WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2015/8435 E. sayılı ve Bergama İcra Müdürlüğünün 2020/3126 E. sayılı dosyalarından haciz konulduğunu, müvekkiline ve dosya avukatı olarak kendisine 103 davetiyesi tebliği yapılmadan kıymet takdirinin yapıldığını, yapılan haciz işleminden 21/10/2021 tarihinde tebliğ edilen kıymet takdiri raporu ile haberdar olduğunu, yasal süresinde meskeniyet iddiasında bulunduklarını belirterek müvekkilinin taşınmazına konulan hacizlerin, mahcuzu müvekkilinin mesken olarak kullanması nedeni ile kaldırılmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının iddialarının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin İzmir 13. İcra Müdürlüğü' ün 2015/8453 E. sayılı dosyasının tarafı olmadığını, müvekkilinin alacağının tahsili amacı ile davacı aleyhine İstanbul Anadolu 2....

DAVA KONUSU : MESKENİYET NEDENİYLE KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Küçükçekmece 1.İcra Müdürlüğü'nün 2018/16173 esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, ödeme emri tebliğ edildiğini, itiraza uğramayarak takibin kesinleştiğini, İstanbul ili, Eyüp İlçesi, Alibeyköy Saya Mevkii, 247 pafta, 113 ada, 141 parselde kayıtlı, 4 numaralı taşınmazı üzerine haciz konulduğu ve 103 tebliği yapılmaksızın kıymet takdiri yapılmak üzere talimat olarak tevzi bürosuna yazı yazıldığını görünce haberdar olduğunu, yasaya açıkça aykırı haciz için gerekli koşullar oluşmadığından süresi içerisinde şikayet yolu ile meskeniyet iddiası nedeniyle bu hacze itiraz ettiğini, haczin kaldırılmasını, satış işlemlerinin durdurulmasını, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini mahkememizden talep etmiştir....

No:16/2 Maltepe/İstanbul'' adresine normal tebligat çıkarıldığı, '' 19/02/2020 tarihinde Sermin Arslan' dan sorulup tanınmadığı'' için iade döndüğü, daha sonra aynı adrese 21/2'ye göre 17/03/2020 tarihinde muhtara tebliğ edildiği, 89/2 ihbarnamesinin aynı adrese 21/2'ye göre 09/07/2020 tarihinde muhtara tebliğ edildiği, 89/3 ihbarnamesinin aynı adrese 21/2'ye göre 27/07/2020 tarihinde muhtara tebliğ edildiği görüldü. Şikayetin niteliği itibariyle işlemin hadiseye uygun olmadığı sebebine dayandığı, 7 günlük şikayet süresinin 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi 17/03/2020 tarihi itibariyle başladığı ancak, süresinde şikayet yoluna gidilmediği görülmekle şikayetin reddine "karar verilmiştir....

Diğer yandan, İcra ve İflas Kanunu'nda, taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olup, borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır. Somut olayda ise, alacaklının talebi üzerine, taşınmaz kaydı üzerine son olarak 26.11.2015 tarihinde haciz şerhinin işlendiği, bu haciz nedeniyle borçluya icra dosyasından gönderilen kıymet takdir raporu ve 103 davetiyesinin bulunmadığı, borçlunun 15.02.2016 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, her ne kadar taşınmaz üzerine daha önce konulmuş haciz bulunmakta ise de, yukarıda da açıklandığı üzere, her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından, borçlunun, 26.11.2015 tarihli hacze karşı süresinde haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma hakkı vardır....

    İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Şikayet süresi, kamu düzenine ilişkin olup, Mahkemece kendiliğinden gözetilecektir. Somut olayda, şikayete konu taşınmaza 19/06/2019 tarihinde haciz konulduğu, bu hacze ilişkin 103 davetiyesinin davacı borçluya 08/03/2020 tarihinde tebliğ edildiği, haczedilmezlik şikayetinin yasal süresi geçtikten sonra 13/04/2021 tarihinde yapıldığı, davacının 103 davetiyesi tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin iddiası bulunmadığı, yetkisizlik kararı üzerine dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesine ilişkin yasal prosedürün, huzurdaki haczedilmezlik şikayetinin 103 davetiyesi tebliğ tarihinden itibaren 7 günlük yasal süre içinde yapılması zorunluluğunu bertaraf etmeyeceği anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir....

    İİK.nun 82. maddesinin 1.fıkrasının 12. bendinde yer alan borçlunun haline münasip evin haczedilemeyeceğine ilişkin şikayet, İİK.nun 16/1.maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar ve hak düşürücü niteliktedir. İcra dosyasının incelenmesinde davacı/borçluya 04.02.2021 tarihinde 103 haciz ihbarnamesi tebliğ edildiği, davacının bu tebligatlarla hacizden haberdar olduğu ve şikayet süresinin başladığı, şikayetin yasal yedi günlük süre geçtikten sonra 03.06.2021 tarihinde yapıldığı anlaşıldığından süre aşımından reddine" dair karar verildiği görülmüştür....

    Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine göre; “Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur.” Şikayetçinin bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Hukuk Genel Kurulu'nun 12/02/1969 tarih ve 1967/172-107 sayılı kararında da benimsendiği üzere, beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez. Somut olayda, icra dosyasında şikayetçiye 19.02.2014 tarihinde “adreste muhatabın kendisine” P şerhi ile 103 davet kağıdı tebliğ edildiği görülmüştür....

      Maddesi kapsamında meskeniyet şikayetinde bulunduğu, ilk derece mahkemesince 2017/24 esas sayılı dosya üzerinden 22/02/2018 tarihinde verilen karar ile şikayetin kısmen kabulüne, İİK 103....

      nın icra mahkemesine verdiği dilekçe ile, borçlu yönünden; icra müdürlüğünün 25.6.2015 tarihli yazısı üzerine haczedilen evin borçlu ve ailesinin haline münasip evi olduğunu ve hacizden 16.12.2015'te haberdar olunduğunu ileri sürerek haczedilmezlik şikayetinde bulunulduğu, şikayetçi eş yönünden ise; taşınmazın tapu kaydında lehine konulmuş olan aile konutu şerhi nedeniyle borçlunun taşınmazının haczedilemeyeceğini ileri sürerek haczin kaldırılmasının istendiği, mahkemece, hacze ilişkin 103 davetiyesinin borçluya 28.11.2014 tarihinde tebliğ edilmiş olması nedeniyle meskeniyet şikayetinin süresinde yapılmadığı gerekçesiyle süre aşımından, şikayetçi 3. kişi ...'...

        Mevcut dosyada davacı vekili ( borçlu vekiline ) 103 davetiyesi elektronik tebliğ ile 14/03/2021 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde usulsüz tebligata yönelik iddiasının bulunmaması yanında hâcze 103 davetiyesi tebliği ile öğrendiğini beyan etmiştir. Davacı vekiline 103 davet kağıdı elektronik tebligat ile 14/03/2021 tarihinde tebliğ edilmiş olup, davacı vekilinin meskeniyet şikayetine yönelik dava açma tarihi harçların yatırıldığı 24/03/2021 tarihidir. UYAP kayıtlarından da açıkça anlaşılacağı üzere ikame edilen dava 7 günlük hak düşürücü süre içinde açılmamıştır. O halde ilk derece mahkemesince şikayetin süre yönünden reddine karar verilmesi gerekirken esasına yönelik kabulü hukuka aykırıdır....

        UYAP Entegrasyonu