WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yargıtay görüşüne göre de, borcu olan eşin borcundan dolayı aile konutunun haczedilmesi halinde söz konusu konut, aynı zamanda borçlunun haline münasip evi ise buradaki haczedilmezlik iddiasının dayanağı o taşınmazın aile konutu olması değil, İİK 82 maddesi gereğince borçlu ve ailesinin haline münasip evi olmasıdır. (Yargıtay 12 H.D 2019/13405- 2020/286 E-K sayılı kararı ) Aile konutu olan haline münasip evin haczedilmezlik şikayeti hususunda ise hacizden etkilenen ve aynı çatı altında yaşayan eşe şikayet hakkı tanınmamıştır. (Yargıtay 34 XX 513.05.2016 tarih 2016/7766- 13560 E-K sayılı kararı ) Hal böyle olunca TMK 194 maddeye dayanarak aile konutu ile alakalı tasarruf işlemlerinde eşin izninin alınması gerektiğini düzenleyen maddeyi, icra işlemlerinde dava hakkının dayanağı olarak göstermek icra hukukunun özüne ve ruhuna aykırıdır. Şikayet, şahsi hak niteliğinde olup, borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlıdır....

İcra Müdürlüğünün 2022/3132 Esas sayılı dosyası İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: İİK'nun 82/1- 12. maddesi uyarınca, meskeniyet şikayeti yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan, tapuda lehine aile konutu şerhi verilen 3. kişinin haczin kaldırılmasını istemesi mümkün olmadığı gerekçesiyle şikayetin aktif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verildiği görülmüştür....

Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; takipte şikayetçinin taraf olmadığı, davacının borçlunun eşi olduğu, takipte taraf olmayan eşin meskeniyet (aile konutu) haczedilmezlik şikayetinde bulunamayacağının yerleşik kararlar ile kabul edildiğini, TMK 194. maddeye dayanarak aile konutu ile alakalı tasarruf işlemlerinde eşin izninin alınması gerektiğini düzenleyen maddenin icra işlemlerinde dava hakkının dayanağı olarak göstermenin icra hukukunun özüne ve ruhuna aykırı olduğunu, şikayetin şahsi hak niteliğinde olup, borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlı olduğu gerekçesiyle şikayet eden-3. şahsın istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet eden-3. kişi temyiz isteminde bulunmuştur. B....

    ŞİKAYET 3. kişi şikayet dilekçesinde; takip borçlusunun eşi olduğunu ve haczedilen taşınmazda aile konutu şerhi bulunduğunu, Anayasa Mahkemesi'nin 12.12.2019 tarih ve 2016/10454 başvuru numaralı kararı ile, lehine aile konutu şerhi bulunan eşin meskeniyet şikayetinde hukuki yararı bulunduğunun kabul edildiğini, bu suretle şikayetçinin iş bu şikayette hukuki yararı olduğunu, şikayete konu taşınmazdaki ipoteğin fekki maksadıyla açılan davanın ... 1. Aile Mahkemesi'nin 2021/843 E. sayılı dosyasında derdest olduğunu, söz konusu davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, şikayete konu hacizden 30.12.2021 tarihinde haberdar olduğunu ve haczedilen taşınmazın haline münasip evi olduğunu ileri sürerek, tapunun 4 parselinde kayıtlı 6 bağımsız bölüm numaralı taşınmazdaki haczin kaldırılmasını talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesi sunmamıştır. III....

      Davacının takip borçlusunun eşi sıfatıyla dava konusu taşınmaza 07/04/2009 tarihinde aile konutu şerhinin bulunması nedeniyle şikayette bulunmuş ise de bu şerhin bulunmasının şikayetçiye meskeniyet şikayetinde bulunma hakkını tanımayacağı, zira Anayasa Mahkemesince bireysel başvuru üzerine verilen karar ancak o davadaki taraflar lehine hak doğrucu işlem olup 2004 sayılı İİK'nun 82/12. maddesi de iptal edilmediğinden ve Yargıtay 12....

      Anılan yasal düzenleme uyarınca, meskeniyet şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan, tapuda lehine aile konutu şerhi verilen üçüncü kişinin haczin kaldırılmasını istemesi mümkün değildir İİK'nın 82/12.maddesinden faydalanma hakkının sadece takip borçlusuna ait olduğu, somut olayda meskeniyet şikayetine konu edilen taşınmaza ait tapu kaydında şikayetçi 3.kişi lehine "aile konutu" şerhi yer bulunduğu, şerh olmuş olsa dahi takipte taraf sıfatı bulunmayan şikayetçi 3.kişiye haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkının olmadığı, şikayetçinin takip borçlusu olmaması nedeni ile aktif husumet ehliyeti bulunmadığı anlaşılmıştır....

