Şti., Borçlusunun T1 olduğu, toplam 735,01 TL alacağın tahsili amacıyla 18.09.2018 tarihinde Dikili İcra Hukuk Mahkemesinin 24.07.2018 tarihli, 2017/134 Esas, 2018/89 sayılı ilamı gereği başlatıldığı, örnek 4- 5 nolu ödeme emrini borçlu vekiline 21.09.2018 tarihinde tebliğ edildiği, takibin kesinleşmesine müteakip meskeniyet ve maişet iddiasına konu taşınmazların tapu kaydına 30.10.2018 tarihinde haciz şerhi koyulduğu, davacı borçluya 103 davetiyesinin 06.09.2019 tarihinde tebliğ edildiği, haczedilmezlik şikayetinin yasal süresinde yapıldığı anlaşılmıştır. İİK'nun 82/1- 4,12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şarttır. Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nun 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Borçlu vekili;103 davetiyesinin borçlunun bilinen en son adresine tebliğ edilmeden mernis adresine tebliğ edildiğini, tebligatın usulüne uygun olmadığını, müvekkili aleyhine başlatılan takip nedeniyle, haline münasip evinin haczedildiğini, haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Alacaklı şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Fatma Arslan Korkmaz'a 103 davet kağıdının UETS yolu ile 06.08.2021 tarihinde tebliğ edildiğini ve herhangi bir itiraz ya da dava yoluna gidilmediğini, 30.07.2021 tarihinde taşınmaz başında keşif icra edilerek 17.11.2021 tarihinde dosyaya sundukları talep dilekçesi doğrultusunda; 23.08.2021 tarihli bilirkişi raporunun borçlu vasisi Nurullah Kaya ve vekiline tebliğe çıkartılmasının talep edildiğini, 29.11.2021 tarihinde vasisine, 23.11.2021 tarihinde ise vekili Av....
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinin İİK 16 vd. maddeleri uyarınca 7 günlük süreye tabi olup, bu sürenin haczin öğrenilmesinden itibaren başlamasına, icra takip dosyasından şikayete konu taşınmaza haciz konulduğuna ilişkin 103 davetiyesinin davacıya 05/10/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlu vekilince 25/01/2021 tarihinde dava konusu taşınmaza ilişkin olarak kıymet takdirine itiraz davası açıldığı, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinin ise yasal 7 günlük sürenin geçirilmesinden sonra 18/03/2022 tarihinde yapıldığı, dolayısıyla meskeniyet şikayetinin süresinde olmadığının anlaşılmasına, istinaf olunan ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, kıymet takdirine itiraz ve meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Karacabey İcra Müdürlüğünün 2019/308 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine takip başlatıldığı, ödeme emrinin davacıya 13/02/2019 tarihinde tebliğ edildiği, takibin kesinleştiği, akabinde alacaklı vekilinin talebi üzerine borçlu adına kayıtlı Bursa ili Karacabey ilçesi 190 ada 11 parselde kayıtlı taşınmazın tapu kaydına 01/03/2019 tarihinde haciz konulduğu, 103 davetiyesinin borçlu davacıya 03/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği tespit edilmiştir. İİK'nun 82/12.maddesinde düzenlenen meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetlerinin İİK 16/1.maddesi uyarınca 7 günlük süre içerisinde yapılması gerekir....
Her dava ve şikayet, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirilir (Yargıtay HGK'nın 11/0572011 tarihli ve 2011/12- 177 E., 2011/300 K. Sayılı kararı). Öte yandan, İİK'nın 82/1- 12. bendinde; borçlunun haline münasip evinin haczolunamayacağı ifade edilmiştir. İİK'nın 82/1/1- 12. bendine göre meskeniyet şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan üçüncü kişinin bu konuda şikayet hakkı bulunmamaktadır. Bununla birlikte, borçlu takipten sonra öldüğünden İİK'nın 53. maddesi gereğince alacaklının tereke veya mirasçıların aleyhine takibin devamını istemesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla başlatılan ilamsız icra takibinde, borçlunun icra mahkemesine başvurarak, örnek 22 davet kağıdının kendisine usulüne uygun tebliğ edilmediği iddiasıyla birlikte meskeniyet şikayetinde bulunduğu, mahkemece tebligat usulsüzlüğü yönünden bir değerlendirme yapılmadın şikayetin esastan kabulüne karar verildiği görülmektedir....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Davacının icra mahkemesine müracaat ile meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetin bulunduğu, mahkemece davanın reddine karar verildiği görülmektedir. İİK.nun 82. maddesinin 1.fıkrasının 12. bendinde yer alan haline münasip evin haczedilmezliği şikayeti, İİK.nun 16/1.maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda; taşınmaz haczinin borçluya 103 davetiyesi ile 11/09/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 02/11/2018 tarihinde haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır. Borçlu meskeniyet şikayet dilekçesinde 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğini de ileri sürmediğinden şikayetin süre aşımından reddi gerekir. Bu nedenle istinaf sebebi yerinde değildir....
Her ne kadar davacı vekili meskeniyet şikayetinde bulunmuş ise de, icra dosyasının incelenmesinde meskeniyet şikayetine konu taşınmaza 19/10/2012 tarihinde haciz konulduğu, 24/01/2013 tarihinde kıymet takdirine ilişkin bilirkişi raporunun düzenlendiği, kıymet takdirine ilişkin bilirkişi raporunun davacı borçluya 25/02/2013 tarihinde tebliğ edildiği, mahkememize meskeniyet şikayeti davasının ise 20/04/2017 tarihinde, yaklaşık olarak 4 yıl sonra açıldığı, 7 gün olan şikayet süresi içerisinde borçlu tarafından haczedilmezlik şikayetinde bulunulmadığı anlaşılmakla, meskeniyet şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine..." dair karar verildiği görülmüştür....
gerçek değerinin belirlenmesini talep ettiğini, yapılan yargılama neticesinde Tire İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/60 Esas ve 2021/175 sayılı Kararı ile taşınmazın değerinin 270.000,00 TL olarak tespit edildiğini ve kararın kesinleştiğini, süresinde yapılmayan şikayet sebebiyle iş bu davanın usulden reddi gerektiğini, davacının kıymet takdirine itiraz davası sonrası açtığı iş bu dava ile haksız olarak meskeniyet iddiasında bulunduğunu, ancak davacının haczin öğrenildiği tarihten itibaren süresi içerisinde meskeniyet şikayetinde bulunmadığı gibi kıymet takdiri raporunun tebliğinde de bu şikayet yoluna başvurmadığını, ayrıca açmış olduğu kıymet takdirine itiraz davasında alınan yeni kıymet takdiri raporu sonrasında da meskeniyet iddiasının öne sürülmediğini, kaldı ki yeni bir kıymet takdirinin yapılmasının davacıya meskeniyet şikayeti hakkı tanımayacağının açık olduğunu, meskeniyet şikayeti haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük süreye tabi olduğundan ve davacı bu iddiaya yönelik dava...