Davalı vekili, davacının taşınmaz hakkında açılan paydaşlığın giderilmesi davasında kendisine dava dilekçesinin tebliğ edilmesi üzerine yapılan pay satışından haberdar olup bu tarih itibariyle davanın süresinde açılmadığını, diğer yandan müvekkiline yapılan pay satışları nedeniyle davacının önalım hakkını kullanmasının mümkün olmadığını, zira payını temlik eden ...’in davalının babası olup tapuda yapılan temlik satış olarak gösterilmiş ise de söz konusu payın aslında davalıya bağışlandığını, payın miras hukukundan kaynaklanan amaçlarla devredilmesi nedeniyle davalının amcaları ve halasından aldığı paylara yönelik olarak önalım hakkını kullanamayacağını belirterek, haksız ve dayanaksız açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ KANUN YOLU : TEMYİZ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında 151 ada 34 ve 153 ada 68 parsel sayılı 8694.46 ve 4255.26 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı ... tapu kaydı, satın alma, paylaşma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak taşınmazların miras bırakanı ...mirasçıları adına, davacı ..., aynı nedenlerle 153 ada 68 parsel sayılı taşınmazın adına tescili istemiyle dava açmışlardır....
alınarak davacıların miras payları oranında iptali ile; 1/9 payın davacı T3 payın davacı T1 payın davacı T2 ve 1/9 payın davacı T4 adına TAPUYA KAYIT VE TESCİLİNE, kalan 5/9 payın mevcut tapu maliki üzerinde bırakılmasına, C) Dava konusu Sivas İli, Kangal İlçesi, Karanlık Köyü 142 ada 19 parsel sayılı taşınmazın davalı T11 adına olan TAM HİSSE tapu kaydının Kangal Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 25/12/2018 tarih ve 2018/388 Esas 2018/373 Karar sayılı veraset ilamı dikkate alınarak davacıların miras payları oranında iptali ile;1/9 payın davacı T3 payın davacı T1 payın davacı T2 ve 1/9 payın davacı T4 adına TAPUYA KAYIT VE TESCİLİNE, kalan 5/9 payın mevcut tapu maliki üzerinde bırakılmasına, D) Dava konusu Sivas İli, Kangal İlçesi, Karanlık Köyü 145 ada 6 parsel sayılı taşınmazda davalı T7 adına kayıtlı 3/4 payın Kangal Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 25/12/2018 tarih ve 2018/388 Esas 2018/373 Karar sayılı veraset ilamı dikkate alınarak davacıların miras payları oranında iptali ile;1/12 payın davacı...
Açıklandığı üzere davacılar taksim ve satın almaya dayanarak tescil isteğinde bulunmuşlardır. TMK.nun 676 (MK.611) maddesi hükmüne göre paylaşma sözleşmesinin geçerli olması için yazılı biçimde yapılması gerekir. Aynı kanunun 676.maddesi hükmüne göre miras payının devri yazılı olmak koşuluyla geçerlidir. Somut olayda; kadastro yoluyla sicilin oluşmasından sonra kayıt maliki H… ……'nin öldüğü tarihte yapılan taksim ve miras payının devri haricen yapılmış olup, kanunda öngörülen yazılı şekilde yapılma koşuluna uyulmamıştır. Bu nedenle 1963 yılında yapılan paylaşım ve miras payının devri hukuken geçerli bir sonuç doğurmaz. Diğer yandan, paylaşım ve miras payının devri kadastro tespitinden sonraki bir dönemde yapıldığı için 3402 sayılı Kadastro Kanununun 15.maddesinin de olaya uygulama kabiliyeti bulunmamaktadır. Tüm bu nedenlerle taraflar arasında gerek paylaşım, gerekse miras payının devrinden söz etmeye imkan bulunmamaktadır....
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 5.2.1947 tarih 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi; inanç sözleşmesi, inanç gösterilene bir hakkın kullanılmasında davranışlarını, inanç gösterenin tespit ettiği amaca uydurmak borcunu yükler. Diğer bir anlatımla, inanç gösterilen kişi, inanç gösteren namına yapılacak bir işlemden sonra, taşınmazın mülkiyetini ona yani inanç gösterene geçirme yükümlülüğü altına girmiştir. Bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde, bunun dava yoluyla hükmen yerine getirilmesi istenebilir. İnanç sözleşmeleri anılan İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca ancak, yazılı delil ile kanıtlanabilir. Bu yazılı delil, tarafların getirecekleri ve onların imzalarını taşıyan ve inanç gösterilen kişi adına taşınmazın tapuda tescil edildiği tarihten önce düzenlenmiş bir belge olmalıdır....
T.. ve H.. T.. ile davalı-karşı davacılar S.. U.. ve D.. S.. aralarındaki tapu iptali, tescil, elatmanın önlenmesi ve tazminat davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ...1.Asliye Hukuk Hâkimliğinden verilen 06.11.2008 gün ve 56/314 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı-karşı davalılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili, vekil edenlerinin miras bırakanı H.. T..’in 7.3.1967 tarihli senetle davalıların miras bırakanı ...Ulu adına tapuya kayıtlı 227 ve 255 parsel sayılı taşınmazların ¼ payını davalılardan satın ve devraldığını, kayıt malikinin ölü olduğunu, tapu kaydının intikal görmediğini ve hukuki değerini yitirdiğini açıklayarak ¼ paya ilişkin tapu kayıtlarının iptali ile vekil edenleri adına tesciline karar verilmesini istemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir. Somut uyuşmazlıkta; davacılar murisi Mustafa Darman'ın Mersin İli, Bozyazı İlçesi, Karaisalı Köyü, 122 ada 373 parsel sayılı taşınmazda davalıların murisleri Mehmet Işıl'ın annesinden kalan hissesini 28.11.1986 tarihli Tarla Satış Senedi ile satın aldığını, davalılatın tapuda devir yapmadıkları nedenle davalılar adına olan tapu kaydının muris tarafından satın almış olduğu kısmın iptali ile davacıların miras payı oranında adlarına tescili istemiyle iş bu davanın açıldığı, dava dilekçesinde davacının taşınmazın kök muristen kaldığını kabul ettiği, taşınmazın bağış, satış ve paylaşım gibi bir nedenle davacılara kaldığının da ileri sürülmediği anlaşılmaktadır....
Mahkemece, 101 ada 229 sayılı parselin murisle ilgisinin bulunmadığı gerekçesiyle bu parsel hakkındaki davanın reddine, 101 ada 56, 213, 106 ada 55, 110 ada 20, 111 ada 5 ve 109 ada 25 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki davanın kabulü ile tapu kayıtlarının iptaline ve 80/224 payın davacı ... kızı ... adına, 144/224 payın ise, davalı ... oğlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline, 106 ada 22 ve 109 ada 21 sayılı parsellerde ... ve ... ... adlarına kayıtlı bulunan ½’şer pay bakımından tapu kayıtlarının aynı şekilde iptali ile tüm taraflar adına miras payları oranında adlarına tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmesi üzerine; hüküm, tüm davalıların vekili Av. ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava kazanmayı sağlayan zilyetlik ve muristen intikal hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi uyarınca açılan miras payı oranında iptal ve tescil isteğine ilişkindir....
Davanın kabulüne, 5631 Ada 15 Parselin 185/1296 pay itibariyle kayıt maliki davalı adına olan 185 payın 2/3'ünün iptali ile 1/3'er pay itibariyle davacılar adına tapuya tesciline ilişkin karar, Dairece 'Mirasbırakandan davalıya satış suretiyle intikal eden taşınmaz payları yönünden davacıların miras payları oranında davanın kabulü gerekirken davacılardan satış suretiyle gelen payları da kapsar biçimde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu ve davacı ...'ın feragat dilekçesi de gözetilmek suretiyle karar verilmesi gerektiği' gerekçesiyle bozulmuş mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davacı ... tarafından açılan davanın feragat nedeniyle reddine, davacı ...'ün davasının kabulü ile 5631 Ada 15 Parselin davalı adına kayıtlı 185/1296 paydan 184/1296 payının 1/3'ü olan 184/3888 payın davalı adına olan kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya tesciline, kalan 371/3888 payın davalı uhdesinde bırakılmasına karar verilmiştir....
-KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir. Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yazılı şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalı vekilinin aşağıdaki bent dışındaki temyiz itirazları yerinde olmadığından reddine. Bilindiği ve 6100 sayılı HMK’nin 297/2 maddesinde düzenlendiği üzere (1086 sayılı HUMK’nin 388/son md.) hüküm sonucu kısmında; “istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Yasa maddesinin bu açık hükmünün sonucu olarak, mahkemelerce kurulan hükümler infaz sırasında tereddüt ve şüphe yaratmayacak nitelikte olmalıdır....