Davalı vekili, tehditle zorla senet imzalatıldığı iddiasının yerinde olmadığını, müvekkilinin babasının 32 yıl Fransa’da çalıştığını, babasının tüm birikimini davacının babası ölmeden kısa bir süre önce üzerine geçirdiğini, amacının müvekkilinin ve kardeşlerinin miras hakkını bertaraf etmek olduğunu, 15.08.2004 tarihinde dava konusu senedin davacının rızası ile düzenlendiğini, murisin mevduatları ve diğer miras değerleri Fransa’da olduğundan müvekkili ve kardeşlerinin bunları bilmediğini, tasarrufun davacı elinde bulunması nedeniyle miras paylaşımında hak kaybını önlemek ve miras paylaşımının yapılabilmesi için iş bu senedin düzenlendiğini, terekenin tamamı düşüldüğünde 120 milyonluk bedelin müvekkilinin ve diğer kardeşlerinin mahfuz hissesini dahi karşılamadığını, müvekkilinin davacıyı miras paylaşımı için defalarca aradığını, ancak davacının paylaşıma yanaşmadığını, bu nedenle senedin icra takibine konu yapıldığını, miras hisseleri sebebiyle senedin davacının özgür iradesi ile...
Toplanan delillere göre taksim olgusunun kanıtlanmadığı, ortak miras bırakan ...’den kalan taşınmazlar üzerinde mirasçıların birbiri aleyhine tek başına miras payının iptaline ilişkin dava açmalarının mümkün olup oybirliğinin aranmadığı, ancak mirasçılardan birinin taşınmazın diğer mirasçılar adına da tapuya tescilini istemesinin TMK 640 ve 702 maddelerine göre mümkün bulunmadığı, isteğin, miras payı oranında iptal ve tescil istediği biçimde yorumlanması ve kabul edilmesi gerektiği, davacının ancak kendi payı yönünden iptal ve tescil isteyebileceği, bu açıklamalar gözönünde tutularak davacının miras payı oranında iptal ve tescile karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle reddine karar verilmiş olmasının doğru olmadığına” işaret edilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir....
Dayanılan 15.03.1967 günlü ve tarafların miras bırakanlarının imzalarını içeren "ortaklık sözleşmesi" başlıklı sözleşmenin konusu, mülkiyeti davalılar miras bırakanı Faik'e ait olan taşınmaz üzerinde çekirdeksiz üzüm bağı yetiştirilmesi işidir. Tarafların bundan sonra taşınmazı mülkiyetinin %65'inin davalılar miras bırakanına, %35'inin davacı miras bırakanına ait olacağını kabul ettikleri görülmektedir. Burada hemen belirtilmelidir ki, bir kimsenin kendi bitkisini başkasının arazisine veya başkasının bitkisini kendi arazisine dikmesi halinde uygulanacak hükümler Türk Medeni Kanunu'nun 722-724. maddeleridir....
in temyiz itirazları üzerinde yapılan incelemede ise; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun; 599’uncu maddesinde, mirasçıların, miras bırakanın ölümü ile mirası bir bütün olarak, kanun gereğince kazandıkları, kanunda öngörülen ayrık durumlar saklı kalmak üzere mirasçıların, miras bırakanın aynî haklarını, alacaklarını, diğer malvarlığı haklarını, taşınır ve taşınmazlar üzerindeki zilyetliklerini doğrudan doğruya kazandıkları ve miras bırakanın borçlarından kişisel olarak sorumlu oldukları, atanmış mirasçıların da mirası, miras bırakanın ölümü ile kazandıkları, yasal mirasçıların, atanmış mirasçılara düşen mirası onlara zilyetlik hükümleri uyarınca teslim etmekle yükümlü oldukları belirtilmiş, 605’inci maddesinde, yasal ve atanmış mirasçıların mirası reddedebilecekleri, ölümü tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen belirlenmiş ise, mirasın reddedilmiş sayılacağı bildirilmiş, 606’ncı maddesinde, mirasın, üç ay içinde reddolunabileceği, bu sürenin, yasal mirasçılar için...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil ... ve müşterekleri ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine ve kısmen de karar verilmesine yer olmadığına dair ...Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 27.11.2007 gün ve 55/57 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili ile davalılar ... ve ... tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili, dava dilekçesinde ada ve parsel numarası gösterilen 12 parça taşınmazın ortak miras bırakan Ahmet’ten kaldığını, taşınmazlar üzerinde miras payları bulunduğunu açıklayarak tapu kayıtlarının miras payı oranında iptaliyle vekil edenleri adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir....
Öte yandan, miras bırakan sağlığında hak dengesini gözeten kabul edilebilir ölçüde ve tüm mirasçıları kapsar biçimde bir paylaştırma yapmışsa mal kaçırmak kastından söz edilmeyeceğinden olayda 1.4.1974 tarih 1/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının uygulanamayacağı da kuşkusuzdur. Somut olaya gelince; davalıların savunmaları üzerinde durulmamış, miras bırakanın gerçek amacı araştırılmamıştır....
Davacının miras bırakan M......
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-4721 sayılı Türk Medeni Kanununun; 599’uncu maddesinde, mirasçıların, miras bırakanın ölümü ile mirası bir bütün olarak, kanun gereğince kazandıkları, kanunda öngörülen ayrık durumlar saklı kalmak üzere mirasçıların, miras bırakanın aynî haklarını, alacaklarını, diğer malvarlığı haklarını, taşınır ve taşınmazlar üzerindeki zilyetliklerini doğrudan doğruya kazandıkları ve miras bırakanın borçlarından kişisel olarak sorumlu oldukları, atanmış mirasçıların da mirası, miras bırakanın ölümü ile kazandıkları, yasal mirasçıların, atanmış mirasçılara düşen mirası onlara zilyetlik hükümleri uyarınca teslim etmekle...
ın, ortak miras bırakanlarından kalan miras paylarından davacıların yakın miras bırakanı olan... ve... lehine feragat ettiklerine ilişkin senedin düzenlendiği tarihte kök miras bırakanın sağ olduğu ve sözleşmeye katılmadığı anlaşıldığına göre senedin geçersiz olduğu belirtilerek, buna göre davanın reddine karar verilmesi gerektiğinin göz ardı edilmesi isabetsiz olduğu gibi, diğer yandan ... mirasçıları olan ..., ... ve ... tarafından harcı yatırılarak usulünce açılmış bir davaları bulunmadığı halde lehlerine 520 ada 32 ve 25 parsellerde kök miras bırakandan gelen miras paylarından fazla payın tesciline karar verilmesinin de doğru olmadığına" değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacılar ve bir kısım davalılar adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ile davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Davalı ...'...
E.. aralarındaki miras payının iptali ve tescil davasının reddine dair ... Sulh Hukuk Hâkimliğinden verilen 18.02.2009 gün ve 1077/174 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar ve harcını yatırmak suretiyle davaya katılan ... vekili, dava konusu 143 ada 672 parselin ortak miras bırakan Selver’den kaldığını, taşınmaz üzerinde miras payları bulunduğunu açıklayarak tapu kaydının iptaliyle miras payları oranında vekil edenleri adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, dava şartının eksik olduğunu, tüm mirasçıların birlikte dava açması gerektiğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, dava koşulu yönünden davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacılar ve katılan vekili tarafından temyiz edilmiştir....