Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, TMK'nun 194. maddesi gereğince eşlerden birinin diğer eşin açık rızası olmaksızın, aile konutunu devredemeyeceğini ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamayacağını, müvekkilinin eşinin ipoteğe muvafakat vermediğini, mahkemece bu konuda herhangi bir araştırma yapılmadığını, ayrıca ipoteğin zorunlu ipotek olup olmadığının incelenmediğini ileri sürerek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 82/1- 12 maddesi uyarınca açılmış meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetidir. İİK'nun 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin haczedilmezlik şikayeti, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinde haciz safhası olmadığından, bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından, haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur ( Yargıtay 12....
Buradaki “aile” terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. İcra mahkemesince, borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı alacaklıya ödenmelidir. Buna göre somut olayda; davacı tarafça meskeniyet iddiası ve aile konutu şerhli olması nedeni ile taşınmaz üzerinde konulan haczin kaldırılması talep edilmiş olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Karardan haczin kaldırılıp kaldırılmadığı, davaya konu taşınmazın belli bedelden aşağı olmamak üzere satılmasına karar verilip verilmediği anlaşılmamaktadır....
İcra Müdürlüğünün 2019/9830 Esas sayılı dosya ile hakkında icra takibi başlatıldığını, fiili haciz ve kıymet takdiri raporunun 05/02/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı şirketin fiilen mevcut olmadığına dair şikayetinin devam ettiğini, aile konutu şerhi bulunan haline münasip tek konutu olan mesken üzerine İİK'nın 82/12 maddesine aykırı olarak haciz kararı verildiğini belirterek, haczin kaldırılmasını istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, meskeniyet şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir....
Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin, daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun tamamen ödenmiş olması halinde de ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir....
Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin, daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun tamamen ödenmiş olması halinde de ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir....
Bu nedenle tarafımızca Fethiye Aile Mahkemesinin 2020/235 Esas sayılı dosyası kapsamında aile konutu üzerine konulan haczin kaldırılması talebi ile dava açılmış, ancak görülen davada Fethiye Aile Mahkemesinin görevsizliğine ve ilgili davaya bakmakla Fethiye Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğuna ilişkin hüküm tesis edilmiştir. 3- /4271 sayılı kanun 194. maddesi gereğince "Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki haklarını sınırlayamaz." Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi konulmuş olmasa da eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu ile ilgili bazı hukuksal işlemlerinin diğer eşin rızasına bağlı olduğu kuralı getirilerek eşlerin hukuki işlem özgürlüğü, "Aile birliğinin korunması" amacıyla sınırlandırılmıştır....
Aile Mahkemesi'nin 2019/736 E. Sayılı dosyası ile taraflar arasında boşanma davasının devam ettiğini, tarafların aile ilişkisi kalmadığı gibi ilgili taşınmazın da bir aile konutu olmadığını davacının bu davayı açmada hukuki yararının da bulunmadığını davacının haczedilmezlik şikayetine ilişkin itirazlarının reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Çorum İcra Müdürlüğü 2019/89184 Esas sayılı dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ:Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; Davanın davacının aktif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE, karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı dava dilekçesinde belirtilen nedenlerle istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; borçlunun eşi tarafından haczedilen taşınmazın hale münasip ev olduğundan İİK 82/ 1- 12 Madde/bendi uyarınca haczin kaldırılması istemine ilişkindir....
Temyiz Sebepleri Şikayetçi vekilinin temyiz dilekçesinde; taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin mesken kredisi nedeniyle konulan zorunlu ipoteklerden olduğunu, taşınmazın aile konutu olması nedeniyle ipoteğin kaldırılması maksadıyla ... 1. Aile Mahkemesi'nin 2022/198 Esas sayılı dosyasında dava açıldığını belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması isteminde bulunmuştur. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık konusu, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 16., 17., 18. ve 82/1-12. maddesi 3....
Kişinin haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı olmadığı kanuni düzenleme ve Yargıtay içtihatları ile istikrarlı şekilde uygulanmakta olup, haczedilmezlik şikayetinin ancak takip borçlusu tarafından ileri sürebileceği, borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlı bu hakkın borçlu haricindeki kişilerce ileri sürülmesinin mümkün olmadığı, istinaf talebine dayanak kılınan Anayasa Mahkemesi kararında; aile konutu kavramı ile haline münasip ev kavramı arasında özdeşlik kurulmuş ise de ; bu kararda yer alan karşı oy gerekçesinde de belirtildiği gibi her iki kavramın özdeş olmadığı, 2004 Sayılı Kanunun 82.maddesinde "borçlunun haline münasip evi" kavramı kullanılmış olup, kanun koyucunun amacının meskeniyet iddiasında bulunma hakkını sadece borçluya tanımak olduğu, borçlu haricindeki kişilere yorum yolu ile dava açma hakkı tanınmasının olanaklı olmadığı, somut olayda uyuşmazlıklara İİK nun ilgili maddelerinin uygulanacağı, 4721 sayılı yasada düzenlenen aile konutu kavramının daha çok eşler arasındaki...
DAVA KONUSU : Meskeniyet KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde özetle; tapuda kayıtlı Manisa ili Şehzadeler ilçesi Akpınar Mahallesi 1988 ada, 11 parselde kayıtlı 1. kat 2 nolu dairenin sahibi olduğunu, bu taşınmazından başka malının olmadığını beyanla, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinin kabulüne, dava sonuna kadar meskeninin satışının durdurulmasına ve mahkeme masrafları ile avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....