Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı ..., taşınmazların müşterek muris ...’dan kaldığını ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediğini belirterek, taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ve muris ... mirasçıları adına miras payları oranında tescili istemiyle dava açmıştır....

    DELİLLER: Tapu kaydı, feragatname, nüfus kayıtları, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı, GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, miras payı devri sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil istemine ilişkindir. Davacılar ve davalılar muris Mehmet Aslan mirasçısıdır. Davacılar, Divriği Noterliğinin 11.05.2004 tarih ve 741 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde miras hakkından feragatname başlıklı tek taraflı beyana dayalı olarak eldeki davayı açmıştır. Feragatnamede, Menderes Aslan muris Mehmet Aslan'ın terekesine ait Güneykent Mahallesi ve Kale Mahallesindeki taşınmaz ve 58.EU.147 plakalı araçtaki miras hissesini kardeşleri Ali, Mustafa, Hüseyin ve İsmail Aslan'a 10.000.000 TL nakit ve terekeye ait 54.EU.857 plakalı traktörü alarak lehlerine feragat ettiği yazılıdır....

      Bilindiği üzere, işlem tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun(TTK) 520. maddesinde; "Bir payın devri, şirket hakkında ancak şirkete bildirilmek ve pay defterine kaydedilmek şartiyle hüküm ifade eder. Devir hususunun pay defterine kaydedilebilmesi için, ortaklardan en az dörtte üçünün devre muvafakat etmesi ve bunların esas sermayesinin en az dörtte üçüne sahip olması şarttır. Ortağın koymayı taahhüt ettiği sermaye ayın ise, payını şirketin kuruluşunu takip eden üç yıl içinde başkasına devredemez. Şirket mukavelesi payların devrini yasak edebileceği gibi yukarıki fıkralarda derpiş edilenlerden daha ağır şartlara da bağlı tutabilir. Payın devri veya devir vadi hakkındaki mukavele yazılı şekilde yapılmış ve imzası noterce tasdik ettirilmiş olmadıkça ilgililer arasında dahi, hüküm ifade etmez." düzenlemesine yer verilmiştir. Bu açık hüküm karşısında, limited şirket hisse devrinin geçerli olmasının resmi biçim koşuluna bağlı bulunduğu açıktır....

        nin şirketteki ortaklık payının davalılar adına şimdilik elbirliği şeklinde pay defterine kaydedilmesinin talep edildiğini, davacıların dava açmakta hukuki yararları olmadığını, kanunen elbirliği ile hak sahipliği şeklinde intikal eden terekeyi paylaşmak veya paylı mülkiyete dönüştürmenin mirasçılara tanınan bir hak olduğunu, yasanın mirasçılara tanıdığı bu hakkı üçüncü kişilerin kullanmasının mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; limited şirketlerde mirasçıların payı iktisabı ve payın mal ortaklığı kapsamına alınması için şekle bağlı devir sözleşmesine gerek bulunmadığı, veraset ilamı, vasiyetname, miras sözleşmesi ve eşler arasındaki sözleşme gerekli ve yeterli olduğu, mirasta pay bölünmesinin kendiliğinden gerçekleştiği, miras ile payın intikalinde pay, kendiliğinden kanuni miras paylarına göre bölünerek mirasçılara geçtiği, Yargıtay 11....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 23 parselde kayıtlı arsa nitelikli taşınmazdaki payının tamamını 31/03/2005 tarihinde satış suretiyle davalıya devrettiğini, okuma yazma bilmediğini ve tapuda yapılan işlemin pay devri olduğunu anlayamadığını, davalının kendisine ve diğer paydaş ...'a "ben ölünceye kadar bu evde siz oturacaksınız" diyerek tapuda imza atmaları gerektiğini söylediğini, bu şekilde kandırıldığını, bedel almadığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile miras payı oranında tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, zamanaşımı def’inde bulunarak, davacı ile kardeş olduklarını, dava dışı ağabeyi ... ve davacıdan bedelini ödeyerek, pay aldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiştir....

            Davacının miras payının devri sebebine dayalı iptal ve tescil isteğine gelince: Miras payının devri kural olarak elbirliği şeklinde mülkiyet devam ettiği sürece olanaklıdır. Bir mirasçının miras payının üçüncü kişiye devri halinde, miras payını devralan üçüncü şahıs miras ortaklığına giremez. Devreden mirasçının miras ortaklığı devam eder. Başka bir anlatımla, miras payını devralan üçüncü şahıs devreden mirasçıya karşı sadece mirasın paylaştırılması sonucu kendisine düşecek değerlerin, mirasçıya özgülenecek payın kendisine devredilmesi istemi konusunda borç ilişkisinden doğan kişisel bir hakka sahip olur. Böyle bir satış işlemi alıcısını ayni hak sahibi yapmayacağından mirasın paylaşılmasını isteyemez ve buna ilişkin talepte bulunamaz....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 15.06.2010 tarihinde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.10.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, önalım hakkına konu edilen payın iptali ile davacı adına tescili istemine ilişkindir. Davacı, 20.05.2010 tarihinde ... ve ... ... tarafından davalı ... ...’a yapılan pay satışlarından dolayı önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talebinde bulunmuştur....

                ..., 39.000 payın ..., 23.400’er payın ... ve ..., 36.000 payın davacı adına, taşınmazlar üzerindeki çay bitkilerinin 20 pay kabul edilerek 9 payın ..., 5 payın ..., 3’er payın ... ile ...’a ait olduğunun tapu kütüğünün beyanlar hanesine ayrı ayrı şerh verilmesine, çekişmeli 144 ada 37, 325 ada 26 ve 41 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitlerinin iptali 328 ada 8 parsel sayılı taşınmazın komisyon tespitinin iptali ile; 70.200 payın ... , 39.000 payın ..., 23.400’er payın ... ve ... 36.000 payın davacı adına, taşınmazlar üzerindeki çay bitkilerinin 20 pay kabul edilerek 9 payın ..., 5 payın ..., 3’er payın ... ile ...’a, 328 ada 8 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki tek katlı kargir evin ...’a ait olduğunun tapu kütüğünün beyanlar hanesine ayrı ayrı şerh verilmesine, çekişmeli 144 ada 39 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile 70.200 payın ..., 39.000 payın ..., 23.400’er payın ... ve ..., 36.000 payın davacı adına, taşınmaz üzerindeki çay bitkisinin 20 pay kabul...

                  Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile, çekişmeli 189 ada 19 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaline, taşınmazın tamamı 32 pay kabul edilerek 2 payın davacı ..., 3 payın davacı ..., 8 payın davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, kalan 19 payın davalı ... üzerinde bırakılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, tarafların kök murisi ... terekesinin taksim edilmediği, terekenin iştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabi olup, mirasçılar arası pay devrinin mümkün olduğu ve davacılardan ...'nin yakın miras bırakanları ...'ın, kök muris ...'den gelen miras payını sağlığında davalıya devrettiği, mahkemece yapılan keşif, yerel bilirkişi ve tanık beyanları ile belirlenmiştir....

                    in ölümü ile taşınmazın 1/4 payı yasal miras payı olarak ...'ye intikal etmiştir. Yine TMK'nun 677. maddesine göre terekenin tamamı veya bir kısmı üzerinde miras payının devri konusunda yapılan sözleşmeler geçerlidir. Somut olayda ...'in 03.12.1979 tarihinde ölümü ile irsen 1/4 pay sahibi olan ve muristen sonra 04.04.2001'de vefat eden aynı zamanda tarafların annesi olan ... davalı ile yapmış olduğu 02.09.1996 tarihli zilyetliğin devri sözleşmesi ile kendisine düşen miras payını davalıya usulüne uygun olarak devretmiştir. Bu halde annenin miras payı olan 1/4 payın davalıya ait olduğunun kabulü ile kalan 3/4 payın yarısı oranında payın iptaliyle davacı adına tesciline karar vermek gerekirken, davalıya annesinden gelen 1/4 pay gözönünde tutulmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır....

                      UYAP Entegrasyonu