      Yargıtay görüşüne göre de, borcu olan eşin borcundan dolayı aile konutunun haczedilmesi halinde söz konusu konut, aynı zamanda borçlunun haline münasip evi ise buradaki haczedilmezlik iddiasının dayanağı o taşınmazın aile konutu olması değil, İİK 82 maddesi gereğince borçlu ve ailesinin haline münasip evi olmasıdır. (Yargıtay 12 H.D 2019/13405- 2020/286 E-K sayılı kararı ) Aile konutu olan haline münasip evin haczedilmezlik şikayeti hususunda ise hacizden etkilenen ve aynı çatı altında yaşayan eşe şikayet hakkı tanınmamıştır. (Yargıtay 34 XX 200.05.2016 tarih 2016/7766- 13560 E-K sayılı kararı ) Hal böyle olunca TMK 194 maddeye dayanarak aile konutu ile alakalı tasarruf işlemlerinde eşin izninin alınması gerektiğini düzenleyen maddeyi, icra işlemlerinde dava hakkının dayanağı olarak göstermek icra hukukunun özüne ve ruhuna aykırıdır. Şikayet, şahsi hak niteliğinde olup, borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlıdır....

      Bu karardan da anlaşılacağı üzere haline münasip ev ile, TBK 194 madde de tanımlanan aile konutu eşlerin bütün yaşam ve faaliyetlerini gerçekleştirdiği, yaşantısına buna göre yön verdiği acı ve tatlı günler içinde yaşadığı, anılarla dolu bir alandır. şeklinde aile konutunu tanımlarken aradığı kriterler farklıdır. Dolayısıyla her haline münasip ev aile konutu olmadığı gibi, her aile konutu da haline münasip ev olmak durumunda değildir. Dolayısıyla bu iki madde arasında özdeştik kurmak yasanın özüne aykırıdır. TMK 194 madde mutlak bir kanun maddesi olmasına rağmen İİK 82 maddesinde haczi caiz olmayan mallar ve haklar sayılırken, malın kıymetinin fazla olması durumunda bedelinden haline münasip bir kısmın borçlunun ihtiyacını karşılayabilmesi amacıyla bırakılmak üzere haczedilerek satılacağı benimsenerek istisna getirilmiştir....

      Yargılama bir bütün hâlinde değerlendirildiğinde, borçlunun ve ailesinin hâline münasip aile konutu vasfında olduğu tespit edilen taşınmazın (bkz. § 11) üzerine konulan hacizden doğrudan etkilenecek başvurucunun aile konutuna ilişkin güvencelerden yararlanarak meskeniyet iddiasıyla dava açabileceği, dolayısıyla mahkemenin dava ehliyetine ilişkin daraltıcı yorumunun Anayasa’nın 20. ve 41. maddelerindeki güvencelere uygun olmadığı anlaşılmaktadır. " gerekçesi ve aile hayatına saygı hakkının öngördüğü pozitif yükümlülükler yerine getirilmediğinin anlaşıldığından bahisle Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altına alınan aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine karar verilmiştir. Somut olayda, meskeniyet şikayetinde bulunan T2 takip borçlusu diğer davacı T1 eşidir. Yine, taşınmaz kaydında dava tarihinden, hatta 103 davetiyesi tebliğ tarihinden önce 09/11/2020 tarihinde konulan aile konutu şerhi bulunmaktadır....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, davacının Osman Güven'in eşi T1 olduğu , T1'in icra dosyasında borçlu sıfatı bulunmadığı, İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde borçlunun haline münasip evinin haczolunamayacağının ifade edildiği, anılan yasal düzenleme uyarınca, meskeniyet şikayetinin, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olduğu, takipte borçlu sıfatı taşımayan 3. kişinin bu konuda şikayet hakkının bulunmadığı, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında belirtildiği üzere tapu kaydındaki aile konutu şerhi taşınmazın haczedilmesine engel olmadığı, davacının icra takibinde "borçlu" sıfatını taşımadığından meskeniyet şikayetinde bulunamayacağı belirtilerek, aktif husumet yokluğu nedeniyle şikayetin reddine karar verilmiştir....

      UYAP Entegrasyonu