"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.09.2014 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkından kaynaklanan tapu iptal ve tescil talebi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 31.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili katılma yoluyla davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 31.10.2017 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı asıl ve davalı vekili Av. ... ile karşı taraftan davacı vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KA R A R Dava, önalım hakkına dayalı payın iptali ile davacı adına tescili isteğine ilişkindir....
Davalı-karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin miras payı devir sözleşmesini baskı ve korku altında yaptığını, müvekkilinin anılan sözleşme nedeni ile herhangi bir para almadığını, yapılan bu sözleşmenin geçersiz olduğunu, dolayısıyla davacıların kademeli talepleri olan bedel yönünden müvekkili aleyhine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu yerel mahkemenin kararının bu yönü itibari ile hukuka aykırı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ GEREKÇE : Asıl dava miras payının devrine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde bedel isteğine ilişkindir. Karşı dava ise miras pay devri sözleşmesinin geçersiz olduğundan iptali ve miras pay bedelinin tahsili istemine ilişkindir....
Dava, satış vaadi sözleşmesine, birleşen dava ise sahtecilik iddası ile açılan mülkiyetin iadesi yoluyla tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Gerçekten de tapu kaydı incelendiğinde; 29.03.1974 tarih 735 yevmiye nolu işlem ile satış vaadi sözleşmesine konu payın tapuda davacılara devredildiği, Kadastro Mahkemesinin kararının kesinleşmesi ile de aynı payın bu kez hükmen davalı-davacı ... adına tescil edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, satış vaadi sözleşmesine konu olan payın aynı zamanda tapudan da devrinin yapıldığı gerekçesi ile davanın konusu kalmadığı gerekçesi ile karar verilmiş ve birleşen davada reddedilmiş ise de, davacıların adına yapılan tescilin dayanağı 03.10.1961 tarihli satış vaadi sözleşmesi ve bu sözleşme ile verilen vekalet yetkisidir. Nitekim tapuda yapılan devirde, sözleşme ile vekil kılınan kişi aracılığı ile yapılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; - KARAR - Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, kayden paydaş olduğu çekişme konusu 232 ve 229 parsel sayılı taşınmazlarla ilgili miras paylaşımında kullanılmak üzere dava dışı ...'yı 19/10/1979 tarihli vekaletname ile vekil tayin eylediğini, bilgi ve rızası olmaksızın 2007 tarihinde tapuda satış gösterilmek suretiyle dava konusu taşınmazların davalı ...'...
Uyuşmazlık, önalım hakkına konu edilen payın iptali ile davacı adına tesciline ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir. 1- Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre temyiz eden davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Davacı Seyfettin, dava dilekçesinde, 268 No'lu parselde miras bırakan babasından dolayı paydaş olduğunu, davalının aynı taşınmazda 11.9.2002 tarihinde 1248/1280 pay satın aldığını yeni öğrendiğini, onalım hakkını kullanmak istediğini belirterek, davalı adına kayıtlı payın iptali ile adına tescilini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın süresinde açılmadığını, davacının satışı önceden bildiğini, satış bedelinin gerçek değeri yansıtmadığını savunmuştur....
DAVA : Limited Şirket Hisse Devri DAVA TARİHİ : 25/11/2022 KARAR TARİHİ : 16/05/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 15/06/2023 Mahkememizde görülmekte olan Limited Şirket Hisse Devri davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı asilin mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; davalı ... ile aralarında 17/02/2021 tarihinde protokol akdedildiğini, buna göre, davalı şirket ... ve İnş. San. Tic. Ltd. Şti.'nin % 25'lik hissenin devri hususunda anlaşma sağlandığını, ancak davalı tarafından hisse devrinin gerçekleştirilmediğini, bu nedenle taraflar arasında yapılan pay devri taahhüdü içeren sözleşme uyarınca payın devrini talep ettiklerini belirterek davalı şirketin davalı ... adına kayıtlı 750 adet payın kendilerine devir ve tescilini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Önalım Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı önalım davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, önalıma konu payın iptali ve tapuya tescili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde; Önalıma konu payın iptali ile müvekkili adına tescilini istemiştir. Davalı ise taşınmazı tapuda satış bedeli olarak gösterilen 5.000 TL üzerinden almadığını,5/8 pay karşılığında 193.000 TL ödediğini belirterek davanın reddini savunmuştur Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda payın üçüncü kişiye satılması halinde, diğer paydaşlara o payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki “önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Karaman 1. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 01.04.2014 tarihli ve 2011/84 E., 2014/221 K. sayılı karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 12.11.2014 tarihli ve 2014/8120 E., 2014/12724 K. sayılı kararı ile, “…Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 07.05.2008 gününde verilen dilekçe ile satış vaadine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14.02.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece,davanın kabulüne karar verilmiştir....
Her ne kadar mahkemece, ıslah-imar uygulaması sonucu davacılar miras bırakanına ait payın 200/803520 kabul edilerek bu payın dağıtıma tabi tutulduğu ve davacıların miras bırakanına ait gerçek pay oranının bu pay olduğu yönünde tespit hükmü kurulmuş ise de yukarıda belirtildiği üzere davacıların miras bırakanına ait 200/53010 payın ıslah-imar uygulamasından önce veya uygulama sırasında değiştirildiğine ilişkin bir delil bulunmadığı anlaşıldığından mahkemece, tapuda kayıtlı olan 200/53010 payın gerçek pay olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken herhangi bir düzeltme olmaksızın ıslah-imar uygulamasına esas alınan 200/803520 payın gerçek pay olduğunun tespitine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir....