Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, müvekkilinin dava konusu taşınmaz üzerinde uygulanan hacizden haricen haberdar olması nedeniyle meskeniyet şikayetinde bulunduğunu, daha sonra müvekkiline 103 davetiyesi tebliğ edildiğini, davetiye tebliğinden sonra bu davayı açtıklarını, Yargıtay kararlarına göre hacze haricen muttali olunsa dahi bilahare takip dosyasında borçlulara haciz varakası tebliği halinde alacaklı tarafından borçluya yeni bir hak bahşedildiğinin kabulü gerektiğini, dolayısıyla müvekkiline 103 davetiyesi tebliğ edilmesinin meskeniyet şikayetinde bulunması yönünden yeni bir hak verdiğini, müvekkilinin bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 82/1- 12 maddesi uyarınca açılmış meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetidir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; meskeniyet şikayetinin süresinde yapılmadığını, davanın usulüne uygun vekaletnamesi olmayan avukat tarafından açıldığını, T2'nın icra dosyasında taraf olmadığını, davacı T1'nın kendi isteği ile kısıtlandığını ve kısıtlama kararının 26/04/2021 tarihinde kesinleştiğini, 103 davetiyesinin T1'ya 06/11/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, davanın ise 29/07/2021 tarihinde 7 günlük yasal süresi geçirilerek açıldığını, davanın süreden reddi gerekirken şikayetin kabulüne ilişkin kararın hukuka aykırı olduğunu beyanla istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Dava İİK' nun 82/1- 12 maddesi uyarınca açılmış meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir....
Yine haciz tarihinden önce ipoteğe konu borcun ödenmediği,ipoteğin halen devam ettiği, bu haliyle davacı borçlunun meskeniyet şikayetinden feragat etmiş sayılacağı ve meskeniyet şikayetinin dinlenilmesinin de mümkün olamayacağı, (Yargıtay 12.H.D.'sinin 07.11.2017 tarih, 2017/7811 esas, 2017/13770 karar sayılı ve Yargıtay 12.H.D.'sinin 06.02.2020 tarih, 2020/406 esas, 2020/936 karar sayılı kararları.) davacı borçluya davaya konu taşınmaza haciz konulduğuna dair 103 davetiyesi gönderilmediği ve buna göre davacı borçlunun mahkememizde 7 günlük yasal süre içerisinde iş bu davayı açtığı da anlaşıldığından şikayetin reddine", karar verildiği belirtilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkil adına İİK 103 davetiyesinin tebliğ edilmediğini, e-devlet üzerinden yapılan kontrolde hacizden haberdar olduklarını, dava konusu taşınmazın davacının haline münasip ev olduğunu, aile konutu olması sebebiyle buna ilişkin olarak Bakırköy 3....
Kabule göre de, ödeme emri ve 103 davetiyesinin usulsüz tebliği şikayeti yönünden davacı ödeme emri ve 103 davetiyesi tebliğ tarihlerinde eşi ve kızı ile birlikte oturmadığını, "Ayvalık/Balıkesir" adresinde oturduğunu, bilinen adresinin bu adres olduğunu belirtmiş, nitekim icra dosyasından daha önce tebligat yapılan "Bayraklı/İzmir" adresine çıkan kıymet takdir raporu tebliği muhatabın adreste tanınmadığı şerhi ile iade edilmiş olup, davacının tebligatın yapıldığı adreste oturup oturmadığı hususunda delillerinin toplanması ve gerektiğinde zabıta araştırması yapılarak karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmesi nedeniyle de, karar usul ve yasaya aykırıdır....
yerinde olduğu, istinaf sebeplerinin ise yerinde olmadığı, dosya kapsamı ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen karara karşı taraf vekillerinin istinaf sebepleri yerinde bulunmadığından aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinin İİK'nun 16/1 maddesine göre 7 günlük sürede yapılması gerekmekte olup, icra takip dosyasında 103 davet kağıdının davacı borçluya bizzat 23/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, yasal 7 günlük sürenin geçirilmesinden sonra 25/02/2020 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunulduğu, dolayısıyla meskeniyet şikayetinin süresinde yapılmadığının anlaşılmasına, istinaf olunan ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Davalı vekilinin 30/11/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı borçlunun müvekkilline olan borcundan dolayı icra takibi başlatıldığını, takibin kesinleşmesinden sonra davacının maliki olduğu taşınmazın kayden haczedildiğini, 103 davet kağıdının davacı borçluya 17/11/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, borçlu adına kayıtlı ve meskeniyet iddiasına konu olan Manisa ili Demirci ilçesi Hacı Hasan Mahallesi 138 ada 23 parsel 2 nolu bağımsız bölüm 103 davetiyesi talebine konu edilmediğini, ancak müdürlükçe tebliği yazılan şerhte ise sehven dava konusu taşınmazın icra müdürlüğünce yazılmasının husumeti tarafları olmadığını, icra müdürlüğü olması gerektiğini, borçlu adına kayıtlı meskeniyet iddiasına konu edilen taşınmaza sehven şerh edildmiş ise de 25/11/2020 tarihinde buna dair mahkeme kararının eklenmesiyle taşınmaz üzerindeki sehven işlenen şerhin kaldırılması talep edilmiş ve talebin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmiş olup, davanın konusuz kaldığından bu nedenle reddine karar...
Hukuk Dairesinin yerleşmiş içtihatlarına göre de meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı sadece borçluya tanınmış olduğundan davacının meskeniyet şikayetinin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine ilişkin verilen karar yerinde olduğundan dosya kapsamı ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Adresin kapalı olması ve mernis adresi olduğu evrakı çıkartan merci tarafından belirtilmesi sebebiyle T.K. 21/2 maddesi gereği bağlı bulunduğu mahalle muhtarı imzasına teslim edilip, 2 nolu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırılmıştır." açıklaması ile 11/02/2019 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı adına kayıtlı Ankara Çubuk Yıldırım Beyazıt Mah. 5053 ada 1 parsel 2 nolu bağımsız bölüm ve Ankara Çubuk Cumhuriyet Mah. 5097 ada 2 parsel 25 nolu bağımsız bölüm nolu taşınmazlara haciz konulmuş, davacının mernis adresine önce normal tebligat usulü ile 103 davetiyesi gönderilmiş, 02/04/2019 ve 29/04/2019 tarihlerinde tebliğ edilmeksizin iade edilmesi üzerine zorunlu meşruhat verilerek çıkartılan 103 davetiyesi tebligatı 24/05/2019 tarihinde TK'nun 21/2 maddesi gereğince tebliğ edilmiş, 28/06/2019 ve 01/07/2019 tarihlerinde açılan iki ayrı dava ile tebligat tarihinin 26/06/2019 günü olarak düzeltilmesi ve meskeniyet şikayeti bildirilmiş, mahkemece tebliğ evraklarının usulüne uygun olarak tebliğ...
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, delillerin hukuki değerlendirilmesinde yanılgıya düşüldüğünü, davanın süresinde açıldığını belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet şikayetine ilişkindir. İİK'nın 82/1- 12. maddesi gereğince meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, davacının meskeniyet iddiasında bulunduğu taşınmazlara en son 21/01/2021 tarihinde haciz konulmuş olup, davacıya 103 örnek haciz davetiyesi tebliğ edilmemiş ise de, satış ilanı 19/08/2021 tarihinde tebliğ edilmiştir....