlar davalılar... ve ... adına, 101 ada 592 parsel sayılı taşınmaz davalı... adına tespit edilmiştir. Davacı ... miras yoluyla gelen hakka ve satın almaya dayanarak 101 ada 576 parsel sayılı taşınmazın muris ... mirasçıları adına; davacılar ... ve arkadaşları tapu kaydına, vergi kaydına ve miras yoluyla gelen hakka dayanarak 101 ada 575, 576 ve 592 parsel sayılı taşınmazların...mirasçıları adına, davacı ... miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 101 ada 592 parsel sayılı taşınmazın adına tescilini talep ederek ayrı ayrı dava açmışlar, ... davaya katılmıştır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonucunda; davacı ...'...

      nce bu bağımsız bölümdeki davalılardan ...’un miras payına konulan haciz kaydının terkini istemlerine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne yönelik olarak verilen karar, davalılardan Vergi Dairesini temsilen hazine vekilince temyiz edilmiştir. Nazilli Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2005/1455 Esas ve 2006/131 Karar sayılı veraset ilamından; ...'un mirasbırakanı ...’tan intikal eden miras payını reddetmesi sebebiyle ona intikal etmesi gereken miras payının, çocukları ... ve ...’a intikal ettiğinin kabulüyle onlara miras payı verilmiş olduğu anlaşılmıştır. Ancak, Hazine vekili, mirası reddeden ...’un mirasın reddi talebinin iptali için ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2006/155 esas sayısında kayıtlı davanın açıldığını ve bu davanın reddine ilişkin mahkemece verilen kararının temyiz edildiğini ve bu davanın sonucunun beklenmesi gerektiğini bildirmiştir....

        Mahkemece veraset belgesi verilmesinin nüfus kayıtlarıyla mümkün olduğu, miras bırakanın doğum ve ölüm tarihlerinin bilinmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç doğru olmadığı gibi hükmün gerekçesi de yasal düzenlemelere uygun düşmemiştir. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 30.maddesinde doğum ve ölüm, nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunabileceği, nüfus kütüklerinde kayıt bulunmaması veya bulunan kaydın doğru olmadığının anlaşılması halinde, gerçek durumun her türlü delille kanıtlanması mümkün olduğu belirtilmiştir. Bu olgu gözetildiğinde miras bırakanın nüfusta kayıtlı olmaması başlı başına irs ilişkisinin kurulamadığı sonucunu doğurmayacağından, davanın reddini gerektirmeyeceği kuşkusuzdur. Somut olayda davacı; miras bırakan ... kızı ...'un halası olduğunu ve bu kişinin nüfusta kaydının bulunmadığını, babası tarafından mirasçılık belgesinin alındığını, miras bırakana ait taşınmaz hissesi olduğunu belirtmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakanları ...'nin hukuki ehliyeti olmadığı dönemde davalı ...'e verdiği vekaletname ile 28 parça taşınmazdaki paylarını satış yoluyla davalı ... ve diğer davalıların miras bırakanı Hüseyin'e temlik ettiğini, temlikin mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla yapıldığını, satışların gerçek olmadığını ileri sürerek, ehliyetsizlik ve muvazaa nedeniyle davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar, miras bırakanın temyiz kudretinin bulunduğunu, satışların geçerli vekaletname kullanılarak yapıldığını ve gerçek olduğunu, bedelinin ödendiğini belirterek, davanın reddini savunmuşlardır....

            Davacı ... miras yoluyla gelen hakka dayanarak dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine, dava ve temyize konu 113 ada 41, 118 ada 14,30 ve 119 ada 6 parsel sayılı taşınmazlar ile dava konusu 119 ada 14 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ...'ın miras bırakan ... dolayısıyla gelen miras hakkına dayanarak dava açtığı, davacının gerek dilekçe içerikleri gerekse beyanlarında 1929 yılında öldüğü belirtilen ve tarafların ortak miras bırakanı olan ... dolayısıyla gelen bir miras hakkına dayanmadığı, dosya içinde bulunan... Sulh Hukuk Mahkemesi'ne ait 01.05.2008 tarih 2007/227-2008/113 E.K. sayılı veraset ilamında ise davalı ...'...

              Davacı ... miras yoluyla gelen hakka dayalı olarak taşınmazların kök muris .... mirasçıları adına payları oranında tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, davacıya kök murisin mirasçılarının davaya muvafakatini sağlamak veya murisin terekesine temsilci atanmasına ilişkin dava açmak için verilen kesin süreye rağmen ara kararın gereğinin yerine getirilmediği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Dava, taşınmazların tarafların ortak miras bırakanı olan ...'den miras yolu ile intikal ettiği iddiasına dayalı olarak açılmıştır. Miras bırakanın Medeni Kanun'un yürürlük tarihinden sonra ölümü nedeniyle terekesinin elbirliği mülkiyetine tabi olduğu, bu mülkiyet şeklinde TMK 702/2 maddesi uyarınca tereke ile ilgili tasarruf işlemleri bakımından ortakların (mirasçıların) oybirliği ile karar vermesi gerektiği kuşkusuzdur....

                Mirasçılık ve mirasın geçişi, miras bırakanın ölüm tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir (4722 s. K. m. 17). Miras bırakan, Türk vatandaşı olup, 21.09.2004 tarihinde vefat etmiş, mirasçı olarak kendisinden önce 1993 tarihinde vefat eden oğlu Abdullah'tan olma torunları davalı Gülnar ile davacı M.Sabit ve Shajidan'ı bırakmıştır. Mirasçılardan M.Sabit ve Shajidan'ın miras bırakanın ölüm tarihinde Çin Halk Cumhuriyeti uyruğunda oldukları anlaşılmaktadır. Miras, ölenin milli hukukuna tabidir. Türkiye'de bulunan taşınmazlar hakkında Türk Hukuku uygulanır (2675 s. MÖHUK m. 22/1). Yabancı uyruklu gerçek kişiler karşılıklı olmak ve kanuni sınırlamalara uyulmak şartıyla Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde taşınmaz edinebilirler (2644 sayılı Tapu Kanunu m. 35). Kanuni miras yoluyla edinmede de aynı koşul ve sınırlamalar aranır....

                  Saptanan bu durum karşısında miras paylarını devreden Emine Göleli, Salim ve ...’a, Şerife ve Şükrü’den gelen miras paylarından, 1636 sayılı parsel bakımından 1/3’er, 1539 ve 1540 sayılı parsellerden ise ½’şer miras payının iptaliyle Hasan Erdoğan mirasçılarına verilmesi ve kalan paylarında miras payını devredenler üzerinde bırakılması gerekirken adı geçenlerden intikal eden Emine ile Salim ve Osman’a gitmesi gereken miras paylarının tamamı bakımından iptal ve tescile karar verilmiş olması doğru olmadığı açıktır. İstek dışına çıkılarak karar verildiğinden, Yüksek 8.Hukuk Dairesince bu kısımlar bakımından verilen hükmün kesin hüküm oluşturmayacağı açıklanmıştır....

                    ın dosyamız kapsamındaki veraset ilâmındaki miras payları oranında mirasçıları adına, 1/2 payı .... ...'ın dosyamız kapsamındaki veraset ilâmındaki miras payları oranında mirasçıları adına; 267) 101 ada 965 parsel sayılı taşınmazın bahçe vasfıyla ... ...'ın dosyamız kapsamındaki veraset ilâmındaki miras payları oranında mirasçıları adına; 268) 101 ada 966 parsel sayılı taşınmazın bahçe vasfıyla .... .... oğlu ... adına; 269) 101 ada 967 parsel sayılı taşınmazın bahçe vasfıyla ....'ün dosyamız kapsamındaki veraset ilâmındaki miras payları oranında mirasçıları adına; 270) 101 ada 968 parsel sayılı taşınmazın bahçe vasfıyla 1/5 payı ....'ın dosyamız kapsamındaki veraset ilâmındaki miras payları oranında mirasçıları adına, 1/5 payı .... oğlu ..., 1/5 payı .... oğlu ...,1/5 payı .... oğlu ... ...'ın dosyamız kapsamındaki veraset ilâmındaki miras payları oranında mirasçıları adına, 1/5 payı .... oğlu ... ...'...

                      UYAP Entegrasyonu