Öte yandan, makkeme gerekçesinde güçlü delil kabul edilen davada, miras bırakanın 121 ada, 2 parsel sayılı taşınmazını davacı ...'e 15.08.1980 tarihinde, 121 ada 3 persel sayılı taşınmazını ise davacı ...'e 08.01.1997 tarihinde temlik ettiği, her iki temlikin muvazaalı olduğu Yargıtay temyiz incelemesinde de kabul edilmiştir. Mahkemece, anılan iki temlikin muvazaalı olması nedeniyle miras bırakanın mal kaçırmaya meyilli olduğu, dava konusu taşınmazın temlikinin de muvazaalı olduğu kanaatine varılmış ise de farklı tarihlerde yapılan temliklerde miras bırakanın iradesinin, her temlik için ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği tartışmasızdır....
Hastahane kayıtlarından, miras bırakan ...'in 03.03.2007 tarihinde ... Devlet hastahanesinde tedaviye alındığı, 15.03.2007 tarihinde çıkış yapıldığı, 14.03.2007 tarihli özel bir merkezde çekilen tomografide Akciğer CA tanısı konulduğu, 22.03.2007 tarihinden sonra tedavilerinin ... ... hastahanesinde devam ettiği, 19.06.2007 de radyoterapinin başladığı, 17.07.2007 tarihinde hastahaneye yatış yapıldığı 26.07.2007 tarihinde de hastahanede öldüğü saptanmıştır. Davacıların kabulü ve tanık anlatımlarıyla miras bırakan ile davacı kardeşleri arasında küslük olmadığı, tüm taraf tanık beyanlarıyla da, miras bırakan ...'in kardeşi ... ... ve oğlu davalı ... ile yıllardır birlikte yaşadıkları, miras bırakanın hastalığı sürecinde de davalı ve ailesi tarafından bakıldığı, davalı ...'nin ... A.Ş de 20.07.2004 tarihinden itibaren üretim operatörü olarak çalıştığı sabittir....
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 14/09/2020 Tarih 2020/638 Esas 2020/910 Karar kararı ile miras bırakanın ölüm tarihi itibari ile yasal mirasçıları olan ve davacıların üst mirasçıları Muhsine Papila, Nermin Papila, Tulin Papila, Turgay Papila ve Turgut Papila'nın miras bırakanın mirasını kayıtsız şartsız reddettiğini, reddi miras kararı 26/04/2021 tarihinde kesinleşmiştir. Kesinleşen reddi miras kararı ile daha önce miras bırakanın mirasçısı olmayan , 4721 sayılı TMK 611. maddesi gereğince miras bırakanın mirasçısı olan mahkememizin işbu dosyasında mirası reddeden davacıların, miras bırakanın mirasını reddi için düzenlenen yasal 3 aylık sürenin 4721 Sayılı TMK 608/3. maddesi gereğince miras bırakanın ölümü tarihinde yasal mirasçıları olan Muhsine Papila, Nermin Papila, Tulin Papila, Turgay Papila ve Turgut Papila'nın miras bırakanın mirasını reddettiklerini öğrendikleri tarihten işlemeye başlayacağı anlaşılmıştır....
Davalı...’ın yakın miras bırakanı –babası Abdurrahim tarafından yukarıda belirtilen dosyaya ibraz edilen 18.1.1976 tarihli senet içeriğine göre, bir kısım ... mirasçısının temyiz incelemesine konu davaya konu taşınmaz üzerindeki miras paylarını ...’e satışla devrettikleri anlaşılmaktadır. Ne var ki devreden mirasçılar arasında davacıların yakın miras bırakanları ... ve ...bulunmamaktadır. Hatta ... yine aynı dosyaya sunduğu 24.1.1977 havale tarihli dilekçe ile mirasçılardan ... ve ... dışındaki tüm mirasçıların hisselerinin satın alındığını açıklamıştır. Somut olayda, davacıların ya da yakın miras bırakanlarının paylarının satın alındığı iddiası başka bir delille de kanıtlanamadığına göre, davacıların belirlenecek miras payları oranında iptal ve tescil isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekirken hatalı nitelendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir....
Dava ve temyize konu 171 ada 6 parsel sayılı taşınmazın tarafların ortak miras bırakanı ...'dan kaldığı yönünde, yanlar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, ortak miras bırakanın ölüm gününden sonra mirasçıları arasında yöntemine uygun şekilde bir paylaşmanın yapılıp yapılmadığı yönünde toplanmıştır. Kural olarak ortak miras bırakanın ölüm gününden sonra, mirasçıları arasında yöntemine uygun bir paylaşmanın varlığından söz edilebilmesi için, ortak miras bırakanın ölüm gününden sonra tüm mirasçılarının bir araya gelerek terekeyi kendi aralarında pay etmeleri, her bir mirasçının, kendi payına düşeni aldıktan sonra, terekedeki diğer miras haklarından vazgeçmesi koşuluna bağlıdır. .../.. Saptanan dava niteliği ile az yukarıda vurgulanan hukuksal olgularda dikkate alındığında, yerel mahkemece yapılan araştırma ve soruşturma hüküm vermeye yeterli değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL-TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakanları ... 847, 858, 537, 608, 1564 parsel sayılı taşınmazlardaki payını ölünceye kadar bakma akti ile, 564 ve 847 parsel sayılı taşınmazlardaki payını ise satış suretiyle davalı oğluna temlik ettiğini, temliklerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, miras payları oranında iptal ve tescile, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemişler, ayrıca ortak miras bırakanları ... 'na ait tamir atolyesini davalının satarak gelir elde ettiğini bildirip, satış parasının da miras payları oranında tenkisine karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, iddiların doğru olmadığını, bakım borcunu yerine getirdiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur....
Miras ortaklığında mirasçıların birlikte hareket etmeleri zorunluluğu, işlemleri, kullanım ve idareyi birlikte yapmaları, mirasçılar arasında anlaşmazlık bulunması veya bu konularda anlaşamamaları halinde miras ortaklığı adına gerekli işlemleri yapmak, dava açmak, açılmış veya açılacak davaları takip etmek üzere Medeni Kanunumuz paylaşmaya kadar miras ortaklığına bir temsilci atanması olanağı sağlamıştır (TMK md. 640 ). Mirasçılardan biri veya bir kaçının isteği üzerine hakim mirasın paylaşımına kadar görev yapmak üzere miras ortaklığına bir temsilci atayabilir. Miras ortaklığının temsilci atanması isteğinde husumet miras bırakanın tüm mirasçılarına yöneltilmelidir. Somut olayda; dosya içerisindeki ... 6. Noterliği 14.12.2012 tarih ve 18336 yevmiye numaralı mirasçılık belgesine göre murisin mirasçılarından ...’nün davada yer almadıkları görülmektedir....
Davacı ..., miras yoluyla gelen hakka dayanarak dava açmıştır. Yargılama sırasında ..., 120 ada 50 parsel sayılı taşınmaz yönünden miras yoluyla gelen hak ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak davaya katılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacının davasının reddine, müdahilin davasının kabulüne, çekişmeli 122 ada 18, 144 ada 1 ve 157 ada 13 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tesciline, 120 ada 50 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile müdahil ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve davacı ... ile müdahil ...'in ortak miras bırakanı ....ın ölüm tarihi (1925) itibariyle terekesi paylı (müşterek) mülkiyet hükümlerine tabi olup, davacının miras bırakanı ...'nin murisi ...'dan gelen miras payını müdahil ...'...
'ın 13/03/2013 tarihinde vefat ettiğini, 2010 yılında davalı Kooperatiften kredi kullandığını, kredi çekilirken hiçbir rahatsızlığı olmayan miras bırakanın yaklaşık 1 yıl sonra kanser hastalığına yakalanarak 13/03/2013 tarihinde vefat ettiğini, davalı kooperatifin kredi çeken tüm üyelerini diğer davalı ... şirketine sigortaladığı, kredi müşterilerinin kooperatife karşı olan borçlarının diğer davalı ... şirketinin teminatı altında olduğunu, sigortanın primlerinin de kredi borçlusu üye tarafından ödendiğini, davalıların, miras bırakanın ölümü nedeniyle teminatın gereğini yerine getirmediklerini, kredinin kooperatif tarafından müvekkillerinden tahsil edilmeye çalışıldığını, aleyhlerine icra takibi yapıldığını belirterek öncelikle müvekkillerinin miras bırakanının davalı kooperatiften çekmiş olduğu kredinin diğer davalı ... şirketinin teminatı altında olduğunun tespitine, miras bırakanın vefatından sonra müvekkilleri tarafından yapılan ödemelerden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere...
Ancak; davacı, dilekçesinde çekişmeli taşınmazın tespitinin iptali ile veraset ilamındaki miras payı oranında adına tescilini talep ederek davasını tereke adına değil kendi miras payına yönelik olarak açmış olduğu halde mahkemece çekişmeli taşınmazın davacı ve dahili davalıların miras bırakanları ...’e ait iken ölümü ile mirasçılarına intikal ettiği, bir kısım paylarını davalıya sattıkları kabul edilmek sureti ile davanın kısmen kabulü ile çekişmeli taşınmazın tespitinin iptali ve ... mirasçıları adına miras payları oranında tesciline karar verilmiş olması dosya kapsamına ve usule uygun bulunmamaktadır. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 74.maddesi gereğince, "hakim taleple bağlı olup talepten fazlaya karar veremez". Kadastro Hakimi’nin görevi tespit tarihindeki geometrik ve hukuki durumu belirleyerek hüküm kurmaktır....