İDDİA VE SAVUNMA ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkiline ait taşınmazın aile konutu vasfında olduğunu, davalı tarafından borçlu şirket ile birlikte müvekkili aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, ancak taşınmaz aile konutu vasfında olduğu için ipoteğin geçersiz olarak tesis edildiğini, bu nedenle iptali gerektiğini, ayrıca ipoteğin teminat ipoteği olarak tesis edildiğini, taraflar arasında cari hesap ilişkisinin bulunmadığını, icra emri gönderilmesinin yasaya aykırı olduğunu söyleyerek icra emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini istemiştir....
Asıl dava yönünden; borçlunun hacizden kıymet takdirinin tebliğ edildiği 24.09.2021 tarihinden itibaren yasal süresi geçtikten sonra 01.02.2022 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu anlaşılmakla Şikayetin süre aşımı nedeni ile reddine, Birleşen dava yönünden; şikayet eden tapu kaydındaki aile konutu şerhi işlenen ilgili T3'nın, taşınmazdaki hacizden, kıymet takdirinin tebliğ edildiği 02.11.2021 tarihinden itibaren yasal süresi geçtikten sonra 25.05.2022 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu, anlaşılmakla, şikayetin süre aşımı nedeni ile reddine" dair karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı T1 vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili T1 aleyhine İstanbul Anadolu 5....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Alacaklı T3 tarafından Hendek İcra Müdürlüğü'nün 2015/1785 esas sayılı dosyası ile müvekkilinin eşi olan Lütfü Deniz aleyhine icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin eşi olan Lütfü Deniz'in haline münasip tek konutuna İİK md. 82/12'ye aykırı olarak haciz şerhi işletildiğini, müvekkilinin eşinin 3. kişiye olan borcu nedeniyle yapılan icra takibini ve aile konutu olarak kullanılan davaya konu eve haciz işlemi uygulandığını aile konutu şerhi işlendiği gün 19/02/2021 tarihinde tapudan öğrendiğini, Anayasa Mahkemesi'nin 12/12/2019 tarihli 2016/10454 başvuru numaralı Emine Göksel kararında (8 Nisan 2020 tarihli ve 31093 sayılı Resmi Gazete) taşınmazın üzerine konulan hacizden doğrudan etkilenecek başvurucunun aile konutuna ilişkin güvencelerden yararlanarak meskeniyet iddiasıyla dava açabileceğinin belirtildiğini, dolayısıyla mahkemenin dava ehliyetine ilişkin daraltıcı yorumunun Anayasa'nın 20 ve 41. maddelerindeki...
Temyiz Sebepleri Müvekkilin hacze konu aile konutu şerhi bulunan konuttan başkaca kalacak yeri bulunmadığını, Anayasa Mahkemesi emsal kararında 3. kişi olan eşin de hacizlerden ötürü meskeniyet iddiasında bulunabileceğinin belirtildiğini beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, meskeniyet şikayetine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, İcra İflas Kanunu'nun 82. maddesi. 2. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
Mahallesi, 5447 Ada, 6 parselde borçlu eşi adına kayıtlı bulunan taşınmazın tapu kaydına haciz konulduğunu, haczi 08.04.2021 tarihinde tebliğ edilen 103 davet kağıdı ile öğrendiğini, taşınmazın aile konutu olduğunu, aile konutunun haczedilmeyeceği şikayetinin borçlunun eşi tarafından da yapılabileceğini belirterek taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde; şikayetin süresinde yapılmadığını, aile konutu iddialarının gerçeği yansıtmadığını, haciz konulmasına yasal engel olmadığını belirterek şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; haczin kaldırılması isteminin münhasıran hacizli malın maliki olan takip borçlusuna ait olduğu, gerekçesiyle meskeniyet şikayetinin aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
(İcra İflas Hukuku- Canıtez, Atalay, Sungurtekin Özkan, Özekes- sayfa 386,387) Türk Medeni Kanununun 194. maddesinin 1. fıkrasına göre “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini fesh edemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.” Söz konusu bu hükümde yer verilen, aile konutu ile ilgili tasarruf işlemlerini diğer eşin rızasına bağlayan şart, sadece malik olan eşin iradesine bağlı olarak gerçekleştirilebileceği işlemler için getirilmiştir. TMK'nun 194. maddesinde yer alan koruma sadece aile konutu ile ilgili olarak iradi nitelikte bir borçlandırıcı ya da tasarruf işleminde diğer eşin rızasını aramaktadır.(Şükran Şıpka, Aile Konutu İle İlgili İşlemlerde Diğer Eşin Rızası-sayfa 119-120) Malik eşin, bir borcundan dolayı alacaklının aile konutunu haczettirmesi durumunda, aile konutunu bu haciz işleminden kurtaracak herhangi bir hüküm ne Türk Medeni Kanununda ne de İcra İflas Kanununda yer almaktadır....
(İcra İflas Hukuku- Canıtez, Atalay, Sungurtekin Özkan, Özekes- sayfa 386,387) Türk Medeni Kanununun 194. maddesinin 1. fıkrasına göre “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini fesh edemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.” Söz konusu bu hükümde yer verilen, aile konutu ile ilgili tasarruf işlemlerini diğer eşin rızasına bağlayan şart, sadece malik olan eşin iradesine bağlı olarak gerçekleştirilebileceği işlemler için getirilmiştir. TMK 194. maddesinde yer alan koruma sadece aile konutu ile ilgili olarak iradi nitelikte bir borçlandırıcı ya da tasarruf işleminde diğer eşin rızasını aramaktadır.(Şükran Şıpka, Aile Konutu İle İlgili İşlemlerde Diğer Eşin Rızası-sayfa 119-120) Malik eşin, bir borcundan dolayı alacaklının aile konutunu haczettirmesi durumunda, aile konutunu bu haciz işleminden kurtaracak herhangi bir hüküm ne Türk Medeni Kanununda ne de İcra İflas Kanununda yer almaktadır....
Karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunarak, müvekkili aleyhine Kayseri Genel İcra Dairesi'nin 2021/50421 Esas sayılı dosyasında kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığını, yapılan takip ile müvekkilinin mülkiyetinde olan taşınmazın haczedildiğini, taşınmazın müvekkilinin haline münasip evi olduğunu, müvekkilinin haline münasip evinin haczedilemeyeceğini, mahkemenin eksik ve hatalı bir değerlendirme yaparak davacının meskeniyet şikayetinin reddine karar verdiğini, mahkemenin müvekkilinin mezkur konut için ticari kredi çekerek ipotek ettirdiği gerekçesi ile meskeniyet iddiası reddedilmiş ise de konutun aile konutu olduğunun göz ardı edildiğini, mahkemenin banka ipoteğinde müvekkilinin eşinin imzasının olup olmadığını araştırmadığını, ipotek her ne sebeple tesis edilirse edilsin gayrimenkul eğer aile konutu ise malik olmayan eşin açık rızasının alınması gerektiğini, müvekkili tarafından çekilen ticari kredi karşılığı aile konutunun müvekkilinin eşinin rızası olmadan...
Fıkrası gereği borçlunun haline münasıp evinin haczedilemeyeceğini, açık kanun hükmüne aykırı olarak müvekkilinin de eşi ve çocukları ile birlikte yaşadığı aile konutuna haciz konulmasının kanun hükmüne aykırı olduğunu, müvekkilinin davaya dayanak teşkil eden icra dosyasının tarafı olmasa dahi dosya borçlusu Mehmet Tolga Yiğit'in müvekkilinin eşi olduğunu, dosya kapsamında satılan taşınmazın da müvekkilinin aile konutu olduğunu, aile konutunun haczedilmesi işleminden doğrudan etkilenen müvekkilinin meskeniyet şikayetini yapma konusunda aktif dava ehliyetinin bulunduğunu belirterek müvekkilinin eşi Mehmet Tolga Yiğit adına kayıtlı taşınmazın aile konutu olması nedeniyle taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılmasına, taşınmaz hakkında icra dosyası üzerinden yapılan ancak kesinleşmeyen satışın iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, mahkemece verilen kararın yasal olmadığını, mesnet ipoteğin mesken kredisi için zorunlu olarak kullanıldığını, zorunlu ipotek kapsamında olduğunu, mahkemece yeterli araştırma yapılmadan karar verildiğini, ayrıca taşınmaz kaydında aile konutu şerhi olduğunu, dava konusu taşınmazla ilgili İzmir 11. İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/713 Esas sayılı dosyasında verilen bilirkişi raporu ile taşınmazın müvekkilinin haline münasip evi olduğunun kayıt altına alındığını, MK. 194/1 maddesi gereğince aile konutu olan taşınmaz yönünden ipotek tesisinin diğer eşin rızasını gerektirdiğini, rıza alınmamış ise malik olan eşin ipotek tesisi ile ilgili tasarrufunun hükümsüz olduğunu beyanla, istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasını istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava , İİK'nın 82/1- 12 maddesine dayalı meskeniyet iddiası ile haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İzmir 9....