SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı vekili tarafından 12/12/2018 tarihli dilekçe ile meskeniyet itirazında bulunulduğunu, meskeniyet iddiasına ilişkin talebin kesin hüküm bulunması nedeniyle dinlenemeyeceğini, Akşehir İcra Dairesinin 2014/810 Esas sayılı takip dosyasında öncesinde yapılan meskeniyet iddiasına ilişkin kesin hüküm bulunduğunu borçlu vekillerinde aynı gayrimenkulle ilgili olarak öncesinde icra olunan haciz sonrası Akşehir İcra Hukuk Mahkemesinin 2011/158 Esas 2012/29 Karar sayılı ilamı Yargıtay 12....
Şikayetçiler vekili tarafından aynı mahkemenin 09.04.2014 tarih ve 2014/130-176 sayılı dosyasında aynı taşınmazla ilgili meskeniyet şikayetinde bulunulduğu, mahkemece şikayetin kabul edilmesinden sonra Yargıtay 12. HD'nin 2014/1616-4756 sayılı kararı ile şikayetçi mirasçılara takibin yöneltilmemiş olması nedeniyle şikayet tarihi itibariyle taraf sıfatları bulunmadığından şikayetin reddine karar verilmesi yönünden kararın bozulduğu, bozmadan sonra şikayetçiler vekili tarafından 04.04.2014 tarihli dilekçesi ile şikayetten feragat edildiği, mahkemece, 09.04.2014 tarihinde feragat nedeniyle şikayetin reddine karar verildiği, kararın 13.05.2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Şikayetçiler vekilinin feragati, meskeniyet şikayet hakkından değil, açılmış olan meskeniyet şikayetine ilişkindir....
İcra Müdürlüğü'nce konulmuş bir haciz işlemi bulunmadığı, meskeniyet şikayetine konu olan taşınmaza haczin .... İcra Müdürlüğü'nün 2010/449 sayılı dosyası üzerinden konulduğu, meskeniyet şikayetinin ise... İcra Mahkemesi'ne yapıldığı anlaşılmaktadır. Yukarıda açıklanan yasa hükmü uyarınca meskeniyet şikayetini inceleme yetkisi, haciz işlemini yapan icra dairesinin .. İcra Müdürlüğünün) bağlı olduğu icra mahkemesine ait olup, bu hususun mahkemece kamu düzeni nedeniyle resen nazara alınması gerekir. O halde, mahkemece meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetinin tefrik olunarak yetkisizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunulmasını engeller. Ancak, haciz tarihinde ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Aksi takdirde, kurulan bir ipotek borcu ödenmiş olsa dahi, bundan sonraki tüm hacizler yönünden meskeniyet şikayetinin mümkün bulunmadığı gibi kabul edilemeyecek bir sonuç ortaya çıkar. Somut olayda, meskeniyet şikayetine konu .... ada 1 parselde bulunan zemin kat ....nolu bağımsız bölüm üzerinde 26.12.2005 tarih ve 10724 yevmiye numarasıyla Türkiye Vakıflar Bankası A.Ş. lehine ipotek kurulduğu ve anılan bu ipoteğin Tüketici Kredisi nedeniyle verildiği görülmüştür....
kabulü ile borçlunun hissesi üzerindeki haczin kaldırılması gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verildiği, bozmaya uyularak verilen temyize konu kararda ise; ''şikayetin kabulüne, ... ili, ... ilçesi, ... köyü, 405 parsele ilişkin meskeniyet iddiasının kabulü ile, üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına, (daha önce mahkememiz 26.06.2014 tarih 2014/9 esas, 2014/299 karar sayılı kararı ile aynı köy 586 parsele ilişkin şikayetin kabul kararı temyiz edilmeksizin kesinleştiğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına) karar verildiği, hükmün borçlu tarafından 405 parselin çiftçilik yaptığı tarlası olması nedeniyle hükümde yazılan 405 parselle ilgili meskeniyet ifadesinin meskeniyet şikayetine konu olan 586 parselle karıştırıldığı, 586 parsel sayılı taşınmaza dair meskeniyet şikayetinin ise daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar verilmesini talep etmiştir....
bedelinden pay ayrıldığını, bakiyenin ise davacıya ayrıldığını, oysaki meskeniyet nedeniyle borçluya verilmesi gereken bedel dışındaki tüm satış bedelinin davacı dosya alacaklısına ödenmesi gerektiğini beyan etmiş, sıra cetveline karşı şikayetin kabulü ile bu yönde bir karar verilmesini talep etmiştir....
İstinaf Sebepleri Şikayet borçlu istinaf başvurusunda; şikayetin önemli olan kısmının kıymet takdir raporuna itiraz değil, meskeniyet şikayetinde esas alınan değerlerin güncelliğini yitirmesi nedeniyle bu durumun haksızlık oluşturması olduğunu, meskeniyet şikayetinde belirlenen taşınmazın güncel değerinde önemli ölçüde bir artış olmasına rağmen belirlenen haline münasip ev değerinin aynı kalmasının menfaat dengesini bozduğunu, İİK'nın 128/a maddesinde düzenlenen kıymet takdir raporunun üzerinden iki yıl geçtikten sonra yeniden kıymet takdiri yapılmasına dair düzenlemenin, meskeniyet şikayetinde de uygulanması ve bu suretle meskeniyet şikayetinde belirlenen haline münasip ev değerinin güncellenmesi gerektiğini ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir. C....
İcra Dairesi tarafından beş ayrı takip dosyasında taşınmazı üzerine, muhtelif tarihlerde haciz konulduğu, taşınmaz üzerinde 30.03.2006 tarihli ... lehine tesis edilmiş ipoteğin mevcut olduğu, ancak meskeniyet şikayetinden önce, ....Aile Mahkemesi'nin 2011/161 E. –2012/622 K. sayılı kararı ile 06.09.2012 tarihinde ipoteğin kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir. Söz konusu ipotek, taşınmazın aile konutu olduğunun tespiti ve eşin rızası alınmaması nedeniyle geçersiz olduğundan anılan mahkemece kaldırılmış olması nedeniyle meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunmaya engel teşkil etmez. Açıklanan nedenlerle mahkemece meskeniyet şikayetinin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile "Yargıtay'a göre icra takibinde meskeniyet savında (haczedilmezlik şikayetinde) bulunma hakkının yalnızca tapu maliki borçluya ait olduğu, bu hakkın borçlunun kişiliğine bağlı bir hak olduğu, borçlu dışındaki kişilerin bu hakkı bulunmadığı, borçlunun eşi üçüncü kişi durumunda olduğundan meskeniyet şikayetinde bulunamayacağı, yalnızca istihkak iddiasında bulunabileceği, eşlerden birinin borcundan dolayı aile konutunun haczedilemeyeceğine ilişkin olarak diğer eş tarafından yapılan şikayetin aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddi gerektiği kabul edildiğinden, somut olayda aile konutu olduğu gerekçesiyle meskeniyet iddiasında bulunan kişinin icra takip dosyasındaki borçlunun eşi olduğu anlaşılmakla" gerekçesiyle şikayetin aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; Davacı tarafından mahkemeye sunulan dilekçede açıkça meskeniyet şikayetinde bulunulmamışsa da, mahkemenin 03/03/2020 tarihli oturumunda mahkemece davanın meskeniyet şikayeti olarak kabul edilmesi davacı tarafından kabul edilmiş olup, istinaf dilekçesinde de meskeniyet şikayetine yönelik olarak Yozgat İcra Müdürlüğünün 2019/740 Esas sayılı dosyası yönünden istinaf talep edildiğinden dairemizce de dava meskeniyet şikayeti olarak kabul edilmiş olup, her ne kadar Yozgat İcra Müdürülüğünün 2019/740 Esas sayılı dosyasında yapılan takip genel haciz yolu ile yapılan takip olup, bu dosyada davacının meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazına haciz konulduğu ve bu dosyada davacıya 103 davetiyesi tebliğ edilmemiş olduğundan dava süresinde kabul edilmiş, mahkemece dosyaya ibraz edilen Yozgat İcra Müdürlüğünün 2019/743 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde alacaklı Ziraat Bankası tarafından borçlu T1 ve Fikret Eraslan hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile...