ve ...’den de kendilerine intikal eden miras hisselerini de içeren miras paylarını tapudan muvazaalı biçimde paydaş ...’e satış suretiyle devir ve temlik ettiklerini, ...’in de gerçek durumu bilerek satışa alıcı olarak taraf olduğunu açıklayarak 696 ada 6,7,9,12,57 ve 58 parsel numaralı taşınmazlarda ... ve ......
Dava konusu taşınmazlar, kadastro çalışmaları sırasında senetsizden 02.02.2005 tarihinde davalıların miras bırakanı ... ... adına tespit ve tescil edilmiş, tutanakta miras yoluyla intikal, taksim ve eklemeli kazanmayı sağlayan zilyetliğin bulunduğu açıklanmıştır. Dava miras sebebiyle iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Dosya arasında yer alan mirasçılık belgesine göre davacı ve davalıların 29.07.1987 tarihinde ölen ... ... mirasçıları oldukları konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Diğer bir deyişle mirasçılar arasında görülen bir davadır....
Davacılar, mirasbırakan ...’ın 175, 176, 177, 178, 179, 323, 761, 846, 973 ...... sayılı taşınmazlarını, davalıya satış suretiyle devrettiğini, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kayıtlarının ipt...... ile miras payları oranında adlarına tesciline, olmazsa tenkise karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, davacılardan ...’ın mirastan ...... sözleşmesi ile miras haklarından bedeli karşılığı vazgeçtiğini, ......’nin miras paylarını dava dışı kardeşleri .........’a, ......’nın ise miras paylarını dava dışı kardeşleri ......’a devrettiklerini, bu nedenlerle davacıların miras haklarının kalmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacıların miras haklarından ...... etmeleri nedeniyle mirasçılık sıfatlarının kalmadığı gerekçesiyle, sıfat yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir....
Mahkemece, çekişme konusu taşınmazın miras bırakan tarafından davalıya yapılan temlikinin kayıtsız şartsız bağış olduğu, miras bırakanın ölümünden dava tarihine kadar zamanaşamı sürelerinin dolduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, mahkemece çekişme konusu taşınmazın temlikinin kayıtsız şartsız bağış olduğu, miras bırakanın ölümünden dava tarihine kadar zamanaşımı sürelerinin dolduğu gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir. Özellikle; miras bırakan tarafından, davalıya yapılan temlikin bağış niteliğinde olduğu gözetildiğinde, 1.4.1974 tarih, ½ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının olayda uygulama yerinin bulunmadığı, öte yandan ......
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/45 Esas sayılı dosyasında ...’ya karşı görülmekte olan muris muvazaası nedeni ile tapu iptal tescil davasında mirasçı ...’nun cezaevinde hükümlü olması nedeni ile taraf teşkili sağlanamadığını beyanla müvekkillerinin ve dava dışı ...’nun miras bırakanı ...’un terekesine temsilci atanmasını istemiştir. Mahkeme, davanın kabulüne ve terekeye ... Yazı İşleri Müdürü ...’in temsilci olarak atanmasına karar vermiştir. Hükmü, mirasçı ... vasisi ... temyiz etmiştir. Miras ortaklığında mirasçıların birlikte hareket etmeleri zorunluluğu, işlemleri, kullanım ve idareyi birlikte yapmaları, mirasçılar arasında anlaşmazlık bulunması veya bu konularda anlaşamamaları halinde miras ortaklığı adına gerekli işlemleri yapmak, dava açmak, açılmış veya açılacak davaları takip etmek üzere Medeni Kanunumuz paylaşmaya kadar miras ortaklığına bir temsilci atanması olanağı sağlamıştır (TMK md. 640 )....
Sulh Hukuk Mahkemesi ise miras bırakan ...'in terekesinin iflas hükümlerine göre tasfiyesinin talep edildiği, miras bırakanın en yakın yasal mirasçıları olan eşi ve çocukları tarafından mirasının reddine ilişkin davanın ... Sulh Hukuk Mahkemesinde açıldığı ve reddi miras kararının bu mahkemedeki özel kütüğe kaydedildiği...miras bırakanın terekesinin iflas hükümlerine göre tasfiyesi hususundaki davanın da, miras bırakanın en yakın yasal mirasçıları tarafından açılan reddi miras davasına bakan ... Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur. Türk Medenî Kanununun 612. maddesi uyarınca "En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan miras, sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilir." Dosya kapsamından, borçlu müteveffa mirasçıları tarafında .... Sulh Mahkemesine başvurarak mirasın reddi talebi sonucunda mahkemece 11.04.2014 tarih ve Özel kütük no 2014/22 sayısı ile murisin tüm mirasçıları olan .. ..., .......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, TAZMİNAT Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; Davacı, ortak miras bırakan babası ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL,TAZMİNAT Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; Davacılar, miras bırakan babaları ... ...'nın ilk eşinden olduklarını, miras bırakanın ikinci eşinden mal kaçırmak amacıyla dava konusu 18 adet taşınmazdaki paylarını ileride kendilerine aktarmak üzere muvazaalı olarak davalıların miras bırakanı ... ...'ya devrettiğini ileri sürerek, payları oranında iptal-tescil istemişler; aşamada verdikleri ıslah dilekçesi ile de, sonradan 3.kişilere satılan bir kısım taşınmazlar hakkındaki isteklerini tazminata dönüştürmüşlerdir. Davaya müdahil sıfatıyla katılan miras bırakan ... ...'nın 2.eşinin ilk eşinden olma çocukları da payları oranında iptal-tescil ve tazminat isteğinde bulunmuşlardır. Davalılar, bir kısım taşınmazlar yönünden iddiayı kabul etmişler, diğerleri üzerinde ise davacıların miras bırakanının bir hakkı kalmadığını savunmuşlardır....
Medeni Kanununun; 599’uncu maddesinde, mirasçıların, miras bırakanın ölümü ile mirası bir bütün olarak, kanun gereğince kazandıkları, kanunda öngörülen ayrık durumlar saklı kalmak üzere mirasçıların, miras bırakanın aynî haklarını, alacaklarını, diğer malvarlığı haklarını, taşınır ve taşınmazlar üzerindeki zilyetliklerini doğrudan doğruya kazandıkları ve miras bırakanın borçlarından kişisel olarak sorumlu oldukları, atanmış mirasçıların da mirası, miras bırakanın ölümü ile kazandıkları, yasal mirasçıların, atanmış mirasçılara düşen mirası onlara zilyetlik hükümleri uyarınca teslim etmekle yükümlü oldukları belirtilmiş, 605’inci maddesinde, yasal ve atanmış mirasçıların mirası reddedebilecekleri, ölümü tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen belirlenmiş ise, mirasın reddedilmiş sayılacağı bildirilmiş, 606’ncı maddesinde, mirasın, üç ay içinde reddolunabileceği, bu sürenin, yasal mirasçılar için mirasçı olduklarını daha sonra öğrendikleri kanıtlanmadıkça miras...
Davacı tanığı ..., miras bırakanın 2 tarlasını davalılara sattığını, bağışlamadığını kendisinin söylediğini, daha önce de emlakçı aracılığıyla bir taşınmazını sattığını, bir tarlasının kaldığını, Tanık ...; miras bırakanın iki taşınmazını sattığını , iki tarlasının da kaldığını, tanık ... ise, miras bırakanın engelli maaşı aldığını, paraya ihtiyacı olmadığını taşınmaz satışına kadar ayakkabı tamirciliği yaptığını, vekil sıfatıyla satışı yapan ... de; taşınmazların satıldığını, tanık olarak dinlenen ve pay satışı yapan davalı tanıkları da çoğunluk pay sahibi davalılara paylarını satarak paralarını aldıklarını ifade etmişlerdir. Belirtilen ilkeler ve olgular birlikte değerlendirildiğinde, miras bırakanın, dava konusu üç taşınmazdaki paylarını diğer paydaşlarla birlikte davalılara sattığının, bizzat davacı tanığı ... ve vekil ...'